Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın süresinin uzatıldığı açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizin gayretleri, Rus dostlarımızın desteği ve Ukraynalı dostlarımızın katkılarıyla anlaşmanın 2 ay daha uzatılmasına karar verildi. Küresel gıda tedarik zincirlerinin kesintisiz işlemesi, özellikle ihtiyaç sahibi ülkelerin tahıla ulaşımının kolaylaştırılması bakımından hayati öneme sahip bu kararın tüm taraflara hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, günlük basın toplantısında Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’na değinerek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’nin küresel gıda ve tahıl fiyatlarını düşük tutmak için gösterdikleri çabaları güçlü bir şekilde destekliyoruz” şeklinde konuştu.
Patel, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın süresinin uzatılmasının önemine vurgu yaparken Rusya’yı da eleştirdi.
Dünyanın birkaç haftada bir Moskova’ya tahıl koridorunun önemini hatırlatmak zorunda kalmaması gerektiğini söyleyen Patel, şunları söyledi.
Birkaç haftada bir Moskova’ya sözlerini tutmaları ve insanların açlığını Ukrayna’ya karşı savaşlarında silah olarak kullanmalarına son vermelerini hatırlatmak zorunda kalmamalıyız. Rusya’ya tahılın ihtiyaç sahiplerine ulaşması için denetimleri engellemeyi bırakması gerektiğini hatırlatmak zorunda kalmamalıyız. Dünyanın Karadeniz Tahıl Girişimi’ne ihtiyacı var.
Rusya’nın Ukrayna ile savaşını sona erdirmesi gerektiğini ifade eden Patel, savaşın sona ermesinin tarımsal ticaretin normale dönmesine ve küresel gıda güvenliğinin önemli ölçüde iyileşmesine olanak sağlayacağını belirtti.
Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle yaşanan gıda krizi riskinin ortadan kaldırılmasına yönelik Türkiye’nin çabalarıyla oluşturulan tahıl koridorundan geçen tahıl miktarı 30 milyon 250 bin tonu aştı.
Devam eden sevkiyat kapsamında Ukrayna limanlarından ayrılan gemi sayısı 951’e ulaştı.
Koridordan geçen tahılların yüzde 40’ı Avrupa’ya, yüzde 30’u Asya’ya, yüzde 13’ü Türkiye’ye, yüzde 12’si Afrika’ya ve yüzde 5’i Orta Doğu’ya taşındı.