Lübnan‘ın başkenti Beyrut’ta büyük yıkıma yol açan patlamanın üzerinden yaklaşık 4 ay geçmesine ve kış aylarının yaklaşmasına rağmen hasar gören binaların çoğunun hala onarım görmemesi ev sahiplerinin endişelerini arttırıyor.
Kışın kapıya dayanmasıyla patlamanın mağdurları ülkedeki ekonomik krizlerin karmaşık siyasi sahnesi gölgesinde evlerinin yeniden inşasını bekliyor.
Uluslararası Veriler Şirketi Sorumlusu Muhammed Şemseddin, daha önce AA muhabirine yaptığı açıklamada, patlama sonucu Beyrut Limanı ve yakın çevresinde milyarlarca dolarlık hasar oluştuğunu söylemişti.
Şemseddin, “Patlama uzaklardaki yapılarda da etkisini gösterdi. Patlama sonucu çoğu ofis ve konut olmak üzere 85 bine yakın birim tamamen veya kısmen zarar görmüş durumda. Beyrut Limanı’na yakın 69 bin konutta ciddi hasar oluşurken, daha uzaklardaki 16 bin birim ise hafif hasar görmüş durumda.” demişti.
Beyrut ve Trablus’taki Mühendisler Sendikası’nın hazırladığı rapora göre, 2 bin 500 bina doğrudan etkilendi, 300’ü çökme tehlikesi altında, 550’si çatlak ve onarıma ihtiyaç duyuyor.
Beyrut Limanı’ndaki patlama
Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos’ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm kenti sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti.
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını söylemişti.
Beyrut Limanı yakınlarındaki Mar Mikhael Caddesi sakinlerinden Leyla Gulam, evinin ciddi şekilde zarar gördüğünü ve her an yıkılabileceğini ifade etti.
Patlamanın ardından zarar gören evini terkederek, dağlık bölgede yaşayan akrabalarının yanına yerleşmek zorunda kaldığını kaydeden Gulam, “Evimi yeniden inşa edecek maddi gücüm yok. Yetkililer de bizden yüz çevirdi.” ifadelerini kullandı.
Patlamadan doğrudan etkilenen bölgede yaşayan Alan Şaul, sahibi olduğu üç katlı binanın patlamada oturulamayacak hale geldiğini söyledi.
Evi ciddi şekilde hasar gören ve her an yıkılabilecek durumda olan Şaul, buna rağmen yıkılmaması için keresteler ile desteklediği evinin odalarından birinde kalmak zorunda.
Şu anda yağmur suyu da sızan evinde yaşayan Şaul, bir sivil toplum kuruluşundan aldığı plastik levhaları pencereler ve çatının yerine yerleştirmiş.
“Evsiz mi kalacağız?”
Sahibi olduğu binanın yaklaşık 150 yıl önce inşa edildiği için anıt binalar kategorisinde olduğunu, aynı bölgede sahiplerinin onarımını beklediği ağır hasar gören birçok bina bulunduğunu aktaran Şaul, “Kültür Bakanlığı’ndaki yetkililere restorasyon ve yeniden inşa tarihini sorduğumuzda, para yok diye cevap veriyorlar.” dedi.
Şimdiye kadar kendilerine verilen tek şeyin, binanın çökmemesi ve duvarları güçlendirmek için plastik levhalar ve ahşap olduğunu kaydeden Şaul, “Bir, iki, üç yıl ne kadar beklememiz gerekiyor? Bu kadar süre evsiz mi kalacağız?” diye sordu.
Patlamada 360’ı ağır olmak üzere 968 bina zarar gördü
Tarihi binalardan sorumlu Kültür Bakanlığı’na göre, hasar gören binlerce bina arasında, geçmişi 19. yüzyıldan, 1930’lu yıllara kadar dayanan 360’ı ağır olmak üzere 968 bina çeşitli derecelerde hasar gördü.
Bu bağlamda Kültür Bakanı Abbas Murtaza, bakanlığın tehdit altındaki binaların yıkılmaması ve güçlendirilmesi için çalışmalar yürüttüğünü ve yağmurdan korunmaları için geçici metal çatıların kurulmasına yardımcı olduğunu aktardı.
“Kriz büyük. Resmi kurumlar düzeyinde ciddi adımlar atılmazsa, Beyrut’un tarihi kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya.” diyen Murtaza, kültür ve medeniyet mirasının korunması için dost ülkelere mali yardım çağrısında bulundu.
STK’lar patlamadan zarar gören insanlar için yardım kampanyaları yürütüyor
Şu anda ise sivil toplum kuruluşları, patlamadan zarar gören insanlara yardım etmek amacıyla kampanyalar yürütüyor ve gönüllüler aracılığıyla evleri zarar görmüş bazı ev sahiplerine destek vermeye çalışıyor.
Projeler ve Isınma Kampanyası’ndan Gida Bassat, “Hafif hasarlı yaklaşık 100 evin pencere ve kapıları tamir ederek, sahiplerinin geri dönmesini sağlamak için destek sağladık.” dedi.
Birçok evin sivil toplum kuruluşlarının kapasitesini aşan büyük miktarda malzeme ve teknik desteğe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Bassat, bu durumun devletten ve yurt dışından destek gerektirdiğini söyledi.
Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamada 200 kişi öldü, 6000’den fazla kişi de yaralandı. 300 binden fazla kişi evsiz kaldı ve çok sayıda aile hala otellerde veya başka diğer yerlerde kalmaya devam ediyor.
Yalnızca yıkılan binalarının yeniden inşa edilmesinin maliyeti 3 milyar dolar civarında
Beyrut Belediye Başkanı Cemal İtani ise, ekonomik hasar hariç, yalnızca yıkılan binalarının yeniden inşa edilmesinin maliyetinin 3 milyar dolar olarak tahmin edildiğini söyledi.
İtani, “Hükümetin kurulmasından sonra düzenlenmesi kararlaştırılan, Beyrut’un yeniden imarı konusunda yapılacak uluslararası konferansı bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası kuruluşlardan mali destek sözü alan birçok sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten İtani, “Bu desteklerin sadece bir kısmı verildi. Yeniden imar, bağışçı ülkelere ihtiyaç duyulan çok büyük bir proje.” diye konuştu.
İtani, asıl önemli olan konunun özellikle kışın başlamasıyla birlikte, onarıldıktan sonra halkın sonra hasarlı evlerine geri dönmesi olduğunu vurguladı.