Marmara Denizi kıyılarını kaplayan, halk arasında “deniz salyası” olarak da bilinen “müsilaj”, Bostancı sahilinde etkisini sürdürüyor. ( Muhammed Enes Yıldırım – Anadolu Ajansı )
Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Erdinç Veske koordinesinde yürütülen ve 5 yıl sürmesi planlanan proje hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Su Ürünleri Bölüm Başkanı Alpaslan Kara, müsilajın pek çok zincirleme etkiden meydana geldiğini söyledi.
Üniversitelerden alanlarında uzmanlaşmış bilim insanlarıyla çalıştıklarını belirten Kara, “İstanbul Üniversitesinden çok değerli hocamız Doç. Dr. Ahsen Yüksek ve Doç. Dr. Nazlı Demirel ile Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Hijran Yavuzcan projemizde etkin bir şekilde görev yapmakta. Hem verilerin elde edilmesi hem de değerlendirilmesinde beraber çalışıyoruz.” dedi.
Kara, “Müsilajın minimumda kalması için neler yapmalıyız? Ne gibi önlemler almalıyız?” sorularına cevap bulmayı, öneriler ortaya koymayı amaçladıklarını anlattı.
Müsilajın ortaya çıkmasında ekosistemde yaşayan canlıların dengesinin bozulmasından sanayi ve evsel atıklara kadar çevreyi etkileyen pek çok dinamik olduğunu dile getiren Kara, bu konuda bütün paydaşlarla önleyici tedbirler alınması gerektiğini ifade etti.
Erken uyarı sistemi kurmayı hedefliyorlar
Projede ilk amaçlarının müsilaja yol açan etkilerin net olarak belirlenmesi olduğunu kaydeden Kara, şöyle konuştu:
“Erdek Körfezi çok önemlidir çünkü Erdek Körfezi, Marmara Denizi’nin akciğerleridir. Oksijen seviyesinin en yüksek olduğu Marmara Denizi’nde balıkların en çok üremek için tercih ettiği bir bölgedir. 2019 yılında yaptığımız bir çalışmada müsilajın geleceğini gördük, ne yazık ki tahminlerimiz de doğru çıktı ve bu durumlara geldik. Proje sonunda inşallah müsilaja sebep olan tüm etkileri ortaya koyup, uzun vadede geliştirebilirsek bir erken uyarı sistemiyle sebep olan tüm etkileri iyileştirip müsilaj oluşumunu bir daha görmeyiz. Daha iyi, daha sağlıklı bir Marmara ekosistemi için elde edeceğimiz sonuçları ve önerileri uygulamaya koyup inşallah Marmara Denizi’nin çok daha iyi bir hale gelmesini sağlayabiliriz.”