Türkiye, Fergani Uzay tarafından tamamen yerli imkanlarla geliştirilen en büyük milli uydusu FGN-100-d1’i uzaya başarıyla fırlattı. Dünya basınında geniş yankı bulan bu tarihi gelişme, Türkiye’nin uzay çalışmalarındaki iddialı hedeflerini bir kez daha gözler önüne serdi. Alman Welt gazetesi, bu olayı “Avrupa’nın filosundan üç katı büyüklüğünde mi?” başlıklı bir analizle ele aldı ve Türkiye’nin uzayda bağımsızlık ve egemenlik kazanma yolunda ciddi adımlar attığını vurguladı.
Welt’in analizinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye ait bağımsız bir navigasyon uydu ağı kurma hedefi ön plana çıkarıldı. Haberde bu ağın ABD’nin GPS, Avrupa’nın Galileo, Rusya’nın Glonass, Çin’in BeiDou ve Japonya’nın QZSS ağlarına alternatif veya tamamlayıcı bir sistem olarak konumlandırılacağı belirtildi.
Türkiye’nin uzay çalışmalarıyla sadece bölgesel değil, küresel bir güç olmayı hedeflediğini vurgulayan Welt, FGN-100-d1’in bu yolda kritik bir adım olduğuna dikkat çekti.
FGN-100-d1’in Türk İHA üreticisi Baykar grubuna bağlı Fergani Uzay şirketi tarafından tamamen yerli imkanlarla geliştirildiği açıklandı. Baykar’ın İHA ve SİHA teknolojilerinde elde ettiği başarılardan ilham alarak uzay alanında da büyük ilerlemeler kaydettiği ifade edildi. Welt Baykar’ın insansız hava araçlarının Ukrayna’da Rus tanklarına karşı gösterdiği başarıları hatırlatarak, Türkiye’nin savunma sanayisindeki liderliğini uzaya taşımakta kararlı olduğunu belirtti.
Fergani mühendisleri tarafından geliştirilen FGN-100-d1, Alçak Dünya Yörüngesi’nde (LEO) yaklaşık 510 kilometre irtifada ve Güneş Eşzamanlı Yörüngede (SSO) görev yapacak. Uydu, yörüngede saniyede 7,6 kilometre hızla hareket ederek bir günde yaklaşık 15 kez dünya turu atacak.
Üç yedekli uçuş bilgisayarına sahip olan FGN-100-d1, yörüngede operasyonel kabiliyetlerini test etmek üzere tasarlandı. Uydu, telemetri-telekomut haberleşmesi, konumlandırma ve faydalı yük iletişim kabiliyetleriyle dikkat çekiyor.
FGN-100-d1’in geliştirilme sürecinde yerli yazılım entegrasyonu, yeşil itki teknolojisine sahip motor sistemi ve yapısal tasarım çalışmaları başarıyla test edildi. Bu süreçte Türkiye’nin uzay ekosistemine katkı sağlayacak yeni nesil teknolojiler üretildi.
Welt, Türkiye’nin uzaydaki bir sonraki hedefini savunma ve havacılık sanayisinin ötesinde uzay egemenliğini artırmak ve teknolojik ihracatta lider bir ülke olmak olarak değerlendirdi. Türkiye’nin, insansız hava araçlarında başardığını uzay teknolojilerinde de başarma yolunda ilerlediği ifade edildi.