Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, martta cari işlemler açığı 3 milyar 329 milyon dolara gerilerken, bunun sonucunda 12 aylık cari açık bir önceki aya göre 2 milyar 124 milyon dolar azalarak 36 milyar 192 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
AA Finans’ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının martta 3,6 milyar dolar açık vermesini bekliyordu.
Analistler, martta cari işlemler açığında hem aylık hem de yıllık bazda iyileşme olduğunu, söz konusu iyileşmenin gelecek dönemde de devam edebileceğini söyledi.
“Yıllık cari açıkta düşüşün devam edeceğini düşünüyoruz”
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti Haluk Bürümcekçi, geçen yılın aynı ayında 5,4 milyar dolar açık verildiğini hatırlatarak, piyasa ortalama beklentisinin 3,6 milyar dolar açık verileceği yönünde olduğunu, mart gerçekleşmesi ile birlikte son 12 aylık açığın 36,2 milyar dolara inerek yönünü tekrar aşağı çevirmiş olduğunu ifade etti.
Bununla birlikte, nisanda gümrük dış ticaret öncü verilerinin geçen yılın altında dış açığa işaret ettiğini kaydeden Bürümcekçi, “Turizm ve taşımacılık gelirlerinde devam eden zayıflığa rağmen yıllık cari açıkta düşüşün devam edeceğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bürümcekçi, martta manşet açıktaki iyileşmeye ek olarak, cari dengenin temel eğilimi açısından takip edilen enerji dışı cari açığın da 13,3 milyar dolara gerilediğini, enerji ve altın dışı (çekirdek) cari dengenin ise 6,9 milyar dolar fazla verdiğine dikkati çekti.
Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme dönemlerinde manşet ve çekirdek cari açıkta belirgin artış eğilimi görülmesinin doğal olduğunu vurgulayan Bürümcekçi, ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası bu etkilerin daha karmaşıklaştığını ve daha sık yön değişimi göstermeye başladığını bildirdi.
“Enerji ithalatı 13-15 milyar dolar artabilir”
Bürümcekçi, cari açıkta mart ayında gözlenen iyileşmede, dış ticaret açığının azalması ve turizm gelirlerinin yükselişe geçmesinin ana etken olduğunu kaydederek, “2020’de cari dengenin bir çok olumsuz faktörün bir araya gelmesi nedeni ile 37,3 milyar dolar ile belirgin açık verdiği izlenmişti. 2021’in seyri açısından bu faktörlerin gelişimi kritik olmaya devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Petrol fiyatlarının 2021’de 65-70 dolar aralığına yerleşmesi ile 2020 ortalaması olan 43 doların çok üzerine çıkması sonrası enerji ithalatına yukarı yönde etkisinin 13-15 milyar dolar olabileceğini belirten Bürümcekçi, emtia fiyatlarında genele yayılan artışın da cari denge üzerinde olumsuz yansımalarının gözleneceğini bildirdi.
Haluk Bürümcekçi, değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Enerji ve diğer emtialar ithalatında fiyat etkisi kaynaklı artışa karşılık, altın ithalatındaki azalış ve turizm net gelirlerinde toparlanma birbirini telafi edebilir. Bu bağlamda, cari açığın ne boyutta azalacağı açısından esas belirleyici, iç talep ve ekonomik aktivitenin seyri olacak gibi görünmektedir. Bu doğrultuda, 2021 yılında 25,0 milyar dolar cari açık öngörürken, bu tahmin üzerindeki risklerin hafif yukarı yönde devam ettiğini düşünmekteyiz.”
“İhracat cari açığın düşük kalmasında önemli rol oynadı”
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener de, cari açığın piyasa beklentilerinin altında gerçekleşerek düşüş eğilimine girmiş olmasında dış ticaret rakamlarının önemli rol oynadığını aktardı.
İhracatın, cari açığın kapanmasına oldukça önemli fayda sağladığını ve öncü verilerde güçlü ihracat seyrinin devam ettiğinin görüldüğünü bildiren Şener, “Turizm gelirlerimiz artırılabilirse ödemeler dengesi istatistiklerinde daha pozitif sonuçlar görebiliriz. Salgın ve aşılamanın seyri ileriye dönük tahmin yapmayı zorlaştırıyor.” ifadelerini kullandı.
Şener, hem gıda hem emtia fiyatlarındaki artışın iş dünyasını zor durumda bırakabileceğini dile getirerek, gelecek dönemde lojistik, hammadde ve gıda fiyatları gibi etkenlerin cari açık üzerinde etkili olabileceğini kaydetti.
Ara malı ticaretinin yabancıdan ziyade yerlilerle yapılması için bu dönemin fırsat olarak kullanılabileceğini aktaran Şener, ihracattaki artış seyrinin iyi gittiğini, bu seyrin katma değeri yüksek ürünlere kaydırılmaya çalışılması gerektiğini belirtti.