Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, yaptığı yazılı açıklamada, her iki ülkeden hükümet delegasyonlarının yaklaşık 6 yıllık müzakerelerinin ardından 1904-1908 yıllarında Korgeneral Lothar von Trotha’nın emriyle işlenen vahşetin, soykırım olarak tanınması üzerinde anlaştığını açıkladı.
Söz konusu suçu kabul etmeleri ve özür dilemelerinin, suçlarla hesaplaşmak ve geleceği birlikte şekillendirmek için önemli bir adım olduğunu belirten Maas, “Namibya ile ortak tarihimizin en karanlık bölümüyle nasıl yüzleşeceğimiz konusunda anlaşmaya varmayı başardığımız için mutlu ve minnettarım. Almanya’nın tarihi ve ahlaki sorumluluğu ışığında Namibya’dan ve kurbanların torunlarından af dileyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Maas, jest olarak 30 yıl içinde kurbanların torunlarını desteklemek için de 1,1 milyar avroluk bir fon oluşturulacağını belirtti.
Alman hükümeti bugüne dek tazminat için bir yasal hakkın bulunmadığını savunuyordu.
Alman İmparatorluğu, 1884’ten 1915’e Namibya’da sömürgeci bir güç olarak bulundu. Korgeneral Lothar von Trotha’nın emriyle 1904-1908 yıllarında Güney Batı Afrikası’nda, (şimdiki Namibya) Herero ve Nama halklarından 70 binden fazla kişiyi susuz bırakarak, vurarak toplama kamplarında öldürdü.
Almanya, 2015’ten bu yana Namibya ile söz konusu olaylarda sorumluluk alınması ve tazminat konusunu müzakere ediyordu.
İki ülke parlamentolarının, söz konusu anlaşmayı onaylamasının ardından, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in, Namibya Parlamentosu’nda resmen özür dilemesi bekleniyor.
Namibya’da soykırım mağdurları, Almanya’nın “tazminatsız özrünü” kabul etmiyor
Namibya’da soykırıma uğrayan Herero ve Nama halklarının temsilcileri, Almanya’nın soykırımı kabul ederek Namibya hükümetine sunduğu “yardım” teklifini kabul etmediklerini açıkladı.
The Namibian gazetesinin haberine göre, Herero ve Nama halklarını temsil eden örgütler, Almanya’nın kalkınma için ülkeye vereceği yardımın tazminat olmadığını ve bu anlaşmanın halklara ihanet olduğunu ifade etti.
Namibya Devlet Başkanlığı Basın Sözcüsü Alfredo Hengari, Almanya’nın teklifinin 26 Mayıs’ta kabine toplantısında gündeme geldiğini ve Devlet Başkanı Hage Geingob’un mağdur topluluklarla görüşeceğini söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, bugün, Almanya’nın Herero ve Nama halklarına karşı işlenen suçları “soykırım” olarak kabul ettiğini belirtmiş, jest olarak 30 yıl içinde kurbanların torunlarını desteklemek için 1,1 milyar avroluk bir fon oluşturulacağını aktarmıştı.
“Bu, atalarımıza ve aklımıza bir hakaret”
Herero Geleneksel Yönetim Şefi (OTA) Vekuii Rukoro, hükümetin müzakerelerde sergilediği tutumun açık olmadığını ve Almanya’nın tazminat ödemekten kaçmak için başka yollara başvurduğunu söyledi.
Hak ettikleri şeyi alabilmek için her türlü mücadeleyi vereceklerini aktaran Rukoro, “Bu anlaşma, atalarımızın kanı için yeterli değil.” ifadesini kullandı.
Almanya’nın tazminat ödememek için “yeniden inşa” ve “iyileştirme” gibi kavramlar kullandığına dikkati çeken Rukoro, “Bu, atalarımıza ve aklımıza bir hakaret.” dedi.
“Savaşmaya devam etmek zorundayız”
Nama Halk Liderleri Birliği (NTLA) Başkanı Johannes Isaack, anlaşma haberi sonrası şaşkınlık yaşadıklarını belirterek bu anlaşmayı desteklemediklerini söyledi.
Isaack, “Biz dışarıya itildik. Bizsiz herhangi bir şey bize karşıdır. Savaşmaya devam etmek zorundayız.” diye konuştu.
Rukoro ve Isaack, hükümetin ve özel temsilci Zed Ngavirue’nin bu anlaşmayı kabul etmekle ihanet içinde olduğunu dile getirdi.