KORONAVİRÜS HABERLERİ
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinin Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezinde görev yapan ve 26 yıldır hemşire olan 44 yaşındaki Fatma Toksoy, AA muhabirine, pandemi hastanesi olarak hizmet veren Erzurum Şehir Hastanesinde hemşire eşi Özer Toksoy’un Kovid-19 olması sonucu 3 çocuğuyla hastalığa yakalandıklarını söyledi.
Ailesinin evde karantinaya girdiğini ifade eden Toksoy, “Çok şükür aldığımız desteklerle hastalığı çocuklar ve eşim hafif atlattı. Hastalığı en ağır ben geçirdim. Bir süre hastanede tedavi gördüm. Öksürük, nefes alma ve eklem ağrısı problemleri çok uzun sürdü. Daha önce böyle ağrı ve sızı yaşamadım. Kovid-19 testimiz negatife döndükten 2-3 ay sonra eklem ağrıları ve solunum sıkıntım devam etti.” dedi.
Toksoy, salgın sürecinde evde çocuklarına hassasiyetle yaklaştıklarını aktardı.
Bulaş riskinden dolayı eve gittiklerinde uzun süre çocuklarına dokunamadıklarını dile getiren Toksoy, hastalık sürecinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Çocuklara dokunamamak çok zor duygu, işimizi severek yapıyoruz. Sağlık çalışanı olduğumuzdan çocuklarımızın bu hastalığa yakalanması kötü oldu. Çocuklar hastalık nedeniyle haftalarca dışarı çıkamadı, sürekli evde kaldılar ve psikolojileri bozuldu. Uzun süre ayrı odalarda kaldık. Çocuklar salgın döneminde en çok sağlıkçı çocuğu olmanın dezavantajını yaşadı. Vicdan azabı duyuyorsunuz, meslek seçmek bizim tercihimizdi, onların değil. Çocuklara ‘bizden uzak durun, çok yaklaşmayın’ demek çok zor geliyordu.”
Toksoy, hastalık döneminin çok yıpratıcı olduğunu belirterek, salgın riskinin ve zorlu sürecin halen devam ettiğini ifade etti.
Hastalığa tekrar yakalanma ihtimallerini olduğunu aktaran Toksoy, “Sağlıkçılar çok yıprandı ve yıpranmaya devam ediyor. Bu süreçte insanların kurallara uymaması ve hassasiyet göstermemesi bizi ayrıca üzüyor. Hayatını kaybeden onca sağlık çalışanı ve insan oldu. Bu hastalık yakaladığı kişilerde kalıcı hasarlar bırakıyor, bunları görüp daha hassas davranmalıyız. Sorumsuzca hareketler tüm toplumu etkiliyor. ” diye konuştu.
Toksoy, maske, mesafe ve hijyen kurallarına daha sıkı riayet edilmesini istedi.
“Fatma hemşire kıl payı hayata tutundu”
Aynı serviste görevli hemşire Derya Atmaca da Kovid-19’a çok yakın arkadaşlarının yakalandığını anlatarak, “Fatma hemşire süreci çok ağır atlattı, acil serviste ciddi solunum sıkıntısı yaşadı, bir süre tedavi gördü, kıl payı hayata tutundu. Salgın döneminde herkes tedirgin oldu ancak umut var. Virüsün yayılmasını önlemenin tek yolu, maske, mesafe ve hijyen. Gevşeme olmadan tedbirleri elden bırakılmayalım.” dedi.
Kovid-19’u yenen 73 yaşındaki 3 çocuk babası diyaliz hastası İsmail Çelik de bir süre önce evdeyken ateş şikayetiyle kaldırıldığı hastanede Kovid-19 olduğunu dile getirdi.
Hastanede 12 gün boyunca tedavi gördüğünü ve bu sürecin çok zor geçtiğini anlatan Çelik, “Hastanedeki 12 gün boyunca kendimden haberim olmayacak kadar hastaydım. Eşim beni görmeye gelmiş, haberim olmamış, o derece hastalığı ağır atlattım. En fazla öksürük ve ateş çok rahatsız etti. Allah’a şükür aldığımız tedaviler sonucu hastalığı atlattım.” diye konuştu.
Çelik, hastalığın dışarıdan kendisine bulaştığını anlatarak, “Cuma namazı için evden çıktım muhtemelen oradan bulaştı. Maskesiz gezenleri gördüğümde insanları uyarıyorum. Bazıları ‘sana mı kalmış’ dese de uyarmaya devam edeceğim. Herkes kurallara uyup maske, mesafe ve temizliğe dikkat etmeli, tedbirleri elden bırakmamalıyız.” ifadelerini kullandı.