Başbakan Davutoğlu, “CHP her zaman gücünü, darbecilerden, paralelcilerden, vesayetçilerden almıştır. Şimdi de Şişli’de mafyadan güç alıyorlar” dedi.
MERSİN
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bir daha ne Mersin’de ne aziz vatanımızın herhangi bir santimetrekaresinde istilacıların ayak izini görmeyeceğiz. Yurtdışında durarak, oradan Türkiye’yi yönetmeye kalkanların da ayak izini görmeyeceğiz” dedi.
Başbakan Davutoğlu, Mersin’de, Edip Burhan Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti 5. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
Davutoğlu, konuşmasına, “Başları doğduğum, büyüdüğüm Toroslar kadar vakur, gönülleri Akdeniz kadar engin Mersinliler, hepinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum” sözleriyle başladı.
Partililerin, “Dik dur eğilme” şeklinde sloganlar atması üzerine, Davutoğlu, “Doğduğumda Toroslar’ın zirvesini görmüş birisinin başı hiç eğilir mi? Toroslar hiç baş eğer mi? Mersinimizin sırtını verdiği Toroslar’da doğmuşum, Akdeniz’den Toroslara gelen yörük obalarıyla bir olmuşuz, biz boyun eğer miyiz? Başı dik Toroslar’a selam olsun” diye konuştu.
Davutoğlu, son geldiğinde Mersin’e “ayna” şehir dediğini anımsatarak, “Mersin öyle bir ayna ki biz ona baktığımızda kendimizi görürüz. Mersin, milletimizin aynasıdır” dedi.
Davutoğlu, partililerin tekbir getirmesi üzerine de “İşte 3 Ocak ile Mersin bu tekbirler için kurtuluş yaşadı, istilaya karşı baş kaldırdı. Mersin’in kurtuluşu mübarek olsun. Bir daha ne Mersin’de ne aziz vatanımızın herhangi bir santimetrekaresinde istilacıların ayak izini görmeyeceğiz. Yurt dışında durarak, oradan Türkiye’yi yönetmeye kalkanların da ayak izini görmeyeceğiz. Bu ülke sadece ve sadece Toroslar kadar başı dik, yiğitlerin, Toroslar kadar yüreklilerin, Mersinli’lerin memleketidir” ifadelerini kullandı.
“Baş verir, baş eğmeyiz”
Davutoğlu, partililerin, “Vur vur inlesin Pensilvanya dinlesin” sloganları üzerine şöyle devam etti:
“Dinleyecekler ki bugünler bir başka günlerin yıl dönümü. Bunları hep konuşacağız. Yarın da Sarıkamış şehitlerini anıyor olacak kardeşlerimiz, Sarıkamış’ta. Mersin’in kurtuluşuyla Sarıkamış dağlarında şehit düşen o aziz ecdadın verdiği yiğitlik aynı destanın aynı tarihin ürünüdür. Biz gerektiğinde Sarıkamış’a doğru yürür, soğukta donmayı göze alır ama istiklalimizi vermeyiz. Baş verir, baş eğmeyiz, biz.”
Önümüzdeki seçimde, Mersin’in her ferdiyle kendilerine destek vermesini istediklerini dile getiren Davutoğlu, “Mersin öylesine bizi temsil eder ki sokağa çıktığınızda, Anadolu’nun her türküsü Mersin’de söyleniyor. Toroslara çıktığınızda, Türkmen obalarının ağıtları bizi söyler. Akdeniz’e indiğinizde bütün Akdeniz’in her bir rengini taşıyan Mersin bizi söyler. Mersin, Kürdü de Türk’ü de Alevi’siyle Sünni’siyle hep birlikte Türkiye’dir ve Türkiye’nin aynasıdır.”
“Türk Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir”
Partililerin, “Türk, Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir” sloganlarına karşılık, Davutoğlu, “Bu güzel söz her yerde güzel ama Mersin’de bir başka güzel. Türk-Kürt kardeştir ayrım yapan kalleştir. Bakın, işte Mersin’e de bu yakışır, Mersin gençliğine bu yakışır. Türk, Kürt, Türkmen’i omuz omuza görmek istiyoruz” ifadesini kullandı.
