GAZZE – Nour Mahd Ali Abu Aisha – Afra Aksoy
Hamas‘ın yeni siyaset belgesi karşısında Batı‘nın yaklaşımında kayda değer bir değişim beklemenin doğru olmadığını belirten Filistinli siyasi uzmanlara göre hareketten daha büyük tavizler isteniyor.
Hamas’ın pazartesi günü açıkladığı siyaset belgesinin ilişkilere etkisini AA muhabirine değerlendiren uzmanlar, Batı’nın Hamas’ın İsrail‘i tanıması ve silah bırakması gibi büyük ödünler vermesinde ısrarcı olacağı görüşünü savundu.
“Batılı ülkelerle ilişkide Hamas için geniş bir ufuk açabileceğini sanmıyorum”
Gazze Siyasi ve Kalkınma Araştırmaları Merkezi Başkanı Velid el-Müdellel, siyaset belgesinin, Hamas ile Batılı ülkeler arasındaki ilişkilerin kapısını açmada “anahtar” olarak görülmesinin uzak bir ihtimal olduğunu ifade ederek, “Bu belgenin, Batılı ülkelerle ilişkide Hamas için geniş bir ufuk açabileceğini sanmıyorum.” dedi.
Batı için asıl uygulamanın önemli olduğunu belirten Müdellel, siyaset belgesinin Hamas ile Batı arasındaki ilişkilerin inşası için bir bedel olamayacağını dile getirdi.
Hamas’ın halihazırda uluslararası düzeyde ilişki tesis etmeyi umursamadığını savunan Müdellel, “Eğer Hamas bunu isteseydi, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) attığı adımları izler; İsrail’i tanır ve silahlı mücadeleyi bırakırdı.” diye konuştu.
Müdellel, hareketin yeni vizyonunun Arap dünyasına yansımaları konusunda ise “Siyaset belgesi, İhvan (Müslüman Kardeşler Teşkilatı) karşıtlığını duyurmuş Arap ülkeleri ile Hamas arasındaki ilişkileri olumlu etkileyebilir.” ifadesini kullandı.
“Hamas’ın kendisini tanıtma yönünde bir adım attı. Artık top diğerlerinin sahasında”
Gazze’deki El-Ezher Üniversitesi’nde siyaset bilimci Teyser Muheysin de yeni siyaset belgesiyle Batı’nın bir anda Hamas’ı muhatap almasını beklemenin çok doğru olmadığını belirterek, “Hamas’ın kendisini tanıtma yönünde bir adım attığını düşünüyorum. Sanki, artık topu diğerlerinin sahasına attı.” dedi.
Batılı ülkelerin tutumunun büyük ölçüde İsrail merkezli olduğuna dikkati çeken Muheysin, “İsrail’in yeni belge karşısındaki reaksiyonlarını dikkate almadan Batı’nın Hamas karşısında farklı bir konum alması ihtimalini tartışmamız mümkün değil.” diye konuştu.
Muheysin, Hamas’ın siyaset belgesine ilişkin ek açıklamalarda bulunmayı istemesini de Batı karşısında kendini ikna etme çabası olarak değerlendirdi.
Hareketin sonuçlara ulaşmasının hızlı olmayacağını, bunun için çaba sarf etmesi gerektiğini dile getiren Muheysin, Hamas’ın İsrail’in kendisine yönelik “terör örgütü” söylemleri karşısında yeni argümanlar geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
Siyaset bilimci Muheysin, belgenin Arap coğrafyasındaki etkilerine ilişkin de “Hamas’ın yeni siyaset belgesinde İhvan’dan kendisini soyutlamasına rağmen İhvan aleyhtarlığını benimseyen Arap ülkeleriyle arasındaki ilişkinin yenilenmesi olasılığı uzak görünüyor.” yorumunu yaptı.
“Batılı ülkelerle ilişkinin tesisi, uluslararası dörtlü komitenin şartlarına bağlı”
Filistinli siyasi analist ve yazar Talal Avkel ise siyaset belgesinin, Hamas ile Batılı ülkeler arasındaki ilişkiye olumlu yansımaları olabileceğine ilişkin şüpheleri olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Hamas, güçlü bir etkiye sahip. Ancak Batılı ülkelerle ilişkinin tesisi, uluslararası dörtlü komitenin (ABD, Rusya, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği) şartlarına bağlı. Bunların başında İsrail’in tanınması yer alıyor. Hamas bu şartı benimsemedi ve benimsemeyecek.”
Hamas’ın İsrail ile görüşmeye hazır olmadığını söyleyen Avkel, “Hamas, 1967 sınırlarının kabulüne ilişkin açıklamasını bile bunun ulusal uzlaşının projesi olmasıyla gerekçelendirdi ve bu görüşü sahiplenmedi.” dedi.
Siyasi arena ve bölgesel ittifaklara girmeyi istiyorsa Hamas’ın “İsrail’i tanımamak” gibi bazı değişmez ilkelerinden taviz vermesi gerektiğini söyleyen Avkel, Hamas’ın FKÖ’ye katılmasının kendisini İsrail’i tanımaktan muaf kılacağını savundu.
Avkel, FKÖ’nün İsrail’i tanırken Fetih, Demokrasi ve Halk cephelerinden bunun talep edilmediğini, Hamas’ın da bu bağlamda siyasi sistemin bir parçası olmasını elinde bir koz olarak kullanabileceğini kaydetti.
Siyaset belgesinin, Hamas ile İhvan karşıtı Arap ülkeleri arasındaki ilişki üzerinde olumlu etkileri olacağı değerlendirmesi yapan Avkel, “Hamas’ın, FKÖ’ye dahil olarak ‘Filistin Ulusal Hareketi’nin bir parçası olması gerekiyor.” diye konuştu.