ANTALYA – LEYLA ATAMAN KOYUNCUOĞLU
Türkiye’nin 2017 yılı ihracatında kilogram değeri bakımından en değerli ürün mücevher oldu.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının (ATSO) Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) rakamlarından hazırladığı rapora göre, 2017 yılında Türkiye’nin toplam ihracatının kilogram değeri ortalama 1,28 dolar olarak belirlendi.
Rapora göre, geçen yıl yaklaşık 115,4 milyar kilogram ağırlığında ürün yurt dışına satıldı ve bunun karşılığında yaklaşık 147,3 milyar dolarlık gelir elde edildi.
Sektörel bazda incelendiğinde, kilogram başına en yüksek ihracat değeri, 722,11 dolarla mücevher grubundan elde edildi. Kilogram başı ihracat değeri, savunma ve havacılık sanayisinde 39,72 dolar, hazır giyim ve konfeksiyonda 14,92 dolar, deri ve deri mamullerinde 11,23 dolar, tütünde 7,64 dolar, otomotiv endüstrisinde 6,95 dolar, fındık ve mamullerinde 6,92 dolar oldu.
Ayrıca makine ve aksamlarında kilogram başı ihracat değeri 5,65 dolar, tekstil ve ham maddelerinde 4,40 dolar, iklimlendirme sanayisinde 4,20 dolar, elektrik elektronik ve hizmetlerinde 3,85 dolar, demir ve demir dışı metallerde 3,69 dolar, halıda 3,02 dolar, gemi ve yatta 3,48 dolar olarak belirlendi.
Kilogram değeri olarak en düşük ihracat değeri olan ürün ise 0,14 dolar ile çimento ve toprak ürünlerinde oldu.
1 kilogram bilgisayar 600 dolar
ATSO Başkanı Davut Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 77 milyar dolar düzeyinde bulunan dış ticaret açığını kapatmanın yolunun katma değerli üretim yapmaktan geçtiğini söyledi.
Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin katma değeri ve teknolojik içeriğinin halen düşük olduğunu kaydeden Çetin, şöyle konuştu:
“Buna karşılık 1 kilogram bilgisayarı ortalama 600 dolardan, akıllı telefonların kilogramını 2 bin dolardan ithal ediyoruz. Bizim ürettiğimiz ve ihraç ettiğimiz elektrik ve elektronik eşyadan 1 ton ihraç edebilirsek, ancak 1 bilgisayar veya 1 akıllı telefonun ithal giderini karşılayabiliyoruz. İhracatımızda ilk dört faslı otomotiv, makine, elektrikli cihaz ve demir-çelik oluşturmaktadır. Petrolden sonraki başlıca ithalat kalemlerimiz de aynı kalemlerdir. Başka bir deyişle ara malı ithal edip, işlediğimiz için katma değerimiz düşük kalmaktadır. İşte bu nedenle sadece ihracat gelirimizin toplamına bakarak ihracatı değerlendirmek yetmemektedir. ‘Hangi ürünü üretirsek dünya pazarında talebi olur ve satabiliriz?’, ‘Hangi ürünün kilogram fiyatı daha çok döviz getirir?’ gibi konulara da ilgi duymamız gerekiyor. Bunu yalnızca sanayi ürünleri için değil, turizm gibi sektörlerde de ele almamız gerekiyor. Dünya üretim zincirindeki konumumuzu doğru tespit etmek ve başta eğitim sistemi olmak üzere tüm yapısal adımları bu hedef doğrultusunda atmamız büyük önem taşımaktadır.”