Geçen yıl bu günlerde, 140 ülkenin büyük elçisiyle Mersin’de bir toplantı dolayısıyla bulunduklarını anımsatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Çok güzel toplantılar yaptık ama tam 19 Ocak sabahı Mersin’de bu güzellikleri yaşarken, birileri aldıkları, karanlık odaklardan aldığı talimatla Suriye’deki kardeşlerimize yardıma giden MİT tırlarına operasyon yaptı. Bu operasyonla aslında, 7 Şubat 2012’de MİT müsteşarımızın sorguya çağrılması, 17-25 Aralık’taki o karanlık operasyonlar, 19 Ocak’taki MİT tırlarına baskın ve daha sonra Dışişlerinin dinlenmesi, hep aynı çizginin ürünüydüler. Bir yıl geçti, birileri Türkiye’de demokrasiye darbe vurmak isterken, birileri vesayet hesapları yaparken, biz milletin hizmetinde koşarken, birileri bu milleti arkadan hançerlemeye çalışırken hesap açıktı; milleti temsil eden, gücünü ve meşruiyetini milletten alan AK Parti iktidarlarına ve demokrasiye bir ara dönem yaşatmak.
Tarih bizi Selçuklu ile yazacak, Osmanlı ile yazacak ve küresel güç olan Türkiye Cumhuriyeti ile yazacak. İşte geçen sene baktılar ki o aynen 1. Dünya Savaşı’ndan sonra zayıf düştüğü farz edilen, Türkiye Cumhuriyeti tam da bundan 12 yıl önce yine Osmanlı’nın son dönemi gibi bir takım dış odakların tesiri altına girmişken, IMF’den Düyun-u Umumiye’den borç talep ederken, 2002’de AK Parti güneşi yükseldi. Bu millete tekrar izzetli günleri hatırlattı, tekrar borç almadığı, mazlumlara sahip çıktığı onurlu günleri hatırlattı. Bakınız, geçen sene Türkiye tam da altın dönemlerinden birini yaşarken Gezi provokasyonları, 17 Aralık, 25 Aralık operasyonları ve arkasında biz Mersin’deyken yapılan MİT tırlarına yönelik operasyonla, bu millete tekrar karanlık ve zillet içinde günler yaşatmaya yeltendiler ama biz bunlara karşı en güçlü şekilde dirayetle durduk.”
“Aziz Mersinliler, bu demokrasi düşmanlarına karşı demokrasi dersi verdiğimize şahitlik eder misiniz” diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sizin şahitliğiniz bizim için önemlidir. Çünkü Mersin demokrasi tarihinde Arslanköy ile yazılmıştır. 1947’de vesayet rejimi kurmak isteyenlere karşı, demokrasinin altın harflerle milletin gönlüne ve ruhuna yazılmasını Mersinli Aslanköylü analarımıza borçluyuz. Yiğit Mersinli hanımlara selam olsun. Sizler, ‘o gün sandık namusuzdur’ diyerek sandığa sahip çıktığınız için bugün biz burada konuşuyoruz. Mersinliler hiçbir zaman tek parti zulmüne izin vermedi, vesayet rejimlerine de izin vermedi, bundan sonra da izin vermeyecek. Aslanköylü ninelerimizin, teyzelerimizin emanetine sahip çıkmaya hazır mısınız? Vesayet rejimi kurmak isteyenlere karşı, demokrasiye vurmak isteyenlere karşı her yerde ve her zaman ‘yeter söz de karar da milletindir” demeye hazır mısınız? İşte bizim Mersinlilerden beklediğimiz bu.”
