ANKARA – Yeşim Sert Karaaslan
İngiltere ve İskoçya‘da çok merkezli yürütülen ve sonuçları tıp dünyasının önemli dergilerinden Lancet’te yayımlanan bilimsel araştırma,kalori kısıtlaması yapılarak, diyabetin büyük ölçüde iyileştirilebileceğini ortaya koydu.
Çalışma kapsamında 3 ay boyunca düşük kalorili diyet uygulanan ve ilaçları kesilen hastalarda, ilk aşamada vücut ağırlığında 15 kilo azalma sağlayan hastalarda, şeker hastalığında tedavinin etkinliğini gösteren kan değerinin diyabet tanısı için sınır kabul edilen yüzde 6,5’ten az çıktığı görüldü.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin, görülme sıklığı sürekli artan ciddi bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.
Diyabetle birlikte farklı sağlık sorunlarının da yaşanabildiğini ifade eden Yıldız, bir yandan hastalığın tedavisi bir yandan da koruyucu önlemler konusunda yurt içi ve yurt dışında önemli çalışmalar yapıldığını belirtti.
Yıldız, diyetle diyabeti tamamen ortadan kaldırmanın mümkün olup olmadığına ilişkin son çalışmanın sonuçlarının kısa süre önce tıp dünyasının önemli dergilerinden Lancet’te yayımlandığını bildirdi.
İngiltere ve İskoçya’da konuyla ilgili çok merkezli bir çalışma yürütüldüğünü dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:
“Çalışma, diyette kalori kısıtlaması yapılarak diyabetin iyileştirilebileceğini gösterdi. Çalışmaya, 49 merkezden yaşları 20-65 arasında değişen, en az 6 yıldır diyabet tanısı olan ve insülin kullanmayan obez hastalar dahil edildi. Katılımcı hastaların ortalama vücut ağırlığı 100 kg, ortalama vücut kitle indeksi 35 kg/m2 ve ortalama HbA1c değeri yüzde 7,7 idi.
Katılımcıların rastgele yöntemle iki gruba ayrıldığı çalışmada, kontrol grubuna diyabet kılavuzlarının önerdiği standart tedavi verilirken, müdahale grubundaki diğer hastalara, kullanmakta olduğu diyabet ve hipertansiyon ilaçları kesilerek 3 ay süre ile çok düşük kalorili diyet uygulandı. Günde 825-853 kalorilik sıvı diyet formülü, yüzde 59 karbonhidrat, yüzde 13 yağ, yüzde 26 protein ve yüzde 2 lif içeriyordu. Üçüncü aydan sonra yüzde 50 karbonhidrat, yüzde 35 yağ ve yüzde 15 protein içeren katı gıdaya geçilen hastalara aynı zamanda kilo kaybının uzun dönem muhafaza edilebilmesi için günlük fiziksel aktivite önerilerinde de bulunuldu.”
“Müdahale grubundakilerin yüzde 46’sında diyabet iyileşti”
Fiziksel aktivite ve uykunun da takip edildiği çalışmada, günlük fiziksel aktivitenin maksimum 15 bin adım ile sınırlandırıldığını ifade eden Yıldız, “Çalışmanın birincil sonlanımları 15’in üzerinde kilo kaybı ve diyabetin iyileşmesi, en az iki ay boyunca diyabet ilacı kullanmaksızın, şeker hastalığında tedavinin etkinliğini gösteren kan değerinin (HbA1C), diyabet tanısı için sınır kabul edilen yüzde 6,5’tan az çıkması şeklinde tanımlanmıştı.” dedi.
Yıldız, hastaların bir yıllık takibi sonucunda, kontrol grubunda ortalama 1 kg, müdahale grubunda ortalama 10 kg kayıp tespit edildiğine dikkati çekerek, “Bir yıl sonunda müdahale grubundaki hastaların yüzde 46’sında diyabetin iyileştiği belirlendi” açıklamasında bulundu.
Yıldız, “Çalışmada, diyabetin iyileşmesi kilo kaybı ile ilişkili bulundu. Buna göre, 0-5 kg, 5-10 kg, 10-15 kg ve 15 kg’dan fazla kilo verenlerde sırasıyla yüzde 7, yüzde 34, yüzde 57 ve yüzde 86’sında diyabetin ortadan kalktığı ortaya kondu.” diye konuştu.
“Yöntem, diyabet kılavuzlarının önerileri arasında yer bulabilir”
Literatürdeki diyabet çalışmalarının çoğunda bir ya da daha fazla ilaç veya cerrahiyi içeren tedavinin birbiriyle karşılaştırıldığını anlatan Prof. Dr. Yıldız, “Bu çalışma, herhangi bir ilaç tedavisi ya da cerrahi müdahale olmaksızın yalnızca diyette kalori kısıtlamasıyla, diyabetin tamamen iyileştirilmesine yönelik yapılmış ilk geniş ve randomize çalışmadır.” diye konuştu.
Çok düşük kalorili diyet ve sonrasında kilo kaybı için beslenme ve fiziksel aktivite önerilerinin birlikte uygulanması sonucu elde edilen başarının bundan sonraki çalışmalar için yol gösterici olacağını ifade eden Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çalışmanın takip süresi yalnızca bir yıl olduğu için daha uzun sürede kilo kaybının idamesi ile birlikte diyabetteki iyileşmenin devam edip etmediğini görmek önemli olacak. Dört yıllık takip planlanan çalışmanın, uzun dönem sonuçları da ilk yıl ile benzer çıkarsa çalışmada kullanılan yöntem, uluslararası diyabet kılavuzlarının önerileri arasında yer bulabilir.”