Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 10’uncu D-8 Dakka Zirvesi kapsamında çevrim içi düzenlenen D-8 İş Forumu‘na katılarak konuşma yaptı.
Türkiye’nin, ortak ekonomik, tarihi, sosyal ve kültürel özellikleriyle kardeş olan bu ülkelerle birlikte geliştirilecek ekonomik sinerjinin farkında olduğunu bildiren Pekcan, D-8 ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nda yer alınmasının bu ekonomik sinerjinin yaratılmasına verilen önemin göstergesi olduğunu söyledi.
Pekcan, D-8’in kuruluşundan beri iş birliği yapılmasının ve aynı zamanda İstanbul Deklarasyonu hedeflerine yönelik çalışmanın destekçisi olduklarına işaret ederek, “Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının olumsuz etkileri karşısında ülkelerin uyum içinde hareket etmesi ve kaynaklarını bir havuzda toplaması her zamankinden daha hayati. Aşıların uygun maliyetli şekilde istisnasız olarak her ülkeye dağıtımının sağlanmasına yönelik girişimleri destekliyoruz.” diye konuştu.
Uluslararası ticaretin yapıcı şekilde sürdürülmesi gerektiğine inandığını aktaran Pekcan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu nedenle ülkelerimizin, toplumlarımızın ve gelecek nesillerin refahını artırmaya yönelik her ekonomik fırsatı değerlendirmeliyiz. D-8 ülkelerinin potansiyeline inanıyoruz. Hepsi kendi bölgelerinde önemli ekonomik ve politik aktörler. D-8 ülkeleri, yaklaşık 4 trilyon dolar gayri safi yurt içi hasılaya sahip. Bu ülkeler, enerji dışında İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin ihracatının neredeyse yüzde 90’ını gerçekleştiriyor. Bu, büyük bir ekonomik potansiyele işaret ediyor. Şu anda D-8’in toplam ticaret hacmi 1,6 trilyon dolar ve sadece yüzde 6,5’i D-8 içi ticaretten kaynaklanıyor. Dolayısıyla ticari ilişkilerimizi geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle D-8 içinde 500 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşma hedefi yönünde çalışmalıyız. 6’ıncı D-8 Zirvesi’nde 500 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi belirlenmişti.”
Bakan Pekcan, D-8 Tercihli Ticaret Anlaşması’nın ticari ilişkilerin geliştirilmesinde önemli bir araç olabileceğine ve Türkiye’nin bu anlaşmayı taahhütlerine göre uyguladığına dikkati çekerek, “Diğer ülkeleri de görmek isteriz. Özellikle Bangladeş, Endonezya, Nijerya ve Pakistan’ın da uygulama aşamasına mümkün olan en kısa sürede dahil olmasını bekliyoruz. Bu anlaşma dışında yatırımcılarımızı desteklememiz ve yatırım ilişkilerimizi geliştirmeye çalışmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Dijital ekonomi, dijitalleşme ve e-ticaret gibi kilit alanlarda da iş birliği yapılması gerektiğine işaret eden Pekcan, “Türkiye olarak bu tür yenilikçi alanlarda D-8 ile ortak çalışmalar yapmaya hazırız.” dedi.
“Ticaretin lojistiği geliştirilmeli”
Pekcan, ticaretin kolaylaştırılması ve gümrük konularındaki iş birliğine de değinerek, D-8 ülkelerinin bu konularda teknik iş birliği yaparak ticaret ve gümrük işlemlerini uyumlaştırabileceğini söyledi.
Bu alanlarda teknik düzeydeki iş birliğinin çok faydalı olacağını belirten Pekcan, “Bu çerçevede, uluslararası lojistik ve tedarik zincirlerinin önemi göz önüne alındığında ülkelerimiz arasındaki lojistik bağları ve altyapıyı ticaretimizi kolaylaştıracak şekilde geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye olarak, Trans-Asya lojistik rotalarındaki kilit rolümüzü vurguluyoruz. Aynı zamanda Orta Koridor’un etkinliğinin artırılmasına önem veriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Partner ülkelerde özel sektör tarafından açılacak ve işletilecek lojistik merkezlerini de desteklediklerini bildiren Pekcan, tüm D-8 ülkeleriyle ticaretin lojistiği açısından daha fazla iş birliği geliştirilmesinden memnuniyet duyacaklarını söyledi.
Pekcan, devlet başkanlarının katılımıyla 10. D-8 Zirvesi’nin 8 Nisan’da gerçekleştirilmesinin beklendiğini anımsatarak, bu zirvenin ülkeler arasındaki çok taraflı iş birliğinin geliştirilmesine katkı sağlayacağını aktardı.
“Bu ticaret hacmi yeterli değil”
Forumda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da gelişmekte olan büyük Müslüman ülkeler arasında iş birliği yapılması fikrinin 24 yıl önce önerildiğini, 24 yıl sonra D-8’in ortaya çıktığını ve ülkeler arasındaki iş birliğini mümkün kıldığını ifade etti.
Türkiye’nin kurulduğu günden bu yana D-8’e önem verdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Ekim 2017’de İstanbul’da 9’uncu D-8 Zirvesi’nde teşkilat başkanlığını Türkiye’nin üstlendiğini anımsattı. Hisarcıklıoğlu, 8 Nisan’da Bangladeş’te düzenlenecek 10’uncu D-8 Zirvesi’nde, Türkiye’nin başkanlığının sona ereceğini bildirerek, “Benim de D-8 Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanlığım sona eriyor. D-8 TSO dönem başkanlığını Bangladeş Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu Başkanı Şeyh Fazle Fahim’e devrediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
D-8 üyesi ülkeleri arasındaki ticaretin sadece 110 milyar dolar seviyesinde olduğuna işaret eden Hisarcıkloğlu, “Bu miktar yeterli değil. Ülkelerimiz arasında daha iyi ticaret ve yatırım ortamına ihtiyacımız var. Tercihli ticaret anlaşmamızın kapsamını genişletmemiz gerekiyor. Bu anlaşmaya üye ülkelerimizin tam katılımının olması gerekiyor. Daha iyi fiziksel ve yasal altyapıya ihtiyacımız var.” diye konuştu.