“AK Parti, Türkiye’nin her yerinde olan yegane partidir”
Davutoğlu, “Başbakan Ahmet, millet size emanet” sloganları üzerine de konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Millet hepimizin emanetidir. Ben size başka bir emaneti hatırlatacağım. 2015 Haziran ayında, sandık da size emanet. Gençler, Mersinli yiğitler o zaman sandığı size emanet ettik. Hemen bize cevap vermeniz lazım. İnşallah 2015 Haziran ayında, Mersin’de en az yüzde 50 almaya hazır mıyız? Hepsi bir araya gelse, hepsini geçmeye hazır mıyız? Mersin’de bir destan yazmaya hazır mıyız? Bakın bu sözdür. Millete bir söz verdik. O sözün gereğini yapmak için ülkemizin her bir köşesini dolaşıyoruz. Sadece aralık ayında 15 vilayetimize gittik. Her iki güne bir vilayet. Devlet işlerini, hükümet işleri yürütme dışında iç ve dış birçok meselelerle uğraşmanın dışında vatanımızın her bir köşesine gittik. AK Parti, Türkiye’nin her yerinde olan yegane partidir.”
Davutoğlu, her iki günde bir vilayeti ziyaret ettiğini, devlet, hükümet, iç ve dış meselelerle uğraşmanın yanında Türkiye’nin her bir köşesine gittiğini anlattı.
“AK Parti, Türkiye’nin her yerinde olan yegane partidir” diyen Başbakan Davutoğlu, tezahüratta bulunan partililerden, haziran ayındaki genel seçimlerde, Mersin’de en az yüzde 50 oy almaları konusunda söz istedi.
Başbakan Davutoğlu, AK Parti’nin çalışmalarını devam ettirirken, bazı çevrelerin de kapalı kapılar ardında kumpaslar kurduğunu ifade ederek, “Aynen 30 Mart seçimlerinden önce olduğu gibi şimdiden koalisyon hesaplarına başladılar. Pensilivanya’dan gelen talimatla nasıl çatı aday bulmaya kalktılarsa şimdi de başka koalisyonlar içine giriyorlar. MİT tırlarına operasyon yapan o kara zihniyet dinleyecek. Milletin istihbarat teşkilatına, Dışişlerine, Başbakanlığına sızmaya çalışanlar bilsinler ki biz emaneti milletten aldık ve sonuna kadar son nefesimize kadar da bu emaneti koruyacağız” diye konuştu.
Bir yıl içinde AK Parti aleyhinde çalışanların gizli hesaplar yaparken, AK Parti’nin 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinden milletle buluştuğunu ve en güçlü desteği milletten aldığını anlatan Davutoğlu, salondaki partililerin tezahüratları üzerine, “Biz, bütün ülkemizin olduğu kadar ama özellikle de Mersin’in temsilcisiyiz, Mersin’in de başbakanıyız, milletvekiliyiz, hizmetkarıyız” dedi.
Partililerin “işte ordu, işte komutan” tezahüratlarına da Davutoğlu, “İşte millet, işte hizmetkar” karşılığını verdi.
Davutoğlu, hükümeti kurduktan sonra kongrelerde teşkilat mensuplarıyla buluşurken, Türkiye ve dünya meseleleriyle uğraşıp, ülkeye onur kazandırmaya çalışırken, CHP’nin 1 aydır sadece Şişli ile uğraştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Şişli’yi çözemediler, bugün dahi. Şişli neden güzel bir örnek? Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyetin partisi diyorlar ama Şişli’de meğer Mustafa Sarıgül’den, oğluna intikal eden bir saltanat kurmaya kalkmışlar. Bir CHP milletvekili çıkıp, ‘paralelcilerle işbirliği dolayısıyla hata yaptık’ dedi. Bütün defterler dökülüyor ortaya. Bunlar güçlerini milletten almazlar. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman gücünü sadece darbecilerden, sadece paralelcilerden ve vesayetçilerden almıştır. Şimdi de Şişli’de mafyadan güç alıyorlar. Onlar sadece kendi partilerinde hizipçilik oyunu oynarlar. Nasıl bir yapı ki hiç kimseye ümit vermiyor, millete ümit vermiyor, kendilerine güveni yok, millete güveni yok.
