ISPARTA – Mustafa Ünal Uysal
MÜSİAD Antalya Şubesi’nin desteğiyle helal turizm alanıyla ilgili bir rapor hazırlayan ve bu konuda durum analizi yapan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akgün Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, helal turizmin, insanların turistik davranışlarını İslami usullere göre yapması olduğunu söyledi.
Helal turizmin inanç turizmiyle karıştırılmaması gerektiğini dile getiren Tekin, inanç turizminin dini anlamda önem arz eden yerlere gitmek olduğunu kaydetti.
Günün koşullarına göre büyük bir kesimin helal turizm şartlarına uygun olarak tatile çıkmak istediğini aktaran Tekin, “Dünyada büyüyen bir helal turizm pazarı var. Geçen yıl sadece helal turizm konseptinde yola çıkan Müslümanların sayısı yaklaşık 121 milyon ve 156 milyar dolarlık bir harcama yaptılar. Önümüzdeki yıllarda bu rakamın 156 milyon kişiye çıkıp 220 milyar dolarlık bir pazarın oluşacağı tahmin ediliyor.” dedi.
“30 bin yatak kapasitesi var”
Tekin, Türkiye’de en az 63 tesisin helal turizm konseptiyle çalıştığını belirterek, bu tesislerin yaklaşık 30 bin yatak kapasiteli olduğunu anlattı.
Türkiye’nin helal turizm konusunda önemli avantajlarının bulunduğunu vurgulayan Tekin, şöyle devam etti:
“Türkiye helal turizm açısından İslam ülkeleri arasında en avantajlı ülke. Birinci faktör pazara fiziksel yakınlık. Yaklaşık 3 saatte 400 milyonluk müşteri profili var. Bunun dışında pazara kültürel yakınlık söz konusu. İslam ülkesiyiz. Bununla birlikte inkar edilemeyen bir İslam mirası var. Müslüman ülkelerde sempati duyulan bir ülkeyiz. Doğal, kültürel ve tarihi anlamda zenginliklerimiz, zaten turizmdeki başarımız bunların ispatından birisi. Bunun dışında Türkiye aynı zamanda turizm konusunda yaklaşık 40 yıllık bir tecrübeye sahip. Avrupa standartları bakımından üst düzeyde. Ekonomik kesimlere uygun tatil sunabilen, turizm çeşitliliği çok yaygın olabilen bir ülkeyiz. Farklı gelir gruplarına aynı anda imkan sunabilen bir ülke konumundayız. Helal turizm bakımından bu ürünleri sunabiliyor olmak da Türkiye’nin avantajlarından bir tanesi.”