Ve beklenen oldu…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanlığı için yapılan oylama sona erdi.
MHP’nin 10. Olağan Büyük Kurultay’ında, Devlet Bahçeli yeniden genel başkanlığa seçildi.
Devlet Bahçeli’nin 725 oyla genel başkanlığa yeniden seçildiği kurultayda, Trabzon Milletvekili Koray Aydın 441, eski MHP İzmir İl Başkanı Musavat Dervişoğlu da 48 oy aldı.
Olağan Büyük Kongresi’de Devlet Bahçeli 401, Koray Aydın 72, Musavvat Dervişoğlu ise 43 delegenin imzasıyla genel başkanlığa aday gösterilmişti.
Bahçeli’den sert sözler…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 10. Olağan Kongresinde, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023, İstanbul’un fethinin 600. yılı olan 2053 ve 2077’ye dönük hedeflerini açıkladı. Bahçeli, “Kendimiz kalarak, kendimiz olarak, benliğimizden, ülkülerimizden ve düşüncelerimizden ayrılmadan iktidar olunabileceğini inşallah göstereceğiz. Okyanus ötesine tutunmadan Türk milletinin iktidarını kuracağımızı mutlaka ispatlayacağız. Ülkücü Cumhurbaşkanı, ülkücü Başbakan ve ülkücü Meclis başkanının aynı anda ve eşgüdüm halinde bulunması ve çalışması hayal değildir” dedi.
Bahçeli, partisinin Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleştirilen 10. Olağan Büyük Kongresi’nde konuştu. Yaklaşık iki saat süren konuşmasına kongre salonundaki konuklar ve partililer başta olmak üzere uzun bir selamlamayla başlayan Bahçeli, Atatürk ve silah arkadaşlarını, bütün şehitleri ve Alparslan Türkeş’i rahmet ve minnetle andığını belirterek, “Milliyetçi hareketi yükseltme hareketinden asla taviz vermeyen fedakâr dava arkadaşlarım, millet, milliyet ve milliyetçiliğin fedakâr neferleri ülküdaşlarım, ülkü, ilke mücadelesinin eşsiz temsilcileri, yiğit bozkurtlarım, asaletin, zarafetin ve nezaketin simaları olan sevgili asenalar saygıdeğer hanımefendiler Bugün Ankara bir başka güzeldir, bugün Ankara kutlu hareketimizin sevincine ev sahipliği yapmaktadır. Bugün Ankara’da üç hilal ayağa kalkmaktadır, bugün Türklüğün kalp atışları gök kubbeyi çınlatmaktadır. Bugün “Türk milleti sensiz asla’ diyen vatansever milli vicdanlar başkentte bir araya geldi. Varım, var olacağım; birim, bir kalacağım diyen millet evlatları Ankara’ya ulaştı. Yenilmedim, yenilmeyeceğim; yıkılmadım, yıkılmayacağım; düşmedim ve düşmeyeceğim diyen millet sevgisi Ankara’da buluştu” ifadelerini kullandı. Konuşmasında “ülkücü şehitler” ile Türk tarihinin önemlisi isimlerini de tek tek anan Bahçeli, “Milliyetçi Hareket varsa çareler tükenmiş, çıkışlar tıkanmış değildir. Milliyetçi-ülkücü hareket varsa hiçbir şey bitmiş değildir. BOP eşbaşkanına, yanına aldığı ihanet yoldaşlarına, küresel tezgâhlara ve kan içen vampirlere inat biz buradayız ve millet için her fedakârlığı yapmaya hazırız” dedi.
-2023’TEN 2077’YE-
Konuşmasında, partisinin hedeflerini de anlatan Bahçeli, MHP’nin Türkiye vizyonlu, kimseyi dışarıda bırakmayana yeni bir medeniyet anlayışını kendisine hedef olarak belirlediğini ifade etti. Bu doğrultuda ilk hedeflerinin Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’de “Lider ülke Türkiye’ye” ulaşmak olduğunu belirten Bahçeli, AKP’nin ise 2023 projesini taklit ettiğini savundu. Bahçeli, “2023 projesini 1997 yılından beri gündeme getiren MHP’dir. Bu konuda defalarca uyarıda bulunmamıza rağmen Başbakan Erdoğan, 2023 vizyonunu kendisine ve partisine mal etme kurnazlığından ve açıkgözlülüğünden hiç vazgeçmemiştir” dedi.
Bahçeli, ikinci olarak İstanbul’un fethinin 600. yılı olan 2053 yılında ülkü ve gayelerinin “Süper Güç Türkiye” olduğunu belirterek, üçüncü hedeflerini de “Son yurdumuzda devlet kurmamızın bininci yıldönümü olan 2077’de, Türkiye’nin dünyaya yön ve nizam veren, siyasi, ekonomik ve kültür alanında rakipsiz bir kutup başı haline gelmesidir” sözleriyle açıkladı. Bahçeli, “MHP, eşitliği, demokrasiyi, katılımı, özgürlüğü, saygıyı ve hoşgörüyü esas alan dışa dönük ve pozitif rekabeti baz alan milliyetçilikle bunu gerçekleştirme isteğindedir. Ekonomide, siyasette, sosyal bünyede ahlak, hakkaniyet ve demokrasiyi kurumsallaştırmış, bölüşüm ve dağıtım kanallarını isabetli bir şekilde tanzim etmiş bir yönetim modeliyle geleceğin Türkiye’sini inşa etmeye yeminlidir. Kimseyi ayırmadan, kimseyi ayıklamadan, kimseyi dışlamadan ve hiç kimseyi dışarıda bırakmadan Türk milletinin tüm evlatlarının katkısıyla belirlediğimiz kızıl elmaya varabilir ve nurlu ufuklara kavuşabiliriz” dedi.
