Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron‘un Fransa’nın Ruanda soykırımındaki rolüne ilişkin araştırma yapmak üzere kurulan komisyonun Başkanı Vincent Duclert ve üyeleri kabul ettiği belirtildi.
Komisyonun yaptığı söz konusu araştırmada soykırıma ilişkin Fransız arşivlerinin kullanıldığı ifade edilen açıklamada, soykırıma ilişkin çalışmaların devam edeceği kaydedildi.
Açıklamada, Fransa’nın soykırım suçunun sorumlularının cezalandırılması konusunda çabalarını sürdüreceği aktarıldı.
Macron’un, söz konusu raporun, Ruanda ve halkıyla paylaşılacağını söylediği ifade edilen açıklamada, raporun Fransız kamuoyuyla da paylaşılacağı belirtildi.
Fransız basınındaki haberlere göre, raporda Fransa’nın soykırımda ağır sorumluluğunun bulunduğunu ancak suç ortağı olduğunu gösteren bir şey olmadığı dile getirildi.
Dönemin Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın, soykırımda önemli rol oynadığı vurgulanan raporda, “Fransa, ırkçı katliamları teşvik eden rejime uzun zaman yatırım uyguladı. Fransa, soykırım hazırlığı konusunda kör davrandı.” ifadesi kullanıldı.
Raporda, Fransa’nın soykırımı yapan hükümete silah temin etmesinin ve Fransız askerlerinin Ruanda ordusuna eğitim vermesinin arkasında ülkenin etnikçi yaklaşımının olduğu aktarıldı.
Fransa’nın soykırım sırasında sorumlularla ilişkisini kesmekte geciktiği ifade edilen raporda, Fransa’nın çoğunluğu Tutsilerden oluşan Ruanda Yurtsever Cephesini (FPR) tehdit olarak gördüğü kaydedildi.
Raporda, Fransa’nın 1994’te Turkuaz Operasyonunu başlatmakta gecikmesi nedeniyle Tutsilerin çoğunluğunun hayatını kaybetmesine neden olduğu vurgulandı.
Duclert de basına yaptığı açıklamada, Fransız yetkililerin Ruanda soykırımına ilişkin yürüttüğü siyasetin sömürgenin izlerini taşıdığını belirtti.
Fransa’nın Ruanda’da seyrettiği siyasetinin Mitterand tarafından belirlendiğini kaydeden Duclert, Mitterand’ın soykırımı yapan hükümet ile yakın ilişkisi olduğunun altını çizdi.
Duclert, Fransa’nın söz konusu hükümetin, insanları Hutu ve Tutsi gibi etnik gruplara ayıran kimlik kartlarını değiştirmemesi halinde askeri destek vermeyi reddedebileceğini ve baskı yapabileceği ancak bunu yapmadığını kaydetti.
Ruanda soykırımı
Ruanda’da 1994’te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana’nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmıştı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti.
Fransa, soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destekçisi olduğu için uluslararası kamuoyunda ve ülke içinde eleştiriliyor. Fransa, 23 Haziran 1994’de ülkenin güneybatısında sığınmacılar için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Turkuaz Operasyonu’nu başlatmıştı. Fransa, soykırımı engellemek yerine soykırımcılara silah ve mühimmat desteği sağlayarak, RuandaYurtsever Cephesinin (RPF) ilerleyişini kısıtladığı için kınanmıştı.
Fransa’nın 1994’te Ruanda soykırımını yapan Hutu hükümetine, Fransız ordusunun kontrolü altında olan bölgeden kaçması için emir verdiği “diplomatik telgraf” ortaya çıkmıştı.
Mitterrand, Le Figaro gazetesine 1998’de verdiği mülakatta, “O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil.” ifadesini kullanmıştı.