İlk turdan itibaren muhalefeti destekleyen haberleriyle dikkati çektiler. İkinci tur yaklaştıkça tutumlarını değiştirip “Erdoğan kazanmaya yakın” manşetleriyle çıktılar. Sonuçların belli olmasından sonra ise “Erdoğan Zafer Kazandı” dediler.
Avrupa basını Türkiye’deki Cumhurbaşkanı seçimi sürecindeki tutumu ile sınıfta kaldı.
Bu süreçteki tutumu en çok tepki çeken yayın organı İngiliz ekonomi ve politika dergisi The Economist oldu. Önce “Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz.” açıklamasıyla açık tavır sergiledi, seçim sonuçlarını görünce, geri adım attı. Türkiye’nin büyük tepkisini çeken kapak resmini değiştirdi.
Fransız basını ise haftalarca “muhalefet kazanıyor” haberleri yaptı.
“Anketler tamam, Erdoğan kesin kaybediyor” diyen Le Monde daha sonra tam tersi bir tutum sergileyerek “Erdoğan’ın oylarının ardında istikrar arzusu var” demek zorunda kaldı. “Kılıçdaroğlu güven vermiyor. Erdoğan güven vermeyi biliyor” en çok akılda kalan haberi oldu.
Alman basınının tutumu da farklı değildi.
Alman devlet kanalı Tagesschau ilk tur öncesi “Alman siyasetçiler Erdoğansız ikili ilişkilerin yeni bir başlangıç yapmasını umuyor” haberine imza attı.
İlk tur sonrası ise “Erdoğan’ın seçimlerde sergilediği iyi sonuçlar sürpriz oldu, çünkü seçim öncesi yapılan anketlerde Kılıçdaroğlu’nun gerisindeydi” dedi.
Alman Bild gazetesi ise Kemal Kılıçdaroğlu’na atıf yapan haberinde “Bu isim karşısında Erdoğan titriyor. Bu ismi unutmamanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İkinci tur öncesi ise “Seçim Zaferi Ufukta” manşetiyle seçim haberlerini okuyucularına duyurdu.
Avrupa’nın önde gelen medya kuruluşlarının Türkiye seçimlerine “Erdoğan karşıtlığı” paydasında odaklanmaları hem tarafsızlıklarına hem de inandırıcılıklarına darbe vurdu.
İkinci tur sonuçları ise Türkiye’deki seçmen yapısını bilmeyen batı medyasında büyük bir hayal kırıklığına neden oldu.