BBC’nin haberine göre, Şü Guişiang, Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, “Bir şirketin ekonomik davranışlarını siyasallaştırması gerektiğini düşünmüyorum. H&M Çin pazarında para kazanmaya devam edebilir mi? Artık değil.” dedi.
Şü, markaların “kendi ayağına sıktığını” ve Uygur Türklerinin zorla çalıştırıldığı gerekçesiyle bölgeden pamuk alımını durdurma kararının “akla yatkın” olmadığını vurguladı.
H&M‘in kararının ardından firma ülkede boykot edilmeye başlanmıştı. Ülkedeki birçok e-ticaret mağazası ve akıllı telefon üreticisi H&M’in ürünlerini ve uygulamalarını kaldırmıştı.
ABD, Kanada, İngiltere ve Avrupa Birliği ülkeleri 22 Mart’ta, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurlara yönelik kötü muamelede bulunduğu ve insan hakları ihlali yaptığı gerekçesiyle Çinli yetkililere karşı yaptırım uygulama kararı almıştı.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı kamplar
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları zorla çalıştırma iddialarını reddederken, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.