Hennepin Bölge Mahkemesinde 4 haftadır devam eden yargılamada jürinin, Chauvin’i kendisine yöneltilen tüm maddelerden suçlu bulması, kararı bekleyen Floyd taraftarlarınca memnuniyetle karşılandı.
Davanın görüldüğü mahkeme önünde ve Floyd’un geçen yıl hayatını kaybettiği meydanda toplanan yüzlerce gösterici ellerinde Floyd pankartları ile “Adalet yerini buldu” şeklinde sloganlar attı. Bazı göstericilerin gözyaşlarını tutamadığı, birbirlerine sarılarak kararı kutladıkları görüldü.
Jürinin kararından sonra basın toplantısı düzenleyen Minnesota Başsavcısı Keith Ellison, adaletin yerini bulduğunu belirterek, davayı sabırla takip eden halka teşekkür etti.
Ellison, “Bugünkü kararı adaletin tam tecellisi olarak görmüyorum, çünkü gerçek adalet yeni bir yapılanma demektir. Ancak bu adalete giden ilk adım hesap verilebilirliktir.” diye konuştu.
Minnesota Valisi Tim Walz da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, sistematik adalet çağrısı yaparak, “Mahkemede hesap verilebilirlik bu işin ilk adımı, daha çok işimiz var.” ifadelerini paylaştı.
Siyah aktivistler Jessi Jackson ve Al Sharpton’la birlikte karardan sonra kameraların karşısına geçen Floyd’un ailesinden kardeşi Philonise Floyd da kararın kendisini rahatlattığını belirterek, “Sonunda geceleri uyuyabileceğim. Bizim için çok uzun bir yol ve acılı bir adalet oldu.” diye konuştu.
Karar ülkenin başkenti Washington’da da memnuniyetle karşılandı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada da Chauvin’in suçlu bulunmasının ardından ABD Başkanı Joe Biden ile Başkan Yardımcısı Kamal Harris’in Floyd’un ailesini telefonla arayarak, “Bu olayı hiçbir şey daha iyi yapamaz ama en azından şimdi biraz adalet var.” denildiği aktarıldı.
Kongre’nin Senato başkanı Demokrat Charles E. Schumer da, Chauvin hakkında verilen kararı, “Çoğumuzun neredeyse bir yıldır bildiği şeyin resmi bir ilanı.” şeklinde değerlendirdi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi de Kongre’deki siyahi kongre üyeleri grubu ile yaptığı açıklamada, Floyd’un adının her zaman adaletle eş anlamlı olarak anılacağına işaret ederek, “Adalet için hayatını kurban eden Floyd’a teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
29 Mart’tan beri devam eden davada juri üyeleri, 10 saat süren müzakerenin ardından dün, Chauvin’i 2 ve 3 derece cinayet ile 2 derece adam öldürme suçlamalarının tümünden suçlu olduğuna oybirliği ile karar vermişti.
George Floyd’un ölümü
Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde, siyahi Amerikalı 46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs 2020’de dolandırıcılık şüphesiyle gözaltına alındığı sırada, 44 yaşındaki polis memuru Derek Chauvin’in 9 dakika 29 saniye boyunca diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca “nefes alamıyorum” diye yalvarmıştı.
Floyd olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede olduğu belirtilmiş, olayla ilgili görüntüler ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını alevlendirmiş ve şiddetli protestolara neden olmuştu.
Floyd’un ölümüne neden olmakla suçlanan Chauvin, olaydan 4 gün sonra gözaltına alınmış, hakkında 2 ve 3. dereceden cinayet ve 2. Dereceden adam öldürme suçlamalarıyla dava açılarak tutuklanmıştı.
Chauvin, 29 Mayıs 2020’den beri tutuklu bulunduğu Oak Park Heights’teki hapishaneden 10 Temmuz 2020’de, 1 milyon dolar kefaletle serbest bırakılmıştı.
Floyd’un ölümünde kusurlu bulunan diğer 3 polis memuru da daha önce 750 bin dolar tutarındaki kefalet bedelini ödemeleri üzerine tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişti.