Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın 22 Mayıs’ta milletvekili ve 31 Temmuz’da başkanlık seçimlerinin yapılacağını açıklamasının ardından Doğu Kudüs’te seçim muamması yeniden su yüzüne çıktı. Filistinliler de Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki diğer Filistin bölgelerinde olduğu gibi seçimlerin Doğu Kudüs’te yapılması gerektiğini vurguluyor.
Tel Aviv hükümetinin ise bu konudaki kararı İsrail’de sağcı partiler arasında yoğun rekabete neden olan 23 Mart’ta yapılacak seçimler sonrasına ertelediği düşünülüyor.
İsrail sağı, Kudüs’ün doğusunun da batısının da İsrail’in başkenti olduğunu vurguluyor. Filistin devletinin kurulmasını kapsayan bir çözüme ulaşmanın gerekliliğini vurgulayan Filistinliler ve uluslararası toplum ise bunu reddediliyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında 28 Eylül 1995’te Washington’da imzalanan “Geçiş Aşaması Anlaşması”nda , Kudüs’te seçimlerin yapılmasına ilişkin açık bir hüküm yer alıyor. İsrail’in imzaladığı anlaşmaların şartlarına uyup uymayacağı ve bu seçimleri kısıtlamaktan kaçınıp kaçınmayacağı ise belirsizliğini koruyor.
Anlaşmanın 6’ncı maddesinde seçimlerin Doğu Kudüs’teki İsrail Posta Kurumu’na bağlı postanelerde gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
Filistin’de ilk olarak 1996’da milletvekili seçimleri, daha sonra 2005’te devlet başkanlığı ve 2006’da da bir kez daha milletvekili seçimleri bu maddeye dayanarak gerçekleşti.
– Filistin genel seçimleri Şabat tatiline denk geliyor
Genel seçimlerin 22 Mayıs Cumartesi gününe denk gelecek şekilde yapılması, seçimlerin Doğu Kudüs’te yapılmasını zorlaştırabilir. Kudüs’teki seçimler İsrail hükümetine bağlı postanelerde yapılacak ve cumartesi günü resmi tatilleri (Şabat) sayılıyor.
Filistin verilerine göre, Doğu Kudüs’teki Filistinlilerin sayısı yaklaşık 350 bin. Ancak Filistin Merkezi Seçim Komitesi verileri, İsrail postanelerinde yalnızca 6 bin 300 seçmenin oy kullanmasına izin verildiğini gösteriyor.
Bundan dolayı 2006 seçimlerinde, diğer seçmenler, Batı Şeria’ya ait olarak sınıflandırılan kent ve beldelerdeki 14 sandıkta oy kullanmıştı.
“Biz İsrail’den izin almıyoruz”
Filistin yönetimine bağlı Kudüs İşleri Bakanı Fadi el-Hedmi bu kapsamda AA muhabirine yaptığı açıklamada, imzalanan anlaşmalara göre Kudüslülerin seçimlere aday olarak katılma ve oy kullanma hakkı bulunduğunu ifade etti.
“Biz İsrail’den izin almıyoruz. İşgalci güç olarak seçimlere katılıma engel olmamasını talep ediyoruz.” diyen Hedmi, Kudüs’te 1996, 2005 ve 2006 yıllarında olduğu gibi yine seçimlerin düzenleneceğini, uluslararası toplumun İsrail’in seçimleri engellememesi yönünde çalışması gerektiğini kaydetti.
Fetih Hareketi yöneticilerinden ve eski milletvekili Hatim Abdulkadir de “İsrail’in Kudüs’teki seçimleri engelleme konusundaki tutumu belirsizliğini koruyor. Maalesef bu konuda yetkililer de gruplar da sessiz duruyor. Kudüs’te seçimlerin yapılmasının gerekliliği hakkında kimse net ve kesin bir şey söylemiyor.” ifadelerini kullandı.
