Yemen’de hükümet güçleri, İran destekli Husilerin bir ay önce başlattığı şiddetli saldırılara rağmen stratejik Marib kentini muhafaza ediyor.
Husiler, 7 Şubat’ta Yemen hükümeti Savunma Bakanlığı binasının bulunduğu, petrol ve gaz yönünden de zengin olan kenti ele geçirmek için saldırıya geçti. Birkaç gün içinde şehrin düşeceğini öne süren milisler, hükümet güçleri ve hava desteği veren Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun sert mukavemetiyle karşılaştı.
Ordu güçleri Husilerin düzenlediği birçok saldırıyı bertaraf etti. Ancak, milisler yine de kentin batı cephesinde bulunan Kufel askeri kampını ve bazı noktaları ele geçirdi.
Şiddetli çatışmalar yaşandı
Kentte Husiler ile hükümet güçleri arasında en şiddetli çatışmalar, Marib barajına bakan El-Belak Dağı’nda yaşandı. Uzun saatler devam eden çatışmalar sonucu hükümet güçleri Husilerin yoğun saldırılarını püskürtmeyi başardı.
Ancak bu çatışmalarda ordu güçlerinin önemli komutanlarından Abdulgani Şelan, Nevfel el-Huri, Emced es-Salavi hayatını kaybetti. Daha sonra hükümet birlikleri muhtemel saldırılara karşı bu dağ ve çevresindeki güçlerini artırdı.
Ordu güçlerinden adını açıklamak istemeyen bir albay AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Marib son derece tehlikeli bir durumdaydı. Ancak şu an bu tehlikeli süreci atlattığımızı söyleyebiliriz.” dedi.
Albay, Husilerin Marib’te çok sayıda milisini kaybettiğini sözlerine ekledi.
Her iki taraf da Marib’te çok sayıda savaşçısını kaybetti
Marib’in, Yemen’deki savaş başladığından bu yana her iki tarafın da en çok savaşçı kaybettiği yer olduğu belirtiliyor.
Çatışmalarda, hükümet güçlerinden 203. Tugay Komutanı Tuğgeneral Muhammed el-Asudi, Şahinler Tugayı Komutanı Tuğgeneral Ahmed eş-Şarabi ve Ortak Kuvvetler’de İkinci Tugay Komutanı Tuğgeneral Nasır Said el-Berhati, General Abduh Ali el-Vafi ve Üçüncü Askeri Bölge Operasyon Başkanı Tuğgeneral Naci Ali Hanaşel gibi üst düzey komutanlar hayatını kaybetti.
Yemen hükümeti çatışmalarda ölen komutanlarını açıklarken, kaybettiği asker sayısına ilişkin bilgi vermiyor.
Buna karşılık Husilerin de yüzlerce milisinin, tümgeneral, tuğgeneral veya albay rütbesindeki onlarca komutanının bu çatışmalarda öldüğü ifade ediliyor.
Bu kapsamda Husilere bağlı El-Mesire kanalında milislerin cenaze haberleri veriliyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri 14 Şubat’ta yaptığı açıklamada, hava saldırıları ve hükümet güçleriyle yapılan çatışmalar sonucunda sadece dört günde 700’den fazla Husinin öldürüldüğünü duyurdu.
Yemen ordusundan da 27 Şubat’ta yapılan açıklamada sadece 30 saat içinde Marib’de 350 Husinin öldürüldüğü ilan edildi.
Marib’deki çatışmaların insani duruma olumsuz yansımaları oldu
Marib’de yaşanan şiddetli çatışmalar, zor yaşam koşullarından muzdarip çok sayıda insanı evlerini bırakıp göç etmeye mecbur etti.
Hükümete bağlı Mülteci Kamplarını Yürütme Biriminin 2 Mart’ta yayınladığı raporda, Marib vilayetindeki çatışmaların bölge halkının yaşamını olumsuz etkilediği belirtildi.
Raporda, Marib’deki 2 bin 59 aileye mensup 14 bin 413 kişinin, artan çatışmalar nedeniyle 6 Şubat’tan itibaren göç etmek zorunda kaldığı aktarıldı.
Birleşmiş Milletler (BM), Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de, 4 Mart’ta yaptığı açıklamada, Marib’deki çatışmalar nedeniyle halihazırda 14 binden fazla kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi.
Dujarric, bu çatışmalar yüzünden 385 bin kişinin yerinden edilebileceği uyarısında bulundu.
Marib neden önemli?
Yemen hükümetinin geçici başkent olarak ilan ettiği Aden kentinin, Birleşik Arap Emirlikleri destekli Güney Geçiş Konseyi’nin eline geçmesinin ardından Marib hükümetin yeni merkezi konumuna geldi.
Savunma Bakanlığı binasının da burada olması nedeniyle kent, devlet yetkililerinin çoğunun bulunduğu önemli bir yere dönüştü.
Petrol ve gaz yönünden de zengin olan Marib, hükümet ve ordu güçlerinin harcamalarının büyük bir bölümünü karşılıyor. Söz konusu durum da meşru hükümetin savaş denkleminde kente siyasi ve manevi ağırlık vermesine neden oluyor.
Yemen’deki iç savaş
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.
Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
BM’ye göre dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen’de nüfusun yüzde 80’i insani yardım ve korumaya muhtaç durumda bulunuyor.