Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum Kanal 5 Televizyonu Genel Koordinatörü Atıf Özbey’in sunduğu Siyaset Analizi programına konuk oldu.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum Türkiye’nin en çok tartışılan yeni Anayasa, Başkanlık sistemi ve Doğu ve Güneydoğudaki terör olaylarını Kanal 5 Televizyonunda değerlendirdi. Siyaset Analizi programına konuk olan Uçum, kimse milli iradeden kaçamaz dedi.
’12 EYLÜL ANAYASASI CİDDİ BİR AYAK BAĞI’
Programda hem yeni Anayasa hemde Başkanlık sistemini konuşan Uçum, 82 Anayasanın ciddi bir ayak bağı olduğunu belirterek şöyle devam etti. ’12 Eylül’den sonra 1982 yılında yürürlüğe girdi bu Anaysa ve geldiğimiz tarih 2016 34 yıl bile tamamlanmadı 17 kez değişmiş bir Anayasadan bahsediyoruz ve halen daha bu Anayasa bize ciddi bir biçimde ayak bağı oluyor. Neden ayak bağı oluyor çünkü bu Anayasanın dizayn ettiği yapı yani bu hukuk kuralları içinde işleyen devlet yapısı, o bürokratik kurumsal yapı, halkın dışındaki yapı yani bu araç bu toplumun ihtiyaçlarına şuanda yanıt vermiyor. Biz bu Anayasal sistemle devam edersek bir hukuk güvenliğine ulaşmamızda mümkün değil. Bu gün inkar ve asimilasyonun bitirilmesi Dindarlara yönelik bazı sıkıntıların bitirilmiş olması ailelere yönelik bazı sıkıntıların çözümü için adım atılması azınlıklara yönelik bazı sıkıntıların çözümü için adımlar atılması bütün bunlar önemlidir ama, bunların kökten eşitlenmesi için kökten herkesin doğuştan gelen haklarına dayanan bir Anayasal sistem bir devlet sistemi kurabilmek için bu yeni Anayasa ihtiyaç var.
‘CUMHURBAŞKANI ÖNCÜ DEĞİL TAŞIYICI BİR LİDER OLMALI’
Başkanlık sistemiyle ilgili ise Uçum, ‘Cumhurbaşkanın en büyük özelliği öncü değil taşıyıcı bir lider olması’ gerekir diyerek şöyle devam etti. ‘Parlamenter sistemde hükumet nereden çıkıyor Parlamentodan. Eğer çoğunluk bulunamazsa koalisyon arayışları. Eğer koalisyona da gelinemezse 7 Haziran 1 Kasım seçimleri arasında olduğu gibi hükümet krizleri çıkıyor. Peki Başkanlık sisteminde durum nedir, halk sadece Meclisimi belirliyor hayır halk aynı zamanda yürütmeyi de belirliyor. Yani halk başkanı seçtiği günün ertesi günü bir hükümet sorunu yok. Halka dayanan siyasetin lideri, halkın talepleri ve ihtiyaçları dışında en azından kendi kurduğu sosyoloji ilişki açısından kendi temsil ettiği ilişkiler açısından talep ve ihtiyaçları dışında siyaset üretmemiş bir insan böyle otoriter bir sistem kuramaz. Çünkü onu üreten sosyoloji kendisi otoriter sistem istermi. Cumhurbaşkanın en önemli özelliği öncü değil taşıyıcı lider olmasıdır. Kimse Milli İradeden kaçamaz. Ve bu tartışmada Milli İradenin dışında bir tartışma olamaz.
‘ÇÖZÜM SÜRECİ VE TÜRKİYE’NİN TERÖRLE MÜCADELESİ’
Doğu ve Güneydoğudaki olaylara da değinen Uçum şunları söyledi, ‘Türkiye’de terör ve şiddet siyaseti kesinlikle son bulmalıdır. Örgüt bu siyasete son verdiğini açıklamalıdır. Kesinlikle örgütle alakalı siyasi yapılar terörü ve şiddet siyasetini kabul etmiyoruz kınıyoruz, bu iş bitmiştir demelidir. Öcalan’ın 2013, 2014 ve 2015 çağrılarına uymalıdırlar. İran’da vinçlerde örgüt üyelerini astıkları bir ortamda bu örgüt İran’a karşı ben silahlı savaşı bitirdim dedi. Türkiye’de demokratik siyaset üzerinden demokratik mücadele üzerinden yeni Anayasal sistem üzerinden hak ve özgürlükler üzerinden her türlü sorunu çözme imkanı olan bir ortamda terör ve şiddet esaslı siyasetle bir pratik üretiliyor. Alan egemenliği, coğrafi egemenliği ele geçirmek için başlatıldı bu. Açıkça devrimci halk savaşı denildi. Acıkça ayrılıkçı bir harekettir bu. Önce özerk yönetimler dendi bu nasıl öz yönetimse merkezden bir tanesi bildiri yazıyor orada da okutuyorlar. Ya öz yönetimin yerinde yönetimin mantığı, oradaki halkın talebi doğrultusunda bir sistem kurmaktır. Türkiye’nin Kürtleri böyle bir projeyi desteklemediklerini çok net bir şekilde ortaya koyarak bölgeyi terk ediyorlar. Gerçek anlamda çözüm süreci artık bu yeni Anayasal sistemi kurmakla alakalıdır. Gerçek anlamda çözüm süreci artık bu sistem reformunu kurmakla alakalıdır. Dolayısıyla biz sorunları yaşayan bütün kimlik guruplarının tamamını muhatap alarak bir süreç yürütülmesinin doğru olduğuna inanıyoruz’ dedi.