Abdulkadir, “Kudüs kırmızı çizgimizdir. Kent halkı en azından 2005 ve 2006 yıllarında yapılan düzenlemelere göre, en azından postaneler aracılığıyla başkanlık ve yasama seçimlerine aday ve seçmen olarak katılmalıdır.” diye konuştu.
Kudüs’teki seçimlerin İsrail iradesine bağlı olmasının hiçbir koşulda uygun olmadığını ve seçimlerin şehrin banliyöleriyle sınırlandırılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Abdulkadir, “Şabat tatili nedeniyle İsrail postaneleri yasama seçimleri sırasında kapatılırsa, posta merkezlerinin önüne sandıklar konulabilir.” dedi.
Abdulkadir, “Kudüs’te seçim yapılmamasının İsrail’in kenti işgalini kabul etmek anlamına geleceğini” kaydetti.
Çatışmalara yol açsa bile, Kudüs’e seçimlerin yapılması gerektiğini savunan Abdulkadir, Filistin Merkezi Seçim Komitesi, Kudüs’ün sokaklarına ve kasabalarına oy sandıkları koyması gerektiğini ifade etti.
İsmini vermek istemeyen Filistinli bir yetkili ise, “İsrail tarafından ve hatta İsrail ile iletişim kuran uluslararası taraflardan anladığımız, İsrail seçimlerinden önce bir kararın alınmasının muhtemel olmadığıdır.” ifadelerini kullandı.
Filistin seçimleri
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında yapılan Oslo Anlaşması uyarınca Filistin Yönetimi’nin egemenlik sahası sayılan işgal altındaki Batı Şeria ile Gazze Şeridi’nde milletvekili ve başkanlık seçimleri ilk defa 1996’da yapıldı. Filistinliler daha sonra başkanlık seçimleri için Ocak 2005’te sandık başına gitti.
Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin boykot ettiği 2005’teki başkanlık seçimlerini yüzde 62,52 oyla Filistin lideri Yasir Arafat’ın kurduğu Fetih Hareketi’nin tek adayı Mahmud Abbas kazandı.
Filistin genelinde 10 yıl aradan sonra 25 Ocak 2006’da yapılan milletvekili seçimlerini ise Hamas kazandı. Hamas, 132 sandalyeli Meclise 74 milletvekili göndermeye hak kazanırken, Filistin yönetimini elinde bulunduran Fetih Hareketi 45 sandalyede kaldı.
Fetih Hareketi’nin o dönem önde gelen isimlerinden Muhammed Dahlan, Hamas’ın yönettiği bir hükümete katılmaya karşı çıkarken, Devlet Başkanı Abbas, Hamas’tan İsmail Heniyye’ye hükümeti kurma görevini verdi.
Heniyye’nin 19 Mart 2006’da sunduğu Bakanlar Kurulu listesi, İsrail başta olmak üzere ABD ve Avrupa Birliği dahil uluslararası taraflarca reddedildi.
Hamas hükümetinin hem içeride hem dış konularda çalışmasının engellendiği bir süreçte Fetih Hareketi dahil Filistinli gruplar, yeni hükümetin üst düzey isimlerine karşı karalama kampanyası başlattı ve bu durum Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde şiddet olaylarına yol açtı.
Hamas ile Fetih Hareketi arasında yaşanan şiddet olaylarında onlarca Filistinli hayatını kaybetti. Yaşananlar, Hamas hükümetinin tamamen atıl duruma düşmesine ve Filistin sokağında tam bir parçalanmışlığa neden oldu.
Bu süreçte Hamas, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde tam egemenlik sağlamayı başarırken, Batı Şeria’da yönetim bir kez daha Fetih Hareketi’ne geçmiş oldu.
Filistin Anayasası, her 4 yılda bir genel seçimlerin yapılmasını öngörürken İsrail işgali ve ablukası altındaki ülkede 2006’dan bu yana devam eden parçalanmışlık nedeniyle yıllardır genel seçime gidilemedi.