Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde, 27-29 Nisan’da Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkelerin de katılımıyla 5+1 formatında İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen gayriresmi Kıbrıs konulu konferansa katılan Başbakan Saner, KKTC’ye dönüşünde Ercan Havalimanı’nda gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Saner, Cenevre’de oldukları süre içerisinde Kıbrıs’taki müzakerelerin yeniden ve nasıl başlayacağıyla ilgili “Kıbrıs Türk tarafı yapıcı bir tutum izledi” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, ana oturumda Kıbrıs meselesinin bugüne kadarki sürecini çok net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Saner, Tatar’ın federasyonun neden bir çözüm modeli olamayacağını ifade ettiğini ve sürecin farklı gelişmesi için kendi önerilerini ortaya koyduğunu aktardı.
Saner, Cenevre’deki görüşmelerde, aynı şeylerin yapılarak bir sonuca ulaşılamayacağını çok net bir tavırla muhataplarına ilettiğine dikkati çekerek Kıbrıs meselesinin bu şekilde çözümsüz bir noktada kalmasının, sadece statükoyu beslediğini söyledi.
Başbakan Saner, “Bizler, Kıbrıs Türk halkı olarak 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken en az Kıbrıslı Rumlar kadar egemen bir toplum olduğumuzu ve bundan asla geriye adım atmayacağımızı da Cenevre’de ortaya koyduk.” diye konuştu.
“Kıbrıs Rum tarafı bu konuda herhangi bir görüş ortaya koymadı”
Türk tarafının müzakere için ortak bir zemin olup olmadığını yoklamak için BM Genel Sekreteri’ne yaptığı çağrı üzerine 5+1 konferansının gerçekleştiğini anlatan Saner, “Genel Sekreter’in Crans Montana’da ‘hiçbir şey eskisi olmayacak’ ifadesinden sonra Kıbrıs Türk tarafı farklı bir fikri ortaya koyarak ‘Bundan sonraki görüşmeler egemen eşit iki devlet statüsünde yürüyecek’ demesine rağmen Kıbrıs Rum tarafı bu konuda herhangi bir görüş ortaya koymadı.” ifadelerini kullandı.
“Asla kabul edilebilecek bir görüş değil”
Rumların, Kıbrıs Türklerinin haklarını 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nden daha geriye götürmeye çalıştığını vurgulayan Saner, “(Rumların) Kıbrıslı Türklere, onun (Cumhuriyet) içerisinde bir hak tanınması noktasına getirmeye çalışması da bizler tarafından asla kabul edilebilecek bir görüş değildir. Kıbrıs Türk tarafının bu konuya onay vermesi mümkün değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
Saner, Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na da Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının korunması için verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
Başbakan Saner, geçen hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye-KKTC arasındaki ekonomik iş birliği protokolünü imzaladığını dile getirerek kaynak aktarımı konusunda dün Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile görüştüğünü de söyledi.
Erdoğan ve Oktay’a teşekkür eden Saner, bugün itibarıyla 330 milyon Türk Lirası’nın savunmaya, 100 milyon Türk Lirası’nın cari bütçeye katkı olmak üzere, toplam 430 milyon Türk Liralık kaynak aktarıldığını kaydetti.