Kılıçdaroğlu’na soruyorlar, ‘gelecek dönem iktidar olur musunuz’, ümidi yok, ama bir taraftan da ‘bize bir 4 yıl verin’ diyorlar. 4 yıl verseler, daha 8 ay içinde, mahalli seçimlerden bu yana Şişli’yi ne hale getirdikleri belli. Şimdi Mersinliler, 8 ayda Şişli’yi böyle tarumar edenler, milletin emanetini alsalar 4 dakikada bu ülkeyi ne hale getirirler? Bakın AK Parti, bu sene içinde bir destan yazdı. Bu kadrolar içinden iki cumhurbaşkanı emaneti birbirine tevdi etti, iki başbakan ve genel başkan emaneti aldılar ve verdiler. En ufak bir nezaketsizlik oldu mu, en ufak bir kopma, yanlışlık oldu mu, AK Parti kadrolarından hiç fire oldu mu? İşte AK Parti kadrolarının farkı bu. Biz, çünkü her bir AK Partili, ister genel başkan olsun ister mahalle temsilcisi omuzlarımızda büyük bir dava mesuliyetini taşır. O dava mesuliyeti öyle ağır bir mesuliyettir ki bir an omuzunu kıpırdatsa Toros Dağları başına devrilecek gibi olur. Onun için biz, Toros Dağları kadar bu ağır sorumluluğu omuzlarımızda taşırken tek bir güçten, tek bir merciden destek isteriz, o da Rabbimiz ve milletimiz, başka hiçbir güçten yardım destek istemeyiz.”
Başbakan Davutoğlu, Toroslardaki Konya’nın Taşkent ilçesinin tam karşısında Kıble Kayası bulunduğunu anlatarak, “Biz, o kayaya bakarak büyümüşüz, o kayaya baktıkça and içmişiz, ahdetmişiz. Dünya karşımıza gelse nasıl o kayalar baş eğmezse biz baş eğmeyiz” dedi.
“Yargı önünde, milletin önünde hesap verecekler”
Yeni ve büyük Türkiye ideali için tekrar ayakta olduklarını belirten Davutoğlu, Türk siyasetinde iktidarda olan partilerin yorulduğunu, iktidar yorgunluğuna tabi kaldıklarını, ama AK Parti’nin 12 yıldır yorulmadığını, AK Parti’nin durmadığını ve AK Parti’nin bir an bile tereddüt etmeden yoluna devam ettiğini söyledi.
Davutoğlu, “Bu aşk ve azimle yola devam edeceğiz. Onlar ne yaparsa yapsınlar, isterse haziran seçimlerine yine çatı aday gibi CHP’si, MHP’si, HDP’si yine bulsunlar 8-10 parti, 14 parti isterse bir arada gelsin, karşılarında Toroslar kadar dik, Toroslar kadar vakur bir AK Parti bulacaklar, baş eğmeyen bir AK Parti” diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konuşması esnasında, “Fethullah gelecek hesap verecek” tezahüratları yapan partililere de “Onlar inşallah yargı önünde hesap verecekler ama en çok da en önemli de milletin önünde hesap verecekler” dedi.
“Millet tek bir sesle, tek bir yürekle ‘durmak yok yola devam diyecek'”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Osmanlı cihan devleti gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti, asırlarca, başı dik insanların devleti olarak ebediyete kadar varlığını sürdürecek. Bu varlığa karşı bölücülükle, fitneyle, ihanetle hesap görmeye kalkışanlara da millet tek bir sesle, tek bir yürekle ‘durmak yok yola devam diyecek’ inşallah” dedi.
Davutoğlu yaptığı konuşmada “Fethullah gelecek, hesap verecek” sloganlarına karşılık bu sloganın Anadolu’nun her yerinde olduğunu belirterek, “Çünkü bu millet sadakati de unutmaz, ihaneti de unutmaz. Bu millet Ankara’da konuşanı da unutmaz, yurtdışından birtakım oyunlar içine gireni de unutmaz” ifadelerini kullandı.
Ankara’nın hiçbir güç karşısında bir an dahi taviz vermeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, milli iradeyi dimdik ayakta tutmaya kararlı olduklarını söyledi.
AK Parti’nin Türkiye’nin her yerinde, her kesimle konuşan yegane parti olduğunu belirten Davutoğlu, “Türkiye’de milli birliğin teminatı olan yegane parti AK Parti, Türkiye’yi küresel güç yapacak olan tek parti AK Parti, Haziran 2015’te bütün bu ihanet çetelerine ders verecek tek parti AK Parti, Türkiye’nin ve devletin, milletin izzetini koruyan tek parti AK Parti” diye konuştu.
