Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriye’nin Türk uçağını düşürmesini ‘Hasmane bir eylem’ olarak değerlendirirken, “Uluslararası havasahasında gerçekleşen söz konusu olay karşısında ülkemiz mukabelede bulunma hakkı dahil olmak üzere uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarını mahpus tutmaktadır.
Tabiatıyla Suriye’nin bu tecavüz saldırısına karşı tarafımızından tayin edilecek zaman ve yöntemlerle de tüm adımlar dikkatle atılacaktır” diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaklaşık 6 saat 45 dakika süren kritik Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yapmak üzere kameraların karşısına geçti. Bakanlar Kurulu’nda Ulaştırma Bakanı’nın iki kanun tasarısı üzerinde bir sunum yaptığını belirterek, bunlardan bir tanesinin TCDD’nin serbestleştirilmesi konusunda bir kanun tasarısı olduğunu söyledi. Arınç bu serbestleştirilmenin ise bir özelleştirme olmadığına dikkat çekti.Arınç, uçağımızı düşürülmesi konusunda ise Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Ateş Mehmet İrez tarafından özel sunum yapıldığını belirterek, Cuma gününden itibaren yaşanan olayla ilgili teknik ayrıntıların verildiğini belirterek, teknik ayrıntıların harita üzerinden gayet net bir biçimde düşürüldüğü ana kadar tüm gelişmelerin anlatıldığını söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın yarın TBMM’deki grup toplantısında Türkiye’nin görüşlerini açıklayacağını belirterek, Türk uçağının uluslararası havasahasında vurulduğunun altını çizdi. Uçağın silahsız olduğunun bilinmesine rağmen hiçbir uyarı ve önleme uçuşu olmadan düşürüldüğünü ifade eden Arınç, ayrıca Suriye’nin iddia ettiği gibi uçağın uçaksavarla değil, daha gelişmiş silahlar kullanılarak vurulduğunu ifade etti. Arınç, Suriye makamlarının iddia ettiği gibi uçağın Türkiye’ye ait olduğunun tespit edilemediği yönündeki açıklamaların da gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
“Düşürülen uçağımız bir keşif uçağı olmakla birlikte o gün icra edilen görev bir keşif niteliği taşımamaktaydı. Uçağımızın görevi bölgedeki radarlarımızın imkan ve kabiliyetlerinin rutin olarak test edilmesinden ibaretti” diyen Arınç, “Uçağımız görevini tek başına ifa etmiştir, silahsızdır ve tüm kimlik tanımlama sistemlerini açık bir şekilde icra etmiştir. İddia edildiği gibi Suriye’ye karşı gerçekten bir keşif söz konusu olsaydı, uçağımızın mutlaka başka savaş uçaklarıyla korunması gerekir ve bu görevin meşru kılacağı manevralar radarlarda açıkça görülebilirdi” şeklinde konuştu.
MUKABELE HAKKIMIZ SAKLI TUTULMAKTADIR
Başbakan Yardımcısı Arınç, atılacak adımlar konusunda Suriye’nin saldırısına ‘karşılık’ gelebilecek ‘mukabele’ hakkının da saklı tutulmak üzere uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm hakların saklı tutulduğunu belirterek, “Uluslararası havasahasında gerçekleşen söz konusu olay karşısında ülkemiz mukabelede bulunma hakkı dahil olmak üzere uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarını mahpus tutmaktadır. Tabiatıyla Suriye’nin bu tecavüz saldırısına karşı tarafımızından tayin edilecek zaman ve yöntemlerle de tüm adımlar dikkatle atılacaktır” diye konuştu.
“HASMANE BİR EYLEM”
Arınç ayrıca Suriye’nin Türk uçağını düşürmesini ‘Hasmane bir eylem’ olarak değerlendirirken, “Bu hasmane eylem tarafımızdan elbetle gereken de yapılacaktır. Uluslararası hukuk ve teamül Türkiye’nin yanındadır. Türkiye bu meşru sınırlar içerisinde gereken adımları atmakta tereddüt etmeyecektir” dedi.
İHA
