KUDÜS-Turgut Alp Boyraz
İsrail parlamentosu Knesset‘te çarşamba günü yapılan ilk oylamada geçen idam tasarısı yasalaşırsa, “terör cinayeti” suçu işledikleri iddiasıyla askerî mahkemede yargılanan Filistinlilere idam cezası vermek için üç askerî hâkimden ikisinin oyu yeterli olacak.
İsrail parlamentosundaki ilk oylamada 49’a karşı 52 oyla kabul edilen idam tasarısı tartışılmaya devam ediyor. Filistinlilerin ve uluslararası toplumun tepkisini çeken tasarıya İsrail içinden de eleştiri var.
Bununla birlikte hâlihazırda İsrail güçleri Filistinlileri “saldırı girişiminde bulunduğu” iddiasıyla sık sık sokak ortasında infaz ediyor ve hiçbir ceza almıyor.
Tasarı ne getirecek?
Knesset’in resmî internet sayfasında yer alan açıklamaya göre, tasarının parlamentoda yapılacak iki oylamadan daha geçerek yasalaşması hâlinde askerî mahkemelerde idam kararı almak kolaylaşacak.
Buna göre üç hâkim tarafından yönetilen ve verdikleri tartışmalı kararlar yüzünden insan hakları örgütleri tarafından yoğun şekilde eleştirilen İsrail askerî mahkemelerinde “terör” suçundan yargılananlara idam cezası vermek için askerî hâkimlerden ikisinin kararı yetecek.
Mevcut yasaya göre ise İsrail askerî mahkemelerinde idam kararı alabilmek için yargılamaya katılan üç hâkimin oy birliğiyle karar vermesi gerekiyordu. Bununla birlikte bu ceza İsrail tarihinde sadece bir kez, 1962 yılında görülen bir davada eski bir Nazi suçlusuna karşı uygulanmıştı.
İsrail’deki altı partili aşırı sağcı koalisyon hükümetinin desteğini alan bu yeni tasarının yasalaşması hâlinde Filistinlilere yönelik keyfî idam cezaları verilmesinden endişe ediliyor.
Neden şimdi?
İdam tasarısı, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan yasa dışı bir Yahudi yerleşim biriminde temmuz ayında 3 İsrailliyi öldüren Filistinlinin yargılaması devam ederken gündeme geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, söz konusu Filistinlinin “yaşamayı hak etmediğini” söyledi.
Tasarının sahibi İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman da “Yahudi kanı ucuz değil” açıklamasında bulunarak idam cezasıyla hedef alınan kesimin sadece Filistinliler olduğunu açıkça ortaya koydu.
İsrail’in aşırı sağcı hükümeti tarafından desteklenen tasarı, sağcı seçmenin gönlünü kazanmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.
Çocuk yakan İsraillilere uygulanacak mı?
Filistinli bir genci ve bebeği diri diri yakarak öldürmek de dâhil İsraillilerin Filistin halkına karşı işlediği suçlarda gündeme gelmeyen bu yasanın 3 İsrailliyi bıçaklayarak öldüren Filistinlinin yargılanmasıyla ilgili gündeme gelmesi de tepki çekti.
İsrailliler tarafından 2014’te Kudüs’te kaçırılıp diri diri yakılan 16 yaşındaki Filistinli Ebu Hudayr’in ve Batı Şeria’nın Nablus şehrinin Duma kasabasında Yahudi yerleşimciler tarafından evlerinin kundaklanması sonucu yine yanarak can veren Devabişe ailesi üyesi anne baba ve bebeğin davasında bile idam cezası gündeme gelmemişti.
İdam tasarısının parlamentodaki görüşmeleri esnasında İsrailli Arap milletvekillerinden Ahmet Teybi, “Bu yasa çocukları yakanlara da uygulanacak mı?” diye sordu.
İsrail Başbakanı Netanyahu ise bu soruya, “Prensip olarak evet.” demekle yetindi. Pratikte ise bu yasanın İsraillilere de uygulanması imkânsız gözüküyor.
İsrail muhalefeti ve istihbaratı karşı
Parlamentoda az farkla destek bulan idam tasarısı, İsrail muhalefeti ve iç istihbarat servisinin de tepkisini çekti.
İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet (Şabak), Filistinlilere idam cezası getirilmesi hâlinde bunun dünyada “Yahudileri kaçırma dalgasına yol açacağı” uyarısında bulundu. İsrail ana muhalefet partisi Siyonist Birlik bloku lideri İzak Herzog da, idam tasarısının “siyasi hesaplar” uğruna gündeme getirildiğini belirterek tasarıya muhalefetini ortaya koydu.
Herzog, “Bu sadece politik hesapları içeriyor. Siyasetçiler şu soruları sormalı: Bu, İsrail’in güvenliğine ne katkı sunacak? Caydırıcı olacak mı? Arap ülkelerindeki Yahudi kardeşlerimize ne etkisi olacak? Terör saldırısı düzenleyenlerin psikolojilerini analiz etmek gerek.” ifadelerini kullandı.
Filistinliler ve uluslararası toplumdan tepki
Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Filistin Esir İşleri Heyeti, Filistinlilerin idam edilmesinin önünü açan bir yasayı uygulaması hâlinde İsrail askerî mahkemesinin boykot edilmesi çağrısı yaptı.
Esir İşleri Heyeti Başkanı İsa Karaki, “İsrail mahkemeleri haksız cezalar veriyor. Filistinli bir tutuklunun idam hükmü veren mahkeme önüne çıkması kabul edilemez.” açıklamasında bulundu.
İsrail’in idam cezası getirmek istemesine Avrupa Birliği’nden (AB) de tepki geldi.
AB’nin İsrail’deki ofisinden yapılan yazılı açıklamada, “İdam insan onuruna aykırıdır, insanlık dışı alçaltıcı bir uygulamadır. Kanıtlanmış hiçbir caydırıcılığı yoktur. Adli hataların geri çevrilemez ölümlere neden olmasını sağlar.” ifadelerine yer verildi.
İsrail parlamentosundaki Arap milletvekilleri de yaptıkları ortak açıklamada, idam tasarısını Filistinlilere yönelik “cinayetlere kanuni ruhsat” olarak nitelendirdi.
Açıklamada, “Bu tasarının oylanması, İsrail’in yönünün savaşa ve işgal ile yerleşimin meşrulaştırılmasına dönük olduğunun son kanıtıdır. Hukuki suçlu, işgal gücü ve onun Filistin halkına karşı baskıcı ve suç içeren uygulamalarıdır. İşgalci askerler kadın, çocuk demeden öldürüp sokaklarda idamlar gerçekleştiriyorlar. Yargılanması gereken onlardır, işgale direnme hakkını kullanan halkımız değil. Halkımız her türlü baskıcı uygulama ve keyfi, faşist kanundan daha güçlü olacaktır. Cellatlara ve işgalcilere karşı davanın adilliği, azmi ve inancıyla zafer kazanacaktır.” ifadeleri kullanıldı.