Kim hangi oyunun içine girerse girsin AK Parti’nin 2023 yolcusu olduğunu söyleyen Davutoğlu, Türkiye’nin bu dönemde küresel bir güç haline geleceğini, bunun en önemli merkezlerinden birisinin de Mersin olduğunu kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, Mersin’i Akdeniz’in en önemli 5 limanından biri haline getirmeyi hedeflediklerini dile getirerek, Mersin’i yükselen Türkiye’nin yükselen limanı ve en önemli lojistik merkezi yapacaklarını dile getirdi.
“En geç 2016’da bu hat Mersin’e bağlanacak”
Mersin ile ilgili projelerini anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim doğduğum şehir Konya, Toroslardan geçerek inşallah Karaman üzerinden en kısa zamanda hızlı trenle en geç 2016’da Mersin’e bağlanacak. Bu projeyle İstanbul-Konya-Karaman-Mersin bağlanacak. Yörük obaları o dağlara develerle, koyunlarla çıkan yörük obalarının çocukları, torunları tünellerle hızlı trenle o dağlara selam verererek Konya’ya gidecek, Konya’dan Mersin’e inecek. Ama hızlı tren burada durmayacak, Mersin’den Osmaniye, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa Habur’a kadar gidecek. Bu da milletin kardeşliği projesi, oralardan buralara gelen Kürt kardeşlerimizle Türkmen kardeşlerimiz omuz omuza Konya’dan Torosları aşarak Mersin’e Çukurova’yı geçerek, Gaziantep üzerinden Şanlıurfa’ya ulaşacak. İşte bu, en büyük milli birlik ve beraberlik projesidir. Birileri aramıza düşmanlık sokmaya çalışırken biz ‘Türk, Kürt ebediyen kardeştir, kardeş olacaktır’ diyeceğiz.”
Başbakan Davutoğlu, Mersin’de siyaset yapanların bir kısmının bir taraf adına diğer tarafı dışladığını ama AK Parti’nin kimseyi dışlamadığını ifade etti.
“Biz de Mersin’i ezeli ve ebedi kardeşlik şehri ilan ediyoruz” diyen Davutoğlu, hangi kökenden, mezhepten olursa olsun bu vatanın her bir köşesini temsil edenlerin ezelde kardeş olduklarını, kıyamete kadar da kardeş olacaklarını vurguladı.
“Gönlüyle hep bu salonlarda”
Salondakilerin “Durmak yok yola devam sözleri” üzerine Davutoğlu, “İşte, yola devam şiarı sizden torunlarınıza, onlardan onların torunlarına kadar gidecek, aynen Osmanlı cihan devleti gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti asırlarca, başı dik insanların devleti olarak, ebediyete kadar varlığını inşallah sürdürecek. Bu varlığa karşı bölücülükle, fitneyle, ihanetle hesap görmeye kalkışanlara da millet tek bir sesle, tek bir yürekle ‘durmak yok yola devam diyecek’ inşallah” diye karşılık verdi.
Davutoğlu, Mersin’de de “yola devam” diyeceklerini, şehri Türkiye’nin en büyük konteyner limanı ve lojistik merkezlerden biri haline dönüştüreceklerini söyledi.
Sahil yolu, demiryolu ve Çukurova Havalimanı ile Mersin’in karadan denizden, herkesin geçerken selam durduğu büyük bir şehir olacağını belirten Davutoğlu, 12 yılda Mersin’e 23 milyar yatırım yaptıklarını kaydetti.
İlde, tarım, hayvancılığın ve sanayinin gelişmesi için projelere destek verdiklerinin altını çizen Davutoğlu, Mersin’e en azından 2 organize sanayi bölgesi yapılması için de talimat verdiklerini aktardı.
Salondakilerin “Recep Tayyip Erdoğan” şeklinde slogan atması üzerine Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a selamlarını ileteceğini belirterek, “Onun da size selamı vardı. Her zaman, fiilen burada olmasa bile gönlüyle hep bu salonlardadır” dedi.
