WASHINGTON
ABD’nin California eyaletine bağlı San Diego kentinde bir grup veli, Eğitim Kurulunun okullarda yaygınlaşan İslamofobi vakalarıyla mücadele etmeyi amaçlayan planına “belirli bir dine ayrıcalıklı muamele içerdiği” gerekçesiyle dava açtı.
Altı velinin ortak imzasıyla Federal Mahkemede açılan davada veliler, Müslüman öğrencileri kimliğe dayalı ayrımcılık ve kötü muameleden korumayı amaçlayan tedbirler alınmasını öngören planın İslam dinine diğer dinlere göre ayrıcalık tanıdığını ve Müslüman öğrencilere imtiyazlar sağladığını savundu.
Vicdan Özgürlüğü Savunma Fonu adlı sivil toplum örgütünün desteğini alan veliler, ABD Anayasası’na aykırı olduğunu ileri sürdükleri planı kabul eden San Diego Birleşik Okul Bölgesi Eğitim Kurulunun (SDUSD) beş üyesinden ve bölge baş müfettişinden davacı oldu.
Davacılar, uygulamanın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.
Dava dosyasında, “Plan, Müslüman öğrencileri öğrenci topluluğu içinde ayrıcalıklı bir inanç grubu olarak konumlandırmaktadır. Müslüman öğrenciler Eğitim Kurulunun cömert korumasının ayrıcalığını yaşarken, diğer dinlere mensup öğrenciler dini nitelikte ayrımcılığa ve kötü muameleye açık bırakılmaktadır.” ifadeleri yer aldı.
SDUSD ise kentte örgün eğitim kurumlarında İslamofobik tavırların yaygın olduğunu ve çok sayıda olayın rapor edilmeden kapatıldığını vurgulayarak tedbirlerin gerekliliğini savundu.
Kurul, internet sayfasında yayımladığı mesajda, “Tıpkı öğrencilerimiz arasında diğer kırılgan durumdaki gruplara yaptığımız gibi niyetimiz, Müslüman öğrencilere akranları tarafından yapılan kötü muameleye dikkati çekmek. Programın amacı sorun hakkında farkındalık yaratmak ve hoşgörü ve anlayışı teşvik etmektir.” ifadeleri yer aldı.
“Ayrıcalık talep etmiyoruz”
Plan konusunda Eğitim Kuruluna danışmanlık yapan Amerikan-İslam İlişikileri Konseyi (CAIR), dava dosyasında yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.
CAIR San Diego Direktörü Hanif Mohebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada San Diego’da kamu okullarında eğitim gören öğrencilerin yüzde 55’inin dini kimliğe dayalı “bir tür ayrımcılığa ve kötü muameleye” maruz kaldığını beyan ettiğini belirtti.
Bunun ulusal ortalamanın yaklaşık iki katı olduğunu kaydeden Mohebi, “Biz burada ayrıcalık talep etmiyoruz. Biz sadece ayrımcılıktan ve akranları tarafından kötü muamele gören çocuklardan bahsederken bizi de diyaloğa dahil edin diyoruz. Çünkü bu çocuklar dini kimlikleri nedeniyle kötü muameleye maruz kalıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Emre Aytekin