Türkiye, geçen yıl Fatih sondaj gemisiyle Sakarya Gaz Sahası‘nda Tuna-1 kuyusunda keşfettiği 405 milyar metreküplük gaz rezerviyle tarihi rekora imza attı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bu keşfin ardından bölgede ilk gaz üretimine 2023’te başlanacağı duyuruldu. Fatih gemisi öncelikle Türkali-1 tespit kuyusunda, daha sonra da Türkali-2 tespit kuyusunda sondajlarını gerçekleştirdi.
Fatih sondaj gemisi bu iki kuyunun ardından yeni keşifler için Kuzey Sakarya Gaz Sahası’ndaki Amasra-1 kuyusunda sondajını tamamladı ve şu anda üçüncü tespit kuyusu olan Türkali-3’te çalışmalarını sürdürüyor.
Öte yandan, Kanuni gemisi ise Türkali-2’de kuyu tamamlama testlerine devam ediyor.
Bu çalışmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz’deki Kuzey Sakarya Gaz Sahası’nda bulunan Amasra-1’de 135 milyar metreküplük yeni bir gaz rezervinin tespit edildiğini açıkladı. Bu keşifle, Türkiye’nin Tuna-1 ve Amasra-1 kuyularında keşfettiği rezerv miktarı 540 milyar metreküpe ulaştı.
Uzmanlara göre bu keşifler, Türkiye’nin doğal gaz ithalat faturasını önemli ölçüde düşürecek ve sektörde önemli yatırımların önünü açacak.
“Yapılacak yeni sondaj çalışmalarıyla bölgede yeni katmanlar keşfedilebilir”
Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, geçen yıl dünyada gerçekleştirilen en büyük 10 keşfin toplam rezerv değerinin 3,2 trilyon metreküp olduğunu belirtti.
Arslan, geçen yılki keşfin derin denizlerdeki en büyük gaz rezerv keşfi olduğunu anımsatarak, “2020’de Türkiye’nin yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri 2,3 trilyon metreküp, Rusya ise 220 milyar metreküp gaz keşfetti.” bilgisini paylaştı.
Geçen yıl 48,2 milyar metreküp gaz tüketen Türkiye’nin son dönemde yoğunlaştırdığı sismik arama faaliyetleri ve keşfettiği gaz sahalarıyla gelecek yıllarda dünyada üretim anlamında da üst sıralarda yer alabileceğine işaret eden Arslan, şunları kaydetti:
“Geçen yıl 405 milyar metreküplük gaz keşfedilen Sakarya Gaz Sahası’ndan yıllık 15 milyar metreküp civarında doğal gaz üretilmesi halinde Türkiye’nin doğal gaz ithalatı yüzde 30’un üzerinde azalacak. Yerli kaynaklarla konut tüketicisinin yaklaşık 25 yıllık ihtiyacı karşılanabilecek. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı’mız, Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp doğal gaz keşfedildiğini açıkladı. Keşfedilen rezerv, Türkiye’nin 3 yıllık doğal gaz talebine karşılık geliyor. Yapılacak yeni sondaj çalışmalarıyla bölgede yeni katmanlar keşfedilebilir. 2023 ve sonrasında Amasra-1 sahasında üretilecek olan doğal gazla konut sektörünün 8-9 yıllık doğal gaz talebi karşılanabilecektir. Amasra-1 ve Tuna-1 kuyularından yıllık 20 milyar metreküp civarında doğal gaz üretilmesi durumunda Türkiye’nin yıllık doğal gaz ithalat faturası yaklaşık 5-6 milyar dolar azalacaktır.”
Arslan, Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz rezervlerinin kara terminallerine çıkarılması için Filyos Limanı’nda inşa edilen doğal gaz terminalinin yaklaşık 780 milyon lira yatırımla işletmeye alınmasının planlandığını anlatarak “Deniz altından yaklaşık 150 kilometre uzunluğundaki hatla karaya ulaşan doğal gaz bu bölgeden sisteme iletilecek. Bu yatırımın, Zonguldak ve bölgesi için de önemli bir ekonomik hareketlilik getireceğini düşünüyorum.” diye konuştu.
“Denizlerdeki gaz keşfi artan talebi karşılamada önemli rol oynayacak”
Norveç merkezli bağımsız enerji araştırma kuruluşu Rystad Energy Upstream Araştırma ve Analist Birimi Başkan Yardımcısı Palzor Shenga da Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının geçen yılki gaz keşfini “oyun değiştirici” olarak nitelendirdi ve Türkiye’nin derin denizlerdeki gaz keşiflerinin artan talebi karşılamada önemli rol oynayacağını vurguladı.
Türkiye’nin mevcut üretimiyle bugünkü doğal gaz ihtiyacının yüzde 1’ini karşıladığını kaydeden Shenga, şu değerlendirmede bulundu:
“Doğal gaz tüketiminin önemli bir kısmı Rusya, İran ve Azerbaycan’dan ithal ediliyor. Bizim tahminlerimize göre, Türkiye’nin gaz keşfettiği sahalardaki eşik üretim maliyeti ithal edilen doğal gaz fiyatına göre çok daha rekabetçi. Dolayısıyla, bu keşifler ülkenin ithalat maliyetlerini ciddi ölçüde düşürecek ve gaz sektöründe önemli yatırımları da tetikleyecek. Tabii Türkiye’nin enerjide öz yeterliliğini sağlaması için önünde uzun bir yol var ama ülkenin düşük maliyetli gaz keşifleriyle bulduğu yeni umut daha yoğun bir arama ve saha geliştirme programı uygulamasının da önünü açacaktır.”