“Türkiye’yi her türlü ihanet şebekesinden temizleyeceğiz”
Davutoğlu, Mersin’in liman kavşağı ve organize sanayi bölgesine otoyola bağlanması projesini de en kısa zamanda hayata geçireçeklerini dile getirdi.
Salondakilerin tezahüratı üzerine, “Sadece Mersin’i değil bütün Türkiye’yi temizleyeceğiz. Bütün Türkiye’yi her türlü ihanet şebekesinden temizleyeceğiz. Hiç merakınız olmasın” diye konuştu.
Mersin’de en büyük hastane komplekslerinden birinin de inşa edileceğini belirten Davutoğlu, partililerden 2015 Haziranı’nda en az yüzde 50 oy için söz vermelerini istedi.
Notlar
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Valilik ziyaretinin ardından, partisinin Mersin 5. Olağan İl Kongresi’nin yapıldığı Edip Burhan Salonu’na geldi.
Davutoğlu, kongre salonunda yer kalmadığı için dışarda bekleyen vatandaşları selamladı.
Divan Başkanlığını AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek’in yaptığı kongrede, Başbakan Davutoğlu, platforma çıkarak partilileri selamladı.
Başbakan Davutoğlu’nun yaklaşık 45 dakika süren konuşması sık sık partililerin “Mersin seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kesildi.
Salona, “Zalimler İnsiz Kalacak Tarih Yeniden Yazılacak”, “Millet Size Dava Biz Gençliğe Emanet Hocam”, “Birlik İçinde Yeni Türkiye” yazılı pankartlar asıldı.
Kongreye, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek ile çok sayıda partili katıldı.
Osmaniye kongresi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Biz derse başladık mı, biz konuşmaya başladık mı hepsi dinleyecek. Muhalefet de dinleyecek, Pensilvanya da dinleyecek, küresel zalimler de dinleyecek çünkü artık Hoca Ahmet Yesevi’nin torunları konuşmaya, bayrağı kaldırmaya başladı” dedi.
Davutoğlu, Tosyalı Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen, partisinin Osmaniye 5. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.
Üsküp ziyaretinde kendisinden bayrak istendiğini, her haneye bayrak, Kuran-ı Kerim ve sözlük göndereceklerini hatırlatan Davutoğlu, “Eğer Ankara’da kudretli ve şefkatli bir devlet olmasaydı, Ankara’da gücü yeten bir hükümet olmasaydı, Ankara’da AK Parti olmasaydı, onlara söz verdiğimiz 100 bin bayrak, 100 bin Kuran, 100 bin sözlük oraya gidebilir miydi” diye konuştu.
Bundan 12 yıl önce Ankara’nın zor durumda olduğunu, IMF’den gelen memurların devletin kaderini şekillendirdiğini belirten Davutoğlu, devlet bürokrasisinde “2001’de fotokopi çektirecek makine ya da kağıt olmadığının” konuşulduğunu anlattı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni o günlerden bugünlere getirdiklerini vurgulayan Davutoğlu, Gölcük ve Sakarya depremleri yaşandığında o dönemin başbakanının günlerce Ankara’dan bölgeye ulaşamadığını ifade etti.
Davutoğlu, artık Türkiye’nin herhangi bir yerinden değil Somali’den bile bir mazlumun “Ya Rab bize katından bir yardımcı gönder” dediğinde, hiç 20 senedir uçak inmemiş Mogadişu Havalimanı’na al bayraklı Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı’nın uçağının indiğini dile getirdi.
Başbakan Davutoğlu, “2001’de devletimiz o haldeydi ki birkaç yüz milyon dolar borç alabilmek için IMF memurlarına hesap verilirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı, Başbakan Yardımcısı ne düşünür kimse merak etmezdi. Acaba IMF’nin gelen memuru ne diyecek herkes onu merak ederdi ama şimdi bırakın IMF’den borç istemeyi IMF’ye borç veren Türkiye Cumhuriyeti var” değerlendirmesinde bulundu.
Artık hiç kimsenin bu ülkenin kaderi hakkında söz sahibi olamayacağının altını çizen Davutoğlu, artık bir kalemde Suriye’den gelen mazlumlara 4,5 milyar dolar yardım yapabilen bir Türkiye olduğuna dikkat çekti.
