RAMALLAH – KAYS EBU SEMRA
Filistinli siyasi analistler, İsrail parlamentosunun (Knesset), işgal altındaki Doğu Kudüs‘ten çekilme kararı almasını zorlaştıran yasanın, Tel Aviv yönetimine daha fazla baskı için fırsat olduğunu belirtti.
İsrail parlamentosunda kabul edilen, Doğu Kudüs dahil kutsal şehrin herhangi bir kısmından çekilmeyi onaylamak için parlamentoda en az üçte iki çoğunluk aranması şartına ilişkin kararı AA muhabirine değerlendiren analistler, gelinen noktanın, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak ilan etmesinin bir sonucu olduğunu ifade etti.
Konuyla ilgili düşüncelerini paylaşan Birzeit Üniversitesi’nde siyasi bilimler hocası Cihad Harb, Kudüs’te yaşanılanın, “demografik mücadele” olduğunu ve İsrail’in Filistinlileri Kudüs’ten çıkarmak istediğini söyledi.
“Yasa, Filistinlilerle barış sürecine girmek isteyen İsrail hükümetlerinin önünde engel teşkil edecek.” diyen Harb, Filistinlilerin İsrail’le mücadelede “tam üyelik için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve Genel Kurulu’na gitmek, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvurmak, halk direnişini aktif hale getirmek” gibi önünde çeşitli seçenekler bulunduğunu ancak bunların “cesur” bir tavır gerektirdiğini kaydetti.
Oslo’dan vazgeçmek son seçenek
Oslo anlaşmasından vazgeçmenin, başvurulabilecek son seçenek olduğunu aktaran Harb, Filistin’de iç birliğin sağlanması ve uluslararası kanunlara bağlılığın önemine vurgu yaptı.
Harb, “Yasa, ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının bir sonucudur.” ifadesini kullandı.
Filistinli yazar Nur Avde ise “İsrail’in çıkardığı bu yasa ve ihlalleri, onu kuşatma altına almak ve üzerinde bir baskı unsuru oluşturmak için kullanılmalı.” çağrısında bulundu.
Söz konusu yasanın çıkarılması durumunda, ABD’nin Kudüs kararına karşı duran uluslararası cepheyi güçlendirmek için istifade edilebileceğini kaydeden Avde, İsrail’in iki devletli çözüm seçeneğini masadan kaldırdığını, dolayısıyla bu konuda siyasi adımlar atılması ve İsrail’in sorumlu tutulması gerektiğini kaydetti.
Filistin yönetiminin İsrail yasaları ve politikalarına karşı mücadele için geniş hareket imkanına sahip olduğunu belirten Avde, Filistin’in uluslararası kurumlara başvurmasının artık daha kolay olduğunu sözlerine ekledi.
“Filistin devletinin kurulması planını baltalamak”
El Halil Üniversitesi’nde siyasi bilimler alanında dersler veren Bilal Şevbeki de söz konusu yasayı, “Trump’ın Kudüs kararına karşılık” ve “Filistin devletinin kurulması planını baltalamak için zamana yatırım” ifadeleriyle değerlendirdi.
“İsrail iki devletli çözümü resmi olarak reddetti.” diyen Şevbeki, “yasanın Tel Aviv yönetimine baskı için fırsat olduğunu” vurguladı.
“İsrail ABD’nin kuşatmasında yalnızlığa terk edildi dememiz yeterli değil. Dünya ülkelerinin pratik adımlar atmasına ve yapılan açıklamaların gerçeğe dönüşmesine ihtiyacımız var.” ifadelerini kullanan Şevbeki, Filistin yönetimine pratik bir strateji belirleme ve bunu uygulamaya koyma çağrısında bulundu.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Üyesi Vasıl Ebu Yusuf, Filistin yönetiminin alınan kararın ciddiyetine uygun bir tepki vermesi gerektiğini belirtti.
İsrail’le yapılan tüm anlaşmaların bozulması, bu ülkeyi tanıma kararından geri adım atılması ve Filistin birliğinin sağlanması gerektiğini kaydeden Ebu Yusuf, Filistin yönetiminin gelecek ay yapılacak Filistin Merkez Konseyi toplantısında önemli kararlar alacağını söyledi.