BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Suriye tarafından Türk uçağının düşürülmesi ile ilgili TSK ve hükümetin yaptığı açıklamaların tutarsız olduğunu söyledi.
Bazı ziyaretlerde bulunmak için Eskişehir’e gelen BBP lideri Mustafa Destici, Suriye politikasının anlaşılamayan bir süreçte olduğunu belirterek, ”Türk milleti ve Türk kamuoyu bu konuda tam olarak bilgilendirilmiş değil. Tatmin edici bir açıklama da yapılmış değil. Suriye’de onaylamadığımız bir rejim ve bir iktidar var, bunu da çok net bir şekilde dile getiren BBP’dir. 1998 yılında rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, hatırlarsanız, 28 Şubat sürecinin karanlık günlerinde Türkiye-İran olmaz, Cezayir olmaz, ama Suriye’de olmasına biz müsade etmeyeceğiz demişti. Çünkü Suriye’deki rejimin ne olduğunu biliyoruz. 1 sene öncesine kadar Suriye’deki rejimin ne olduğunu bilmezcesine, oradaki rejimin başıyla yakınlaşan hükümet, birden bire ne hikmetse U dönüşü yaparak, Suriye’yi ve rejimin başındaki Esed’i düşman ilan etti, kan emici diktatör ilan etti” dedi.Suriye ile ilişkilerin birden tersine döndüğünün altını çizen Destici, “Suriye ile vizeler kalkmıştı, neredeyse sınırlar kalkmıştı; bir anda bu noktaya gelindi. Suriye’deki bu dikta rejimi Türkiye’nin Şam valisi değil. Söz verdi, yerine getirmedi diye görevden al, göreve iade et… Dolayısıyla da hükümetler arasındaki ilişkiler nasıl olur; eğer bir devlet sizinle yaptığı anlaşmalara uymazsa, sözlerini yerine getirmezse, uluslararası hukuka göre siz de yaptırımlar uygularsınız. İkili ilişkiler anlamında, mütekabele esaslarına dayanarak kültürel ilişkilerinizi dondurursunuz, ekonomik ilişkilerinizi dondurursunuz, stratejik ortaklıktan vazgeçersiniz, vize uygulaması koyarsınız, tekrar elçinizi geri çevirip 1. katiplik seviyesine düşürürsünüz, yani bunlar yapılır. Dolayısıyla, söz verdi yapmadı diye bu bir savaş sebebi olamaz. Savaşacaksın, karar verdin, iç işlerimiz bu dedin, Suriye’ye müdahale edeceksin… Türkiye’nin 10 aydır böyle bir havası var. Belli ki suriye bunu ciddiye almış. Ben ilk ihlalde Türk uçağını düşüreceğim demiş ve bunu uygulamış. Ben 10 aydır müdahale edeceğim diyen ülke hazırlıksız olur mu? Keşif uçağı kalkıyor, 8-10 saat uçaktan haber yok, ta ki 8 saat sonra Suriye Türkiye’yi arıyor, ‘Biz uçağınızı düşürdük’ diyor. Ancak o zaman Türkiye uçağının Suriye tarafından düşürüldüğünü anlıyor. Bu kadar hazırlıksız bir hava sistemi olamaz. İlk anda yapılması gerek, bana göre uçağa ateş edildiği anda o nokta imha edilmeliydi. Aynı gün ya da aynı yere Suriye’de nokta operasyonları yapılması gerekirdi. PKK merkezleri mi olur, istihbarat merkezi mi olur, mutlaka bir müdahalede bulunulması gerekirdi. ABD, NATO ve BM’nin tavrı izlenmeli. Fakat bizim tahmin ettiğimiz oldu, bu işe duyarsız kaldılar” diye konuştu.
Düşen uçağın Fransa, İtalya, İsrail ya da ABD’ye ait olsaydı bu ülkelerin asla aynı tepkiyi göstermeyeceğini söyleyen Destici, “Fiili bir müdahale gerçekleşirdi. Bugün geldiğimiz noktada, özellikle hükümet tarafından, TSK tarafından uluslararası sularda düşürüldü tezi ve füzeyle düşürüldüğü tezi önce çok ciddi olarak ısrarla vurgulandı, fakat bugün geldiğimiz noktada 2. tezin kırıldığını, TSK ve hükümetin açıklamasından görüyoruz. Bu da bir tutarsızlıktır. Bunun füzeyle vurulduğundan emin değilseniz neden böyle bir iddiada bulundunuz? Eğer o iddia doğruysa, neden bu iddiadan bugün çark edecek bir noktaya geldiniz? Gerçekten Türkiye bu hadise ile dış kamuoyunda, dünya kamuoyunda itibar yönünden büyük bir yara almıştır, itibar zedelenmesine uğramıştır. Türk milletine bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Hele Suriye gibi bir ülke önünde bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Biz BBP olarak, Müslüman bir ülkeyle savaşmaya karşıyız, ama uluslararası hukuka göre bütün haklarımızı kullanmamız lazım. Suriye demek, Beşar Esed demek değildir. Mutkaka Beşar Esed’e noktasal olarak bu cevabın verilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Destici, Has PAati lideri Numan Kurtulmuş’un Başbakan Erdoğan ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili soruya, ”Hem Ak Parti için, hem de Numan Kurtulmuş için alacakları kararın hem şahısları, hem de camiaları için hayırlısı olmasını diliyorum. İnşallah ülkemizin, milletimizin faydasına olur. Büyük Birlik Partisi sadece seçimlere girip çıkmak için kurulmuş bir parti değildir. Biz seçim sonuçlarına kendisini endeksleyen bir siyasi parti değiliz. Biz bir fikrin ve bir misyonun temsilcisiyiz, takipçisiyiz. Amacımız, siyasette var oluş sebebimiz, bu fikrimizi ve misyonumuzu yaşatmaktır. Bu fikriyatımızla birlikte milletin muktedir ihtiyacını gerçekleştirmektir. Biz yolumuza devam ediyoruz” cevabını verdi.
İHA