Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su ürünleri avcılığı yapan tüm balıkçıların sürdürülebilir avcılığın sağlanabilmesi için uygulanan av yasaklarına titizlikle uymaları gerektiğini bildirdi.
Bayraktar, yazılı açıklamasında, 1 Eylül 2020’de başlayan balık avcılığı sezonunun tüm denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar için yarın sona ereceğini ve av yasağının 1 Eylül 2021’e kadar devam edeceğini anımsattı.
Bu süreçte isteyen balıkçıların, karasularının bitişiğindeki uluslararası sularda ve su ürünleri avcılık tebliğiyle getirilen düzenlemelere uyulması şartıyla uzatma ağlarıyla avcılık yapabileceği bilgisini veren Bayraktar, “Su ürünleri avcılığı konusunda bilinçli ve duyarlı vatandaşlarımızın yasak olan avcılık faaliyetlerini gördüklerinde il ve ilçe müdürlüklerimize ya da jandarmaya bildirerek, su ürünlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasına katkıda bulunmaları gerekmektedir. Balık alırken boy yasağına aykırı avlanmış küçük balık satışına, av yasağı süresince yasak olan türlerin satışına ve balık satış yerlerinde asgari hijyen şartlarına uyulup uyulmadığına dikkat ederek balık alınması gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, su ürünleri avcılığının son yıllarda azalma gösterdiğini, 2010 yılında 485 bin 939 ton olan üretimin 2020 yılında 363 bin 168 tona gerilediğini ifade ederek, yeteli altyapı olmadığı için ülkede açık deniz balıkçılığı yapılamadığını ve bu nedenle de av baskısının kıyılarda yoğunlaştığını kaydetti.
“Balıkçılık sektörüne yönelik tesisler kurulmalı”
Su ürünleri avcılığının sürdürülebilirliği için yapılması gerekenlere de dikkati çeken Bayraktar, şu uyarıları sıraladı:
“Stokları koruyucu ve geliştirici yönde kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmelidir. Su ürünleri avcılığı yapan tüm balıkçılarımızın sürdürülebilir avcılığın sağlanabilmesi için uygulanan av yasaklarına titizlikle uymaları, balık boyu, zaman, derinlik, mesafe ve av araçları ile ilgili düzenlemeler ve yasaklara riayet etmeleri, kendi geleceklerini tehlikeye atmamaları gerekmektedir. Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir. Sektörün gelişmesi için destek ve teşviklere ihtiyaç vardır. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir. Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir. Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gerekmektedir. Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır.”