NEW YORK
New York’ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla‘nın yargılandığı davada tanıklık yapan ABD Hazine Bakanlığından eski müsteşar David Cohen İran’ın yıllardır yaptırımları delmeye çalıştığını bildiklerini ve Halk Bankasını İran’ın “aldatıcı tekniklerine” karşı uyardıklarını anlattı.
Savcılığın tanıklarından ABD Hazine Bakanlığından eski müsteşar David Cohen bilirkişi olarak o dönemdeki görevine ve İran yaptırımlarının uygulanmasına ilişkin ifade vermeye devam etti.
Türkiye’de ve Washington’da Halk Bankası yetkilileri ile toplantılar yaptığını ve bu toplantılarda Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, Aslan’ın halefi Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Hakan Atilla’nın olduğunu anlattı.
Cohen, İran’ın yıllardır yaptırımları delmeye çalıştığını bildiklerini ve Halk Bankasını İran’ın “aldatıcı tekniklerine” karşı uyardıklarını söyledi.
ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının değişmesi konusunda Halk Bankasını uyardıklarını ve Aslan ve Atilla ile altın ticareti konusunu görüştüklerini söyleyen Cohen, Atilla’nın kendisine İran yaptırımlarına uyulduğu konusunda güvence verdiğini anlattı.
Türkiye ‘den İran’a çok fazla altın ticareti yapıldığı konusunda endişeleri olduğunu ve bu konudaki endişelerini Halk Bankası yetkilileri ile görüştüklerini aktardı.
Taşkesenlioğlu ve Atilla ile yaptığı görüşmede Rıza Sarraf‘ı gündeme getirdiklerini, Halk Bankası’nın Sarraf ile olan ilişkisini öğrenmek istediklerini kaydeden Cohen, kendisine “endişelerininiz farkındayız” denildiğini ve her şeyin yolunda olduğuna dair teminat verildiğini iddia etti.
Savcılığın ardından Atilla’nın avukatlarından Victor Rocco, Cohen’in çapraz sorgulamasına başladı.
Rocco, Cohen’in Halk Bankası yetkilileri ile yaptığı görüşmelere dikkati çekerek Atilla ile hiç tek başına toplantı yapıp yapmadığını sordu, Cohen ise Atilla ile tek başına hiç görüşmediğini söyledi.
Cohen, Aralık 2013’te tutuklamaların yapıldığını dönemde Türkiye’de olduğunu ve Süleyman Aslan’ın tutuklanmış olduğunu da anlattı.
Rocco, Cohen’in ABD Temsilciler Meclisinde verdiği ifadede Türkiye’den İran’a satılan altın miktarındaki artışın ülkenin para birimi riyalin değerinin düşmesinden endişe duyan vatandaşların kendilerini güvence altına almak için altına yönelmesinden kaynaklandığı ifadelerinin yer aldığı belgeyi de sundu.
Atilla davasında ikinci hafta geride kalırken Pazartesi günü de tanık olarak dinlenecek Cohen, Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nda (CIA) Direktör Yardımcılığı görevinde de bulunmuştu.
Dava süreci
Halk Bankası’nın ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisine (OFAC) Sarraf’ı yaptırımlar listesine alınması için uyardığı buna rağmen o tarihten beri Sarraf’ın bu listeye eklenmediği açıklanmıştı.
Bu arada Rıza Sarraf’ın, Manhattan’da beraber kaldığı hücre arkadaşı tarafından “Sarraf’ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddiasıyla” dava edildiği bildirilmişti.
Amerikan medyasında yer alan haberlerde 62 yaşındaki Faouzi Jaber isimli mahkumun, çarşamba akşamı Sarraf aleyhine “tecavüz” davası için başvuruda bulunmuştu belirtilmişti.
Duruşmalarına devam edilen dava süreci içinde Sarraf, tutuklu bulunduğu cezaevindeki bir gardiyana, Türk avukatı vasıtasıyla, yaklaşık 45 bin dolar rüşvet verdiğini belirtmişti.
Türkiye’den diğer masraflarıyla birlikte gönderilen para ile bu rüşvetin ödendiğini anlatan Sarraf, “45 bin dolar karşılığında bu gardiyan bana alkol getirdi. Birkaç kere de gardiyanın cep telefonunu kullandım … Eşimle, kızımla görüntülü, Türkiye’deki bir avukatımla, bir kere de dayımla ve ablamla görüştüm, hatırladığım kadarıyla.” demişti.
Atilla’nın avukatları, Sarraf’ın hapishanedeki telefon görüşmelerinin kayıtlarına ilişkin mahkemeye bir mektup sunmuş ve Sarraf’ın “hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın” dediği ortaya çıkmıştı.
İran’a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak gibi suçlar atfedilen Sarraf geçen yıl mart ayında ABD’de tutuklanmıştı.
Atilla ise 27 Mart’ta JFK Havalimanı’ndan Türkiye’ye gitmek üzereyken gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.
Muhabir: Betül Yürük