ANKARA
Hindistan‘da doğum sırasında karışan 3 yaşındaki iki erkek çocuk, mahkemenin gerçek ebeveynlerine dönmesine hükmetmesine karşın büyüdükleri aileden ayrılmayı istemiyor.
BBC’nin haberine göre, 2015’te Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Assam eyaletinde bir hastanede 5 dakika arayla doğan iki erkek çocuğun karıştırıldığı ortaya çıktı.
Müslüman ailenin çocuğu Hindu aileye, Hindu ailenin çocuğu da Müslüman aileye verildi.
“Hastanede kucağıma verilen çocuğun yüzünü görünce şüphelenmeye başladım”
Müslüman anne Selma Parbin, “Cüneyt” adını verdikleri çocuğun kendi çocukları olmadığından duyduğu şüpheyi doğumdan bir hafta sonra eşi Sebahattin Ahmed ile paylaştığını söyledi.
Hastaneden ayrıldıkları andan itibaren Cüneyt’in öz çocukları olmadığından şüphelendiğini dile getiren Parbin, “Hastanede kucağıma verilen çocuğun yüzünü görünce şüphelenmeye başladım. Benim diye kucağıma verilen bebek, aynı odada doğum yapan kadının yüzünü andırıyordu. Gözleri de çok küçüktü. Bizim ailede kimsenin gözleri küçük değil.” şeklinde konuştu.
Ahmed ise “Eşim ‘Bu çocuk bizim değil.’ dediğinde ona kızdım ve iddialarına inanmadım ancak o iddiasında ısrar etti.” dedi.
Görüşmeye cesaret edemediği için aileye mektup göndermiş
Eşinin ısrarları üzerine doğumun gerçekleştiği hastaneye giderek konuyu araştıran Ahmed, yetkililerin böyle bir hatanın mümkün olamayacağını ve eşinin ruhsal problemleri olabileceğini söylediğini belirtti.
Ahmed, eşi ile aynı gün doğum yapan 7 kadının adresini bularak araştırmaya devam ettiğini aktararak, Selma’nın şüphelendiği kadının köyüne gittiğini ancak görüşmeye cesaret edemediği için aileye mektup gönderdiğini dile getirdi.
Mektubunda çocuklarının karışmış olabileceği şüphesini Hindu aileyle paylaşan Ahmed, aileden verdiği telefon numarasından kendisini aramalarını istedi.
Anil Boro ile eşi Shewali Boro ise mektupta yazılanlara inanmamalarına rağmen Ahmed ve eşi ile tanışmayı kabul etti.
Shewali Boro, “Ne zaman ki Cüneyt’i gördüm, o zaman bu iddianın gerçek olabileceğini düşünmeye başladım çünkü kocama çok benziyordu. Böyle bir olay yaşandığı için üzüldüm ve ağladım.” diye konuştu.
Selma Parbin de Boro ailesinin “Riyan” ismini verdiği çocuğu ilk gördüğünde gerçek oğlu olduğunu anlayıp sarılmak istediğini ancak Shewali Boro’nun bu isteği reddettiğini ifade etti.
Gerçek DNA testi ile ortaya çıktı
Riyan’ı gördükten sonra eşinin şüphelerinin yersiz olmadığını anlayan Ahmed, Selma ve Cüneyt’ten alınan kan örneklerini DNA testine gönderdi. DNA testi, Selma ve Cüneyt arasında hiçbir genetik bağ bulunmadığını ortaya koydu.
Raporun ardından çocuklarının hastanede karıştırıldığından emin olan Ahmed, gerçek oğluna kavuşmak için mahkemeye başvurdu.
Ahmed, “Mahkeme, Haziran 2016’da çocukların gerçek ebeveynlerine verilmesine hükmetti ancak çocuklar, büyüdükleri ailelerinden ayrılmaları istenince o kadar çok ağladılar ki mahkemenin kararını uygulayamadık.” dedi.
Anil Boro da çocukların çok küçük olduğunu ve bu değişimin onları ruhsal olarak etkileyebileceğini söyledi. İki aile, çocuklarının travma yaşamasına engel olmak amacıyla belirli aralıklarla öz evlatlarıyla vakit geçirme yolunu seçti.
İki aile de büyüdüklerinde çocukların kendi seçimlerini yapmasının daha uygun olacağını düşündüklerini ifade etti.
Muhabir: Mustafa Deveci