İSTANBUL – Zehra Melek Çat
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Hasanov, “Dünyada adalet olacaksa, hak da alınacaksa Hocalı Katliamı’nı yapanlar cezalarını almalıdır. Bu suçu onlar yaptılar. İnsanlık aleyhine olan bu suça kıymet verilmeli ve onlar da cezalarını çekmelidir.” dedi.
Hasanov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 26 yıl önce yaşanan “Hocalı Katliamı”nın dünyada tanınması için çalıştıklarını söyledi.
Katliamı, kimin, niye yaptığının, bunun sebeplerinin araştırılması gerektiğini ifade eden Hasanov, “Ermenilerin yaptığı bu insanlık suçunu bütün dünyanın tanıması için çalışıyoruz. 10’dan fazla ülkenin parlamentosunda Hocalı Katliamı’na bağlı kararlar alındı. Elbette bir katliamın tanınması biraz zaman istiyor. Ama düşünüyoruz ki dünyada adalet olacaksa, hak da alınacaksa Hocalı Katliamı’nı yapanlar cezalarını almalıdır. Bu suçu onlar yaptılar. İnsanlık aleyhine olan bu suça kıymet verilmeli ve onlar da cezalarını çekmelidir.” diye konuştu.
Hocalı Katliamı için de tarihçilerin araştırma yapmasını ve devletlerin de bu araştırma sonuçlarına göre o geceyi soykırım olarak kabul etmesini isteyen Hasanov, “Bir gece Azeriler, Türk ve Azeri oldukları için katledildi. Yaşlısı, çocuğu, kadını, erkeği… Kimseye acımadan bir gece içinde katlettiler. O topraklardan Azeriler gitsin de özledikleri Büyük Ermenistan devleti o topraklarda kurulsun istediler. Toprak iddiası üzerine bir halkın mensuplarını katlettiler.” ifadelerini kullandı.
“Bu kararı kesinlikle onaylamıyoruz”
Hasanov, Hollanda Temsilciler Meclisi’nin 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını “soykırım” olarak tanımasına da değinerek, parlamentoların katliamı tanımasının araştırma sonrası yapılması gerektiğini vurguladı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hasanov, şunları kaydetti:
“Sözde Ermeni soykırımında öyle bir şey olmamıştır. Bu uydurma bir talepti ve bu talebi 100 yıldır Ermeniler sürdürüyor. Türk halkından tazminat almak için Türk halkını yapmadığı bir şeyle suçlayarak onların üzerine gitmektedirler. Teessüf ederiz ki dünyanın ayrı ayrı devletleri de bu konuyu araştırmadan böyle kararlar vermektedirler. Bu kararları kesinlikle onaylamıyoruz. Olmayan bir şeye göre Türkiye’nin suçlanması yapılan oylamanın adaletsizliğidir. Türklerin 100 yıl önce Ermenilere karşı soykırım yaptığını iddia edenler arşivlere baksınlar. Tarihçiler de araştırsın. Tarihçiler ne karar verirse biz de o kararda kalacağız. Bunu yapmak istemiyorlar çünkü böyle bir hadise yaşanmadı.”
Hasanov, Türkiye’nin suçlanmasının ve dünya kamuoyunda soykırım iddiasıyla zor durumda bırakılmasının siyasi olduğunu belirtti.
“Gücümüz yettiğince de Türk devletinin yanında olacağız”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’ndan bahseden Hasanov, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da her fırsatta söylüyor; Türkiye Afrin’e girerken de başka operasyonlara katılırken de kimsenin bir karış toprağına göz koymadı. Ama Türk halkına karşı olan baskılar, Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik tehditler, Türkiye’nin arazi bütünlüğünü ve halkın birliğini bozmak isteyen teröristlere karşı da amansız olduk ve amansız olmaya devam edeceğiz.
Gücümüz yettiğince de Türk devletinin yanında olacağız. Biz Azerbaycan olarak da ifade ettik; Afrin’de yapılan operasyon Türkiye’nin güvenliği anlamında hakkıdır. Bu, Suriye’nin toprağını ele geçirmek, Afrin’i işgal etmek amacıyla değil, orada Türkiye’nin bütünlüğüne, güvenliğine tehdit oluşturan güçlere karşı yapılan bir operasyondur. Bu tehditler sona erdikten sonra Türkiye yine kendi sınırları içinde faaliyetlerini sürdürecek. Bu amaçla Türkiye’yi suçlamak adaletsizliktir.” değerlendirmesinde bulundu.
Hasanov, Türkiye ve Azerbaycan dostluğunun ebedi olduğunu vurgulayarak, “Bunun temelini bizim önderlerimiz attı. Büyük Atatürk, ‘Azerbaycan’ın sevinci, Türkiye’nin sevinci; kederi, Türkiye’nin kederidir.’ dedi. Azerbaycan’ın lideri Haydar Aliyev de ‘Biz tek millet, iki devletiz.’ diyor. Bizim kaderimiz aynıdır, üzüntümüz de sevincimiz de aynıdır. Azerbaycan ve Türkiye birlikte olduklarında daha güçlüdür. Biz bu dostluğu korumak için elimizden geleni yapacağız. Kim bu halkların ortasına girerse ezilecektir.” diyerek konuşmasını tamamladı.