Gayrimenkul Borsası AŞ’nin (GABORAS) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknopark tarafından oluşturulan İnovasyon ve Bilim Araştırma Grubu tarafından oraya konulan “Gerçekleşen İşlemler İl Parsel İşlem Döngüsü”ne göre, ticarete konu olan gayrimenkullerin el değiştirme hızını ölçen “Gayrimenkul Döngü Hızı” ile ilgili çalışmalardan ilk bulgular elde edildi.
İncelemelere göre, gayrimenkul el değiştirme hızı en yüksek il 18 yılla İstanbul olurken onu, 25 yılla Kocaeli, 26 yılla Kilis takip etti. Gayrimenkulünü en uzun süre kullanan ve döngü hızının en düşük olduğu il 173,5 yıl ile Artvin oldu. Gayrimenkul el değiştirme hızının 100 yıldan uzun olduğu görülen diğer iller arasında ise Gümüşhane, Rize, Kütahya ve Erzurum yer aldı.
GABORAS’tan yapılan açıklamaya göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle düşen konut satışlarına kamu banklarının faiz indirimi can suyu olurken haziran ayında 93 bin 704 konut satıldı.
Faiz düşüşü tarla, arsa, iş yeri satışlarını etkilerken, tüm satışlardan Hazine’ye 1 milyar 966 milyon lira gelir sağlandı. 285 milyon dolarla en çok konut satışı yapılan il ise İstanbul oldu.
Türkiye genelinde yaklaşık 200 milyon tapu ve ortalama 2 milyon işlem hacmi incelenerek yapılan araştırmaya göre; İstanbul’da 18 yılda bir ticarete konu tüm gayrimenkuller işlem döngüsüne konu oluyor. İstanbul’un ardından döngü hızı yüksek iller arasında 25 yıl ile Kocaeli ikinci sırada yer alıyor. Döngü hızı yüksek diğer iller ise Yalova 27 yıl, Gaziantep 27 yıl, İzmir 32 yıl, Adana ve Ankara 36 yıl şeklinde sıralandı.
“Döngü hızı likiditasyon sorununu çözüyor”
Açıklamalarda görüşlerine yer verilen GABORAS Üst Yöneticisi (CEO) Kurtuluş Altun, el değiştirme hızında İstanbul’u büyük bir sanayi alanını bünyesinde barından Kocaeli takip ettiğini belirterek, “Sanayi ile likiditasyon akışı gayrimenkul yatırım iştahını artırıyor.” ifadesini kullandı.
İl döngü hızı yüksek olan illerin GSYH içerisinde payının da yüksek olduğunu belirlediklerini aktaran Altun, şunları kaydetti:
“Döngü hızının düşük olması şehre dışarıdan kaynak girişi olmadığı zaman banka kredilerine yoğunlaşmasına neden oluyor. Bu rakam borçluluk ve takiplere de direkt olarak yansımakta. Döngü hızının yavaşlaması ile konvansiyonel işlemler nedeniyle kayıt dışılıktaki oran da artıyor.”
Bankacılık sistemi dışında gelişen döngü hızlarının kendi ekosistemini oluşturduğunun vurgulayan Altun, “Bu durum illerde yüzde 75-80’e varan kayıt dışılığın bankacılık dışında geliştiğini ve bankacılık sisteminin baskıladığını gözler önüne seriyor. Döngü hızı yüksek olan illerin daha çok bankacılık sistemi ve kayıt içinde oldukları ve bunun gayri safi yurt içi hasılaya yansıdığı görülmekte.” ifadelerini kullandı.