“Bir insanlık destanı yazıyorsunuz”
Suriyeli sığınmacılara yardım ellerini uzattıkları için vatandaşlara teşekkür eden Davutoğlu, dünyada ve insanlık tarihinde başka hiçbir ülkenin, bir başka memleketten 2 milyon kardeşini mülteci kabul etmediğine ve ağırlamadığına işaret etti.
Davutoğlu, bunun devletin büyüklüğünü ve milletin alicenaplığını gösterdiğini dile getirdi. “Bayır Bucak Türkmenleri sınıra geldiğinde kapımızı kapatabilir miydik, Halep’ten kardeşlerimiz hangi ırktan, hangi mezhepten olursa olsun kapımıza geldiğinde kapımızı kapatabilir miydik” diyen Davutoğlu, gönülleri ve merhamet kapıları kapalı olanların bunu anlayamayacağını söyledi.
“Osmaniyeliler, Gaziantepliler, Kilisliler, Hataylılar, Şanlıurfalılar hepinizin anlından öpüyorum destan yazıyorsunuz destan…Bir insanlık destanı yazıyorsunuz” ifadesini kullanan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kapıyı kapatın”, 6-7 Ekim olaylarıyla ülkeyi kan gölüne çevirmek isteyen HDP’nin de “sadece Kobani’dekileri alın diğerlerini almayın” dediğini belirtti.
“Tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak”
Davutoğlu, kendilerinin ise “Hoca Ahmet Yesevi’nin, Ahi Evran’ın, Hacı Bektaş’ın torunları kapısına gelen Tanrı misafirine, mazluma kapısını kapatmaz” dediklerine dikkat çekti.
Devleti zeval içinde olanların ayakta duramayacağını kaydeden Davutoğlu, hükümeti kurma görevini aldıktan sonra Anadolu’yu adım adım gezmeye başladıklarına değindi.
AK Parti’nin farkının bu olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “Biz bu aziz bayrağı Hakkari’de de dalgalandırırız, Muğla’da da, Kars’ta da dalgalandırırız, Edirne’de de, Semerkant’ta da dalgalandırırız Saraybosna’da da, Somali’de de dalgalandırırız Filistin’de de. Dünyanın her yerinde dalgalandırırız” dedi.
Davutoğlu salondan gelen “Vur vur inlesin, Kılıçdaroğlu dinlesin” tezahüratları üzerine ise “Biz derse başladık mı, biz konuşmaya başladık mı hepsi dinleyecek. Muhalefet de dinleyecek, Pensilvanya da dinleyecek, küresel zalimler de dinleyecek çünkü artık Hoca Ahmet Yesevi’nin torunları konuşmaya, bayrağı kaldırmaya başladı. Tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak demeye başladı. Hainlerin hepsi hesap verecek” diye konuştu.
Davutoğlu, Bayırbucak Türkmenlerine yardıma giden MİT tırlarını basan, basma talimatını verenlerin yükselen Türkiye’ye karşı olduğunu belirterek, “Ama yanıldıkları bir yer vardı. Yanıldıkları yer şuydu; biz hiç bir gücün karşısında boyun eğmeyiz, hiç bir zorluğun karşısında dizlerimiz titremez. Çünkü biz gücümüzü Rabbimizden ve milletimizden alırız. Başka kimseye hesap vermeyiz, başka kimsenin önünde selam durmayız” dedi.
Davutoğlu, 12 yıl öncesinde Türkiye’nin acziyet içinde bulunduğunu, modernleştirilmek istenen eski tankların başka ülkelere gönderildiğini, AK Parti iktidarında ise devletin kendi tankı Altay’ı yapar hale geldiğini söyledi.
