ANKARA
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Seyrantepe Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Diyarbakır 6. Olağan İl Kongresi’ndeki konuşmasına “Diyarbakır’ı bölemediler, parçalayamadılar. Bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk.” sözleriyle başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır bizi sever, biz de Diyarbakır’ı severiz.” diyerek, şunları söyledi:
“Diyarbakır’la aramıza kimsenin girmesine de izin vermeyeceğiz. Bizim Diyarbakır’la aramızdaki kardeşlik hukuku öyle düne, önceki güne dayanmaz. Bizim kardeşlik hukukumuz, Hz. Adem ile başlamış, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ümmeti olmakla perçinlenmiş, coğrafyamızdaki bin yıllık birlikteliğimizle de mühürlenmiştir.
Bizim Diyarbakır’la olan muhabbetimiz, öyle buzdan heykel gibi güneşi görünce eriyen türden değildir. Biz, Diyarbakır’la etle tırnak gibiyiz. Biz, Diyarbakır’la aynı bedenin iki yarısı gibiyiz, hangi yarımız olmazsa diğeri de eksik kalır. Onun için Diyarbakır’la birlikteliğimiz inşallah hep devam edecek.”
“Türkiye, 81 milyon vatandaşı ve 81 vilayetiyle bir bütündür”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde, sadece Kürt olduğu için baskı gören, haksızlığa uğrayan kim varsa Tayyip Erdoğan olarak onun yanında yer alır, onunla birlikte mücadele ederim. Ülkemizde ister Müslüman ister bir başka dinin müntesibi olsun, sırf inancından dolayı ayrımcılığa maruz kalan varsa onun da yanında olurum.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin 81 milyon vatandaşı ve 81 vilayetiyle bir bütün olduğunu vurgulayan Erdoğan, ne herhangi bir kimseyi ne herhangi bir vilayeti kimsenin ötekileştirmesi, dışlamasının söz konusu olamayacağının altını çizdi.
“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” vurgusu yapan Erdoğan, “Vatanımızı böldürmeyiz. Yok bilmem PYD, yok bilmem PKK. Böyle bir şey olamaz.” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok.” ifadesini kullanan Erdoğan, bu yolda emin adımlarla yürüyeceklerini söyledi.
“Örgütün sergilediği alçaklık, hakikatleri gün gibi ortaya döktü”
Diyarbakırlıların çok çile çektiğini bildiğini dile getiren Erdoğan, “Evlerden evlere ne gibi tüneller kazıldığını biliyorum. Diyarbakır’ın 15 Temmuz’da 2 şehidi var. Kardeşlerim; yıllarca bu ülkenin kanını adeta bir kene gibi emen bölücü terör örgütünün Diyarbakır’a ve bölgeye en küçük bir hayrı dokunmamıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Kayyumlarla yolda gelirken yeni Diyarbakır’ı gördüğünü aktaran Erdoğan, “Kırklar Dağı’nın halini gördünüz değil mi? Ne oldu şimdi Kırklar Dağı? Gereği yapıldı mı, yapıldı. Olay bu. Bu ülkede bölücü terör örgütü, benim halkıma, vatandaşıma, Kürt kardeşlerime çok çektirdi. Ama artık çektiremeyecek. Bitti bu işler. Artık bir huzur, refah toplumunun bu bölgede inşallah erdemine erecekler.” ifadelerini kullandı.
Sadece kan döken, acıya sebep olan, yakan yıkan, insanların onurunu ve namusunu tehdit eden terör örgütünün gerçek yüzünün herkes tarafından görüldüğüne dikkati çeken Erdoğan şöyle konuştu:
“13,14,15 yaşında kızları dağlara kaçırmak suretiyle, onlara orada nelerin yapıldığını televizyonlarda izlediniz değil mi? İşte bunlar, bu. Özellikle 2015 yılındaki çukur eylemlerinde bu örgütün sergilediği hoyratlık ve alçaklık, hakikatleri gün gibi ortaya dökmüştür. Örgütün yol açtığı yıkımı, devlet olarak biz yeni baştan inşa ederek ortadan kaldırdık. Diyarbakır içinde adeta yepyeni bir Diyarbakır ortaya çıkardık.”
Açılışını yaptıkları ve temelini attıkları hizmetlerin tutarının 600 trilyon olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Diyarbakır’ın en önemli ve değerli tarihi değerlerinden olan, o Kırklar Dağı’na dikilen çirkinlikleri, Diyarbakır’a yapılan o terbiyesizliği işte gereği gibi yaptık. Maşallah işte bizim gençlerimiz burada. PKK’nın gençlerinin elinde silah var, bizim gençlerimizin elinde bilgisayar var. Farkı bu.” diye konuştu.
‘Güvenlik güçlerimiz teröristleri açtıkları o çukurlara gömdü’
Terörün önüne geçmek için her yolu denediklerinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Eğer mesele gerçekten demokrasi ve özgürlük meselesi olsaydı, bizim bilhassa 2009 yılından sonra yaptığımız reformlardan, bu şehirde tek bir silahın patlamaması, tek bir teröristin dolaşmaması lazımdı. Reformlarımızın en zirve noktasında terör örgütü şehirlerimizin mahallelerine çukurlar kazarak kendince ülkemize ve milletimize meydan okumaya kalktı. İşte o zaman baktık ki bunlar nushtan yani nasihatten anlamıyor, tekdir ile de uslanacakları yok mecburen köteği devreye soktuk. Güvenlik güçlerimiz, Sur içi başta olmak üzere terör örgütü ülkemizin neresinde böyle bir teşebbüse girişmişse hepsini de sildi, süpürdü, teröristleri açtıkları o çukurlara gömdü.”