-“BAŞBAKAN’IN 2071 HEDEFİ ALDATMA”-
Başbakan Erdoğan’ın 2071 hedefinin de tamamen “aldatma” olduğunu ifade eden Bahçeli, “Bu gidişle Malazgirt Zaferi’nin bininci yıl dönümünde Anadolu’da millet kalmayacaktır. Bin 71’in hatırasına ihanet olan bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Başbakan’ın 2071 hedefinde Türk milleti yoktur, Türk kimliği yoktur, Türk yoktur. Başbakan’ın 2071 hedefinde Türk vatanı da yoktur. Etnik kimliklere geriletilmiş, iç sarsıntılarla felç edilmiş, Türküm demenin suç sayıldığı, Cumhuriyet’in mevta haline dönüştüğü bir Anadolu coğrafyası Başbakan Erdoğan’ın isteği ve gizli gündemidir” dedi.
-“ÜLKÜCÜ CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN VE TBMM BAŞKANCI HAYAL DEĞİL”-
Bahçeli iktidar olma konusunda da karalı olduklarını vurgularken, “Kendimiz kalarak, kendimiz olarak, benliğimizden, ülkülerimizden ve düşüncelerimizden ayrılmadan iktidar olunabileceğini inşallah göstereceğiz, inşallah kanıtlayacağız. Okyanus ötesine tutunmadan Türk milletinin iktidarını kuracağımızı mutlaka ispatlayacağız. Küresel ayak oyunlarına uyduluk yapmadan, emperyalistlerin dümen suyuna girmeden, değerlerimizden ödün vermeden iktidara ulaşılacağını dosta da düşmana da göstereceğiz. Bu imkânsız değildir. Ülkücü Cumhurbaşkanı, ülkücü Başbakan ve ülkücü Meclis başkanının aynı anda ve eşgüdüm halinde bulunması ve çalışması hayal değildir” diye konuştu.
Milletinin adını, tarihini, dilini yıpratan, düşmanını da kardeş sayan bir yönetim anlayışının bu söylediklerini anlamasının söz konusu olmadığını belirten Bahçeli, “Ölürüz de milletimizden vazgeçmeyiz. Ölürüz de bir tek insanımızdan taviz vermeyiz. Ölürüz de vatan toprakları üzerinde taksimat yaptırtmayız ve Ne Mutlu Türküm Diyene sözünden de asla ayrılmayız” dedi.
-BEŞİNCİ YIKIM AKP-
Bahçeli tarihte milletin birliğini tahrip eden 5 önemli kırılma yaşandığını ifade ederken, bu kırılmaların sonuncusunun ise 3 Kasım 2002 tarihinde AK Parti’nin iktidara gelişi olduğunu ileri sürdü. İlk dört olayın savaşlarla oluşurken, beşincisinin demokratik vasıtalarla meydana geldiğini belirten Bahçeli, “Türk milleti AKP yönetiminin altında perişan olmuştur. İnançlarımız istismar edilmiş, milli varlıklarımız kuşatmaya alınmıştır. Türk milletinin bin yıllık kardeşliği saldırı ve tahriklere maruz kalmıştır. Sözde Kürt sorunu çerçevesinde kurulan taciz ve kışkırtma kampanyası milletimizin birliğini sarsmış, etnik bölücü teröre imkân ve ortam sağlamıştır” dedi.
AK Parti zihniyeti için bugüne kadar ne dedilerse doğru çıktığını söyleyen Bahçeli, “Türk milletinin kimliğiyle uğraşmayın, bu birlik harcıyla oynamayın sonuçları vahim olur dedik, haklı çıktık. Bölücü militanların inlerini imha edin, Kandil’e Türk bayrağı dikin, aksi takdirde terör örgütünün dayatmalarıyla karşılarsınız dedik, haklı çıktık. Anadilde eğitim taleplerine sıcak bakmayın, devlet eliyle mahalli dillere kucak açmayın, alt kültürleri tanıma şuursuzluğunu bırakın, yoksa bölücülükle baş edemezsiniz dedik, haklı çıktık. Milli bayramlara saldırmayın, Cumhuriyet’in kurucu değerlerini oynatmayın, yoksa kötü gelişmelere yol açarsınız dedik, haklı çıktık” diye konuştu.
-YARGI ÖNÜNDE ÖDETECEĞİZ-
Başbakan Erdoğan’ın dava arkadaşlarına yönelik; “katil, faşist, kafatasçı, kovboy, Fatiha bilmeyenler, morg bekçileri, ırkçı, hayvan” şeklindeki sözlerini unutmadıklarını ifade eden Bahçeli, “Biz, partimize yavru muhalefet, tabela partisi, kandan geçinenler, şehit istismarcıları diyen sahteliği, ucuzluğu ve hamaset bezirgânlığını unutmuş değiliz. Biz, bürokraside yaşanan milliyetçi memur kıyımını unutmuş değiliz. Biz, ahlaksız ve çirkin yöntemlerle partimizi baraj altına çekmeye çalışan aşağılık komploları, bunun vicdanı çukurlaşmış faillerini, azmettiricilerini ve ortaklarını unutmuş değiliz” diye konuştu. Bahçeli, kendilerinin Türk milletine yan bakan, Türk tarihini yargılayan herkesle, haramzadelerle ve eşbaşkanlarla, müzakerecilerle, İmralı düşkünleriyle hesaplarını olduğu belirtirken, “Bu hesap görülmeden dünya bize haramdır, bu hesap kapanmadan rahatlık bize uzaktır” dedi.