SANA – ZEKERİYA EL-KEMALİ
İki yıldan uzun süredir iç savaşın yaşandığı ve sağlık sistemi çöküşün eşiğinde olan Yemen’de son haftalarda koleraya bağlı ölümlerin artış göstermesi endişeye yol açıyor.
Yemen‘de ilk dalgası Eylül 2016’da başlayan ve Şubat 2017’de gerileme dönemine giren kolera salgını yeniden baş gösterdi. Kolera nedeniyle son haftalarda hayatını kaybedenlerin sayısının, 5 ay süren ilk salgında yaşanan kayıpları geçmesi ikinci dalganın daha ölümcül olabileceği sinyallerini veriyor.
Çatışmaların yaşandığı, ekonomik ve insani krizlerin derinleştiği ülkede, sağlık hizmetlerinde görülen aksaklıklar ve çöplerin toplanmaması başta olmak üzere yaşanan çeşitli çevre sorunları da hastalığın yayılması konusundaki endişeleri artırıyor.
Devam eden çatışmalar nedeniyle ülke içinde yerinden edilmiş yaklaşık 3 milyon kişi, temiz içme suyu bulunamaması ve atıkların toplanamaması nedeniyle her gün koleraya yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Kolera vakası en çok Sana’da görülüyor
Sorunlu bölgelerden kaçan binlerce kişinin sığınması sonucu nüfusu artan başkent Sana, en çok kolera vakalarının görüldüğü kentler arasında yer alıyor. Husilere bağlı sağlık makamlarının, Cumhuriyet, Es-Sebin ve Es-Sevra hastaneleri başta olmak üzere bazı hastaneleri koleraya yakalanan hastalara tahsis ettiği biliniyor.
Uluslararası Göç Örgütünün de aralarında bulunduğu bazı uluslararası örgütlerin de Sana’daki Cumhuriyet Hastanesi’ne yaklaşık 3 tonluk ilaç ve tıbbi malzeme yardımında bulunduğu belirtiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sağlık Sistemleri yetkilisi Dr. Cemal Naşir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son iki haftada binlerce vakaya rastlandığını, çok sayıda kişinin kolera ve şiddetli ishal nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.
Ülkede sağlık hizmetleri yetersiz
Çevre sorununun hastalığın yayılmasında büyük bir etken olduğunu ifade eden Naşir şunları kaydetti:
“Eğer su kirliliği, çöp birikimi ve atıklar gibi çevre sorunları çözüme kavuşturulmazsa durum, ileride daha da kötüye gidecek. Bu şartlar altında artan yağışlar, çöp birikimi, sinek ve haşerelerin yaygınlaşması güvenli olduğu düşünülen suların da kirlenmesine ve kullanılamaz hale gelmesine yol açar. Yaz aylarının gelmesiyle artan sıcaklar da koleranın yayılmasına uygun ortamı sağlıyor.”
Sağlık merkezlerinin sadece yüzde 45’inin tamamen hizmet vermesi ve maaşlarının ödenmemesi nedeniyle sağlık çalışanı eksikliği yaşanmasının da sağlık hizmetlerini olumsuz etkilediğini ifade eden Naşir, “Hastaların sağlık hizmetlerindeki aksaklıklar nedeniyle bekletilmesi, diğer insanların bulaşıcı hastalıklara maruz kalmasına neden oluyor.” dedi.
Hastalığın yayılmasından büyük endişe duyulduğunu dile getiren Naşir, “Bir bölgeden başka bir bölgeye göç edenler ile yağışlar nedeniyle oluşan su birikintileri de hastalığın yayılmasında bir başka etken.” diye konuştu.
“İnsanlar önlenebilir hastalıklar yüzünden ölüyor”
Sana’daki hastanelerden birinde çalışan doktor Muhammed eş-Şerabi de hükümetin çöp yığınlarını kaldırmak ve temiz içme suyu sağlamak gibi hizmetlere önem göstermesi halinde hastalığın kontrol altına alınabileceğini ifade etti.
“İnsanlar ne yazık ki önlenebilir hastalıklar yüzünden ölüyor” diyen Şerabi, “Eğer hastalar ihtiyaçları olan dozlarda ilaç alabilse ve karantina kültürü yerleştirilebilse durum bu kadar korkutucu olmayacak.” dedi.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi Direktörü Dominik Stillhart, başkent Sana’da dün düzenlediği basın toplantısında, ülkede ciddi kolera salgını yaşandığına dikkati çekerek, Yemen Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkenin 14 vilayetinde 27 Nisan’dan bu yana 8 bin 500 kişinin koleraya yakalandığını, 115 kişinin de salgın nedeniyle yaşamını yitirdiğini bildirmişti.
DSÖ’nün verilerine göre, ülkede görülen bir önceki salgında ise 21 bin kişi hastalığa yakalanmış, 103 kişi de hayatını kaybetmişti.