‘Bütün bu sabırlardan sonra şimdi fetih müyesser olacak’
TSK ve Özgür Suriye Ordusunca Afrin’de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’na değinen Erdoğan, “Artık Afrin’deyiz, anbean Afrin’e girdik giriyoruz. Buraya girerken şu anda Afrin’de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı nedir diye sordum. Aldığım cevap, 3569 terörist etkisiz hale getirilmiş. Artık Afrin’in neredeyse 4’te 3’ü kontrolümüzün altına girmiş vaziyette. İnşallah ‘Nasrun minallahi ve fethun karib ve beşşiril muminin’ müjdesi yakın, fetih yakın, artık benim oradaki kardeşlerim evlerine, topraklarına gidecekler. Yetti artık. Bütün bu sabırlardan sonra şimdi fetih müyesser olacak. Şehitlerimiz var ama Elhamdüllilah onlar biliyorlar ki biz o yüce makama doğru gidiyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘İstiklalimizi ve istikbalimizi tehdit eden hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayız’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu şehirden bir gencimizin ifadesiyle ‘Denizi olmadığı halde her gün insanların boğulduğu Diyarbakır’ artık geride kaldı.” dedi.
Her kim, eline silahı alıp vatandaşların hakkına, hukukuna el uzatmaya, milletin birliğini, beraberliğini, devletin bekasını tehdit etmeye kalkarsa askerin, polisin hazırda beklediğini vurgulayan Erdoğan, “Adı ister PKK olsun, ister FETÖ, ister DEAŞ olsun, ister YPG, bizim için fark etmez. Arkasında kimin, hangi gücün olduğu da fark etmez. İstiklalimizi ve istikbalimizi tehdit eden hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, hemen başını ezeceğiz. Bu ülkede huzurla yaşamak istiyorsak, demokrasimizi korumak, özgürlüklerimizi genişletmek istiyorsak böyle hareket etmeye mecburuz.”
Şampiyonluk maçı Diyarbakır’da oynanacak
33 bin kişi kapasiteyle inşa edilen ve şehre yakışan bir eser olan Diyarbakır Stadyumu’nda şampiyonluk maçının oynanacağını belirteren Erdoğan, “Türkiye Kupası’nın 9 Mayıs 2018 tarihindeki final karşılaşması inşallah Diyarbakır’da, bu stadımızda yapılacak.Takımlarımızı iyi ağırlayacağınıza, şu salondaki coşkunuz, sevginiz ve centilmenliğinizle ülkemize tarihi bir final maçı yaşatacağına inanıyorum.” diye konuştu.
“Suriçi’nde yaşayan vatandaşlarımızın mahremiyetini hiçe saydı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sur ilçesinde, “Yenilenen 3 bin iş yerinin açılışı ile bin 500 geleneksel Diyarbakır evinin temel atma töreni”nde yaptığı konuşmada, bundan sonraki sürecin Diyarbakır’da çok daha farklı olacağını söyledi.
Suriçi’nin yapılan çalışmalarla tanınmayacak kadar güzel hale geldiğini belirten Erdoğan, “Yeterli mi? Yeterli değil.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015’te Türkiye’nin birkaç bölgesiyle birlikte Suriçi’nde de acı hadiseler yaşandığını dile getirerek, “Bölücü terör örgütü Suriçi’nde yaşayan vatandaşlarımızın mahremiyetini hiçe sayarcasına evlerine girdi. Sokakları, çukurları kapattı ve güvenlik güçlerimize saldıran teröristler evlerin duvarlarını delerek, oluşturdukları tünellerden kaçarken geride kalan sivil vatandaşlarımızı hedef yaptırmaya çalıştı.” dedi.
Camilerin de teröristlerce hedef alındığını söyleyen Erdoğan, Kurşunlu Camisi’ni ve Saat Kulesi’ni hedef alan teröristlerin aksine polisin ve askerin camiye kurşun sıkmadığına, masum insanları kalkan yapmadığına dikkati çekti. Suriçi’nde oynanan oyunu herkesin gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Benim Kürt kardeşlerimin, Arap kardeşlerimin, Zaza kardeşlerimin, tüm Diyarbakır’da yaşayan kardeşlerimin huzuruna musallat olanlar karşılarında bizi bulacaklardır ve bunun bedelini de ağır ödeyeceklerdir. Zira bunlar benim ne Kürt kardeşimin ne Türk, Arap, Zaza, hiçbir kardeşimin temsilcisi değil. Bunlar sahtekar, bunlar cellat. Bunlar 13, 14, 15 yaşlarındaki kızlarımızı dağlara kaçıranlar değil mi? Diyarbakır Belediyesinin önünde ağlayan anneler, o kızlarımızın anneleri değil miydi? O annelerle ben dertleştim. Hala şu dağlarda Kandil’de 14, 15, 13 yaşında kızlarımız var. Bunların ellerine silahları veriyorlar ve onları kendileri için taciz ediyorlar ve kullanıyorlar.”
“Her an Afrin düşebilir”
Teröristlerin bunun bedelini ağır ödediklerini ve ödemeye devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, “Afrin’dekiler nasıl ödüyor bak, 3569 teröristi bugün itibarıyla etkisiz hale getirdik. Her an Afrin düşebilir. Afrin düştüğü anda Afrin’de yaşayan tüm kardeşlerimiz de evlerine dönecekler.” dedi.
Muhabir: İlkay Güder, Aynur Ekiz, Burcu Çalık, Zehra Aydın, Sinan Uslu, Barış Gündoğan