Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, “Türkiye, Balkanlar’da, özellikle Batı Balkanlar’da da hiçbir zaman bölgedeki halkları bölecek bir yaklaşım benimsemedi.” dedi. Pendarovski, Kuzey Makedonya ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 30. yılı dolayısıyla iki ülke ilişkilerini değerlendirdi. Pendarovski, iki ülke ilişkilerinin “son derece yüksek seviyede” olduğuna işaret etti.
Türkiye’nin siyasi kısımda desteğinin ülkesinin bağımsızlığını elde ettiği 1991-92 yıllarından beri devam ettiğini aktaran Pendarovski, ekonomi kısmında iş birliğinin 2000’li yılların başında arttığını söyledi. Ekonomik ve ticari iş birliğinin iyileştirilmesi adına 90’lı yılların başında çok alan bulunduğunu belirten Pendarovski, “Hem siyasi hem ekonomik hem de uluslararası kurumlardaki iş birliğimizde her zaman Türkiye’den maksimum destek aldık ve bu karşılıklıydı.” dedi.
Pendarovski, iki ülke arasındaki iş birliğinin ülkelerin ve iki halkın çıkarına daha da gelişmeye devam edeceğini dile getirdi. Türkiye’nin NATO’nun üyesi olduğunu hatırlatan Pendarovski, bu doğrultuda Türkiye’nin başta Kuzey Makedonya’nın NATO’ya üyeliği olmak üzere uluslararası kuruluşlara üyeliğindeki rolünün devasa olduğunu kaydetti.
Kuzey Makedonya’nın 1999’da İttifak’a adaylığında ülkenin eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti olarak adlandırıldığını hatırlatarak ancak NATO belgelerinde “Türkiye bu ülkeyi Makedonya Cumhuriyeti adıyla tanıyor” dipnotu bulunduğu örneğini paylaşan Pendarovski, “Tüm bu yıllar boyunca, bizim görünür ve daha geniş uluslararası oluşumumuzda, Türkiye tarafından verilen siyasi desteğin tartışılmaz olduğu açık, bu bugün de böyle.” dedi.
Ukrayna tahılının ihracatı için varılan anlaşmanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişisel angajmanı ve genel Türk diplomasisinin, dahası Türkiye’nin devlet olarak dünyada yüksek değere sahip olduğunun kanıtı olduğunu kaydeden Pendarovski, “Çok az kişi böyle bir şeyin mümkün olacağına inanıyordu. Mesela ben mesafeli olanlardan biriydim. Putin ile müzakere etmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum veya tahmin edebiliyorum.” şeklinde konuştu.
Pendarovski, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Asırlar öncesine dayanan, günümüzde modern bir şekilde ifade edilen ‘ortak tarih’ veya halklar olarak paylaştığımız tarih nedeniyle eğitim ve kültür alanlarında büyük iş birliğimiz var. Türkiye asırlardır bu bölgede bulundu. Ve belki de bunu söylemem ilginç olabilir; Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu kapsamında Balkanlar’da birkaç asır bulundu. Fakat günümüz Türkiye’si bir dönem hakimiyeti olduğu bölgeye karşı modern bir şekilde davranıyor. Bu da sadece bölgede değil dünyadaki birçok ülkeye örnek olmalı. Olan olmuş, tarih arşivlerde kalsın, bugün iş birliği yapmamız gerekiyor.” dedi.