İran‘da 18 Haziran’da yapılacak 13. cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday olan ve Hasan Ruhani’nin birinci hükümetinde Savunma Bakanlığı da yapan Dehkan, Ankara-Tahran ilişkilerini, ülkenin ekonomik sorunları, bölgesel ve uluslararası ilişkileri ile buna dair çözüm önerilerini AA muhabirine anlattı.
Cumhurbaşkanı olması halinde önceliğinin komşular, Müslüman ülkeler ve ardından da kendileriyle iş birliği yapacak ülkelerle ilişki kurmaları gerektiğini dile getiren Dehkan, “Ülkenin etrafına duvar örüp dünyanın her köşesiyle irtibatı kesemezsiniz. Böyle bir ülkede yaşanmaz. Dünya ile irtibatı koparan bir ülke büyüme ve kalkınma beklentisi içinde olmamalı. Kendimizi insani kazanımlardan mahrum bırakmaya hakkımız yok. Kendimizi dünyadaki gelişmelerle uyumlu hale getirmeliyiz. Teknolojik ve ilerleme alanında dünya ile aramıza mesafe girmesine izin vermemeliyiz. Çünkü bu durumda yoksul ve geri kalmış bir ülke oluruz.” ifadelerini kullandı.
Dehkan, Ankara ve Tahran ilişkileriyle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Türkiye hem ortağımız hem rakibimiz. Türkiye ile birçok ortak yönümüz ve iş birliği alanımız var ancak bölgesel ve uluslararası düzeyde rakibiz. Bu rekabet ve iş birliği dengeli bir şekilde yürütülmelidir.”
Sosyal ve kültürel alanlarda tecrübe sahibi olduğunu ve ekonomi işletmelerinde yöneticilik yaptığını, dolayısıyla sadece bir asker olmadığını belirten Dehkan, “Kendimi gelişimin bir unsuru olarak görüyorum. Bu sadece düşünce ve söylemden ibaret değildir, ciddi bir iradeyle icraata dönüktür. Toplumun ihtiyaç duyduğu siyaset de budur.” diye konuştu.
Aday olmaya kendisinin karar verdiğini ve yaptığı işe inandığını dile getiren Dehkan, “Halk yapacağı seçimle farklı bir ortamın oluşması için iradesini ortaya koymalıdır. Aynı isimler ve tekrar söylemler halkın sorunlarını çözmez. İçi boş büyük laflar ve önceki adamlardan farklı simaları öne sürmekle sorunlar çözülmez.” diye konuştu.
“Irak savaşından bu yana 32 yıldır daima yanlış yollar izledik”
Dehkan, “Bırakın bir kez de askerler ülkeyi yönetsin, ne problem var bunda?” sözleriyle ilgili olarak ise şu değerlendirmede bulundu:
“Siyaset arenasına bir yenilik getirdiysem bu büyük bir iftihardır. Halk bunu olumlu karşılarsa samimi ve dürüst bir şekilde onların istekleri doğrultusunda çalışacağım. Cumhurbaşkanının azmi ve iradesi yeterli değildir. Cumhurbaşkanını anlamlı kılan halktır. Halkın desteğine ihtiyacım var.”
Ülke içindeki kavgaların, dışarıdaki gerginliklerin ve yönetim için gerekli azim ve iradenin yokluğunun ekonomik geri kalmışlığa ve işsizliğin artmasına yol açtığını savunan Dehkan, şöyle devam etti:
“Zehirli bir ortam var ve umutsuzluk herkese yanındakinden bulaşıyor. Her ailede tahsilli bir genç var. Baba geçimi sağlayamamanın utancını yaşıyor. Düzen de onların işsizliğinin utancını duymalıdır. Bence bu ülke yönetiminde karar yetkisine sahip olanların bir utancıdır. Ben bu utancı kabul ettiğimi söylemek istiyorum. Yabancıların talep ettiği yeteneklere sahip tahsilli gençlerimizi işsiz görmekten utanıyorum.”
Sorunların kaynağının içeride olduğunu ancak dışarının etkisini de yok saymadığını ifade eden Dehkan, “Irak savaşından bu yana 32 yıldır daima yanlış yollar izledik. Aynı isimlerle şartları düzelteceğimizi zannettik. Birbirimizi ve yaptığımız işleri kötülüyoruz, hiç inşa etmeye çalışmıyoruz. İnşa etmeye çalışırsak çözüme ulaşırız.” dedi.
İran dış siyasetiyle ilgili en büyük sorunun ABD ve müttefiklerinin “düşmanlığı” olduğunu söyleyen Dehkan, “Aramızdaki tartışmanın boyutu çatışmaya dönüşecek gibi ise bunu gerginliğe ve gerginliği de ihtilaf seviyesine indirmeliyiz. İhtilafları çözmek için de oturup konuşmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan ile yürütülen müzakereler
Tahran-Riyad müzakereleriyle ilgili olarak da Suudi Arabistan ile sorunların çözülmesi halinde Arap ve Sünni ülkelerle farklı bir ilişki ortamı yakalayabileceklerini anlatan Dehkan, Riyad yönetimine çözümü bölge dışında aradığı eleştirisinde bulundu.
Şii din adamı Ayetullah Nemr Bakır en-Nemr’i idam edilmesi üzerine Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçiliğinin işgal edildiğini hatırlatan Dehkan, “Suudi Arabistan’ın düşmanı değiliz. Komşuyuz ve aynı dine mensubuz. Elbette bazı olaylar oldu. Bu olayların gerçekleşmemesi için süreç yönetilmeliydi.” dedi.
Suriye, Irak, Yemen ve Afganistan’da askeri bir çözüm olmadığını belirten Dehkan, sorunların siyasi yollarla halledilmesi gerektiğini vurguladı.