Dikkat! Çözümsüzlüğe oynuyorlar…
Batıcı medyayı ve batıcı medya ile gelen çözümsülükleri üzerine bir yazı kaleme alan Aslan değirmenci ” Akıllı medyaya, süreç sağduyulu bir şekilde ilerlerken maskeleri düşürecek cesur yüreklere ihtiyaç var.” diyor. Değirmenci’nin o yazısı:
Silahların susması için atılan adımlar devam ederken, medya adeta kendi savaşını başlattı. Bazı liberal ve kontrolü başkalarının elinde olan yazarlar ısrarla “Umutluyuz ama…” şeklinde başlayan makaleleri ile çözüm sürecine ısrarla Batı’yı dahil etme çabası içerisine girdiler.
Özellikle Fransa’da yaşanan suikast olayının ardından bu mesajları ısrarla vererek aba altından da sopa gösteriyorlar. Köşelerinden ‘Batı silahların susmasını istemez’ şeklinde tespitlerde bulunan yazarlara da gönderme yapıyorlar. Özellikle çözüm sürecine giden yolda ‘Batı’yı olmazsa olmaz olarak sunanların asıl amacı ne? Yıllardır beslendikleri yerlere ahde vefa mı gösteriyorlar yoksa çözümsüzlük için gizli bir direnç mi gösteriyorlar? Bu iki soruyu derinleştirmek için aşağıdaki sorulara bakalım:
1- Yıllardır çözümsüzlüğe oynayan Batı ülkeleri ne değişti de şimdi barışa katkı sunsun?
2- Sorunu kendi içimizde çözmek mümkün iken neden ille de sorun emperyalist güçlere havale edilmeye çalışılıyor?
3- PKK’nın para ve lojistik desteklerinin büyük bir bölümünün bu emperyal devletler tarafından sağlandığını bilmeyen mi var?
4- Avrupa’dan gelen uyuşturucu gelirleri ne olacak?
5- Silah lordları ellerinden rantları alınırken, çözüme nasıl katkı sağlayacak?
6- Fransız malı roketatarlar, İngiliz marka tabancalar, Alman malı tanklar ne çabuk unutuldu?
7- Dünya üzerinde silah satan baronlardan olumlu bir adım beklemek kimin işine yarar?
8- Olayı sabote etmek için tetikte bekleyen AB ülkeleri, silahların susmasıyla ne kazanacak ki taraflar arasında diyalog arasın?
9- Ortadoğu’da söylemi güçlü ama etkisi sınırlı bir Türkiye isteyenler, iç sorunlarımızı çözerek, bölgede lider ülke olmamızı neden istesinler?
Özetle görülüyor ki bize Batı’yı dayatanlar aslında çözümsüzlüğü dayatıyorlar. Bizim arabuluculara değil akıllı medyaya, süreç sağduyulu bir şekilde ilerlerken maskeleri düşürecek cesur yüreklere ihtiyaç var.
Her yıl İrlanda’ya giderek, lüks mekânlarda yiyip içip eğlendikten sonra aldıkları brifingleri Türkiye’ye aktaranlar, aktarırken de Kürt sorununa ısrarla Kuzey İrlanda barışını model olarak sunanlara değil…
Aslan Değirmenci
haber10.com