12 yıl önce donanmada başka ülkelerden alınmaya çalışılan ve hep geç verilen eski gemiler bulunduğunu, şimdi ise Türkiye’nin kendi savaş gemisini yaptığını, kendi uydusunu attığını, kendi uçağıyla semalarında ay yıldızlı bayrağını dalgalandırdığını vurgulayan Davutoğlu, “İşte gerçek milliyetçilik bu. Başkasından yardım isteyenler, başkasından borç isteyenler kendi ülkelerinde milli birlik ve beraberlik diyemeyezler. Borç alan talimat alır. Elhamdülillah AK Parti 2013 Mayısı’nda borç defterini kapattı. Allah bir daha bu millete borç isteme zilleti yaşatmasın. Ama borç verme onuru yaşatsın” diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, Somali’ye, Pakistan’a ve Gazze’ye yapılan yardımlara işaret ederek, “Hani birileri ‘orada ne işiniz var’ diyor ya, keşke beraber olsaydık. Gazze’ye bombalar yağarken, Gazzeliler ben Gazze’yi ziyaret ettiğimde Yuşa kızımın başında onun babasıyla kucaklaştığımda her bir Filistinlinin elinde bir Türk bayrağı vardı, bir al bayrak vardı. İşte büyük devlet olmak bu” ifadesini kullandı.
Bütün mazlum milletlerin gözünün hep Türkiye’de olduğunu, “Türkiye’ye aman bir şey olmasın” diye dua ettiğini belirten Davutoğlu, “Birileri Türkiye’yi krize sokmaya çalışırken işte o gönlü zengin mazlumlar dünyanın her yerinde size, bize ve aziz milletimize dua ediyor” dedi.
“Kimsenin önünde selam durmayız”
Konuşmasında, 17- 25 Aralık ve 19 Ocak’taki MİT tırlarına yönelik operasyonlara da değinen Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığının da dinlenmeye çalışıldığını anımsattı.
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Neden biliyor musunuz? Bütün meseleleri Türkiye’nin 12 senelik yükselişini durdurmak, bizi güçsüz kılmak, dizlerimizi titretmek, mümkünse AK Parti’yi zaafa uğratmak. Tam da MİT tırları Bayırbucak Türkmenlerine yardıma giderken onları basan, o basma talimatını veren hainler işte bu Türkiye’ye, yükselen Türkiye’ye karşıydılar. Ama yanıldıkları bir yer vardı. Yanıldıkları yer şuydu; biz hiçbir gücün karşısında boyun eğmeyiz, hiçbir zorluğun karşısında dizlerimiz titremez. Çünkü biz gücümüzü Rabbimizden ve milletimizden alırız. Başka kimseye hesap vermeyiz, başka kimsenin önünde selam durmayız.”
Osmaniye’de tarihin özünün bulunduğunu, bu şehrin ülke tarihinin hülasası olduğunu vurgulayan BaşbakanDavutoğlu, şehre yapılacak yatırımları anlattı.
Hızlı trenin Konya’dan, Toroslar’dan Mersin’e, oradan Adana’ya, Osmaniye’ye getirileceğini bildiren Davutoğlu, yörük obalarının develerle, kervanlarla aştığı dağları tünellerle geçeceklerini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, İstanbul’dan Konya’ya, Mersin’e, Adana’ya, Osmaniye’ye ve Gaziantep’e giden hattın, Osmaniye’yi merkez kılacağını, Bahçe ile Nur Dağı arasında 10 kilometrelik en uzun demiryolu treninin inşa edileceğini, böylece söz konusu iki yer arasındaki mesafenin 17 kilometre kısalacağını bildirdi.
Salondaki partililerden gelen tezahürat üzerine, Haziran 2015 seçimlerinde en yüksek oyu alan ilçeye özellikle ziyarette bulunacağını kaydeden Davutoğlu, şehirden en az yüzde 55-60 civarında rekor oy beklediğini ifade etti.
Şehirdeki toplam ihracatın 2002’den bugüne 190 kat arttığını dile getiren Davutoğlu, o dönemde sayısı 1 olan organize sanayi bölgesinde 25 kişinin çalıştığını, şimdi sayısı ikiye çıkan organize sanayi bölgesinde ise 10 bin 500 kişinin istihdam edildiğini kaydetti.
Ecdadın bu şehre “cebeli bereket” dediğini, dağının da, ovasının da, ırmağının da bereketli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Madem ki Osmaniye’nin dağı bereketlidir, ovası bereketlidir, suyu bereketlidir, sandığı da bereketli olsun tamam mı” dedi.