Çin Dışişleri Bakanı Cao Lician, başkent Pekin’de düzenlediği olağan basın toplantısında, Japonya Başbakanı Suga Yoşihide‘nin bugün ABD’ye yapacağı ziyarette, iki ülke liderlerinin Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın sürdürülmesi yönünde ortak çağrı yapacaklarına dair haberlere ilişkin açıklamada bulundu.
Çin’in bu konudaki derin kaygılarını her iki tarafa da ilettiğini ifade eden Cao, “Çin’in ABD ile Japonya arasında normal ikili ilişkilerin gelişmesiyle bir sorunu yoktur fakat bu ilişki bölge ülkeleri arasında karşılıklı anlayış ve güven ile Asya-Pasifik’teki barış ve istikrara katkı sağlamalı, herhangi bir üçüncü tarafı ve onun çıkarlarını hedef almamalıdır.” dedi.
Çin’in Tayvan, Hong Kong, Güney Çin Denizi ve buradaki adacıklar konusundaki tutumunun tutarlı ve açık olduğunu vurgulayan Sözcü Cao, “Ulusal egemenliğimizi, güvenliğimizi ve kalkınma çıkarlarımızı korumak konusundaki irade ve kararlığımız kaya gibi sağlamdır. ABD ve Japonya kaygılarımızı ve taleplerimizi ciddiye almalı, Çin’in iç işlerine karışmaktan ve çıkarlarına zarar vermekten ve Çin’i hedef alan bir hizip oluşturmaktan kaçınmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Cao, Çin’in olayın seyrine göre gerekli tepkileri vereceğinin altını çizdi.
Sözcünün açıklamaları, Suga’nın bugün Washington’a yapacağı ziyaretin öncesine denk geldi.
Çin, İkinci Dünya Savaşı’nda topraklarını işgal eden Japonya’yı, bölgesinde önemli bir tehdit ve rakip görüyor. ABD ile Çin ilişkileri ise son yıllardaki en gergin dönemden geçiyor. İki ülke ticaret, teknoloji alanında yaşanan sorunlar, Pekin yönetiminin Hong Kong ve Tayvan’a yönelik tutumu ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Müslüman Türk nüfusa yönelik politikaları nedeniyle yaşanan tartışmalar iki ülke arasında gerginliklere yol açıyor.
İki ülkede donanmalarının Çin’in egemenlik iddiasında bulunduğu Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi’ndeki hareketleri de ilave gerginlik kaynağı haline gelmiş durumda.
Çin’in askeri, ekonomik ve siyasi etki alanı olan Asya-Pasifik bölgesini dış politikasının temel odağı haline getiren Biden yönetimi, bu anlayış doğrultusunda Afganistan’daki askerlerini 1 Mayıs’tan itibaren çekme kararı almıştı. Söz konusu adım ABD’nin enerjisini Doğu Asya’ya odaklama niyetinin göstergesi olarak yorumlanmıştı.