ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Binbir Renk Tek Millet” ismiyle düzenlenen “Büyük Roman Buluşması”nda kürsüye Esat Kabaklı’nın seslendirdiği “Vatanına göz dikeni ez oğlum” isimli türkü eşliğinde çıktı, bu sırada salondaki Roman vatandaşlar da ellerinde Türk bayraklarıyla türküye eşlik etti.
Burdur’da dün trafik kazası geçiren Kabaklı’nın bugün ameliyat olduğunu ve kendisiyle görüştüğünü belirten Erdoğan, kendisine acil şifalar diledi.
Salonda bulunanları Romanca selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasımpaşa’daki Roman arkadaşlarının ortak anılarını anlattığı videonun kendisini duygulandırdığını, doğduğu, büyüdüğü mahalleye, Kotra’ya götürdüğünü dile getirdi. Erdoğan, “Orada sınıf arkadaşlarım vardı, beraber top oynadığımız arkadaşlarım vardı. O mahallede o kardeşlerimizin ne kadar çalışkan olduğunu görürdüm. Şu anda o tabloyla artık yeniden 10-11-12 yaşıma döndüm. Ama oradan sadece doktor, öğretmen çıkmıyor aynı zamanda cumhurbaşkanı da çıkıyor.” diye konuştu.
“Bunların medeniyetten nasibi yoktur”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakmayın siz Almanların o ‘Nazi’ uygulamasıyla Romanlara yaptıklarına, bakmayın daha şurada üç beş sene önce Fransızların Romanları adeta yurt dışı ettiklerine. Bunlar ‘medeniyiz’ diye konuşurlar, geçinirler ama bunların medeniyetten nasibi yoktur bunu böyle biliniz.” dedi.
Romanlarla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Birileri bu işin taklidini yapar, biz ise aslını yaparız. Biz yaşarız, birileri siyasi yatırım yapar. Sizler aracılığıyla Türkiye’deki, dünyadaki tüm Roman kardeşlerimize özellikle sevgilerimi, selamlarımı yolluyorum. Bizim Roman kardeşlerimizle muhabbetimiz çok eskilere, çocukluk yıllarımıza dayanır.
Kasımpaşa’da Roman kardeşlerimizle yan yana evlerde büyüdük, sokakta beraber oyun oynadık, kağıttan toplar yaptık, kağıttan yaptığımız o toplarla oynadık, sokak aralarında yuvarladık, yuvarlandık, aynı okula gittik, aynı camide omuz omuza ibadet ettik, hayatımızın her anını birlikte yaşadık. Bizim için Türk, Roman, Kürt, Laz, Boşnak, Gürcü yoktur, biz hepimiz de birbirimizi Allah için seviyorduk, Allah’ın bir kulu olarak görüyorduk. Ne diyor o güzel Roman şarkısında, ‘İlle de Roman olsun, ister taştan çamurdan olsun, o da Allah kuludur, her kim olursa olsun.’ Hepimiz de Allah’ın kulu olduğumuz için birbirimize de öyle bakıyor, öyle davranıyoruz.”
“Konut inşası konusunda kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz”
Roman vatandaşların konut sorunlarını çözmek için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve TOKİ’nin iş birliğinde bir proje başlattıklarını ve Türkiye’nin farklı yerlerindeki 31 merkezde toplam 4 bin 608 sosyal konut inşa ettiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Roman vatandaşlarımızın aylık 130 lira taksitle ödemesini yaptıkları bu konut projesini, maalesef devam ettiremedik. Çünkü yapılan sosyal konutlar, TOKİ’nin genel konsepti gereği çok katlı binalardan oluşuyordu. Oysa Roman vatandaşlarımız müstakil evlerde yaşama kültürüne sahipler. Şehirlerdeki arsa maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle bakanlığımız bu projeyi finanse edemediği için konut yapımına ara verildi. Şayet Roman vatandaşlarımız kendi aralarında kuracakları kooperatifler vasıtasıyla arsa meselesini çözmede bize yardımcı olurlarsa inşallah konut inşası konusunda kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz.”
Son 3 yılda 5 bin 608 roman vatandaş istihdama yönelik eğitildi
Faaliyete geçirdikleri Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu gibi müesseselerin görevlerinden birinin de vatandaşlara yönelik ayrımcılıkların önlenmesi olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın koordinatörlüğünde 2016 yılında hazırlanan strateji belgesi ve eylem planında yer alan hususlar adım adım hayata geçiriliyor. Bu çerçevede Roman vatandaşlarımızın istihdamına destek olmak amacıyla eğitim seviyelerinin yükseltilmesine ve mesleki beceri kazandırılmalarına yönelik projeler geliştiriliyor. Nitekim sadece son 3 yılda istihdama katılmalarını sağlamak için 5 bin 608 Roman vatandaşımızın mesleki eğitim, kurs ve programlarından yararlanabilmeleri sağlanmıştır.”
“Ben Roman kardeşlerimin içinde doğdum”
SİROMA adıyla yürütülen bir başka projeyle de 12 ildeki Roman vatandaşların eğitim, sağlık, iş gücü, sosyal dayanışma çabalarına yönelik çalışmalar gerçekleştirildiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu liste uzayıp gidiyor. Bu vesileyle ilgili kurumlarımızın strateji belgesinde ve eylem planında yer alan hususlarda biraz daha hızlı hareket etmeye, icraata dönük çalışmalara ağırlık vermeye davet ediyorum. Her ne kadar birileri, Romanları sadece Romanlar gününde hatırlayıp istismar malzemesi olarak kullanmaya çalışıyorsa da sizler bizim ne yaptığımızı, ne yapacağımızı gayet iyi biliyorsunuz. Bay Kemal ‘Ben sizin ayağınıza geldim, Cumhurbaşkanı sizi ayağına çağırıyor’ diyor. Bay Kemal, ben Roman kardeşlerimin içinde doğdum, oradan çıktım, oradan geldim. Kaldı ki mesele sadece Roman meselesi değildir, mesele Türkiye’nin topyekun gelişmesi, büyümesi, zenginleşmesi meselesidir. Öyle olduğu zaman 81 milyon vatandaşımızın tamamı bundan istifade eder. Biz Türkiye’yi demokraside ve ekonomide işte bu şekilde geliştirdik, geliştirmeyi sürdürüyoruz.”
“Fiilen her alanda bir yerlere bağımlıydık”
Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma yolculuğunun son 15 yılda daha önce hiç olmadığı kadar ileri seviyelere ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her yolculuk gibi kalkınma ve demokrasi mücadelemizde de karşımıza sürekli çelmeler, tuzaklar, oyunlar çıkıyor. İktidara geldiğimiz 2002 yılı kasım ayından bugüne kadar ülkemizin yaşadıklarını gözümüzün önünden şöyle film şeridi gibi geçirdiğimizde bu tablo çok daha iyi anlaşılıyor. Bu süreçte Türkiye’nin en büyük kazanımı nedir diye sorarsanız, size vereceğim cevap gerçek anlamda bağımsızlığımızı elde etmiş olmamızdır. Diyeceksiniz, Türkiye zaten bağımsız değil miydi? Kağıt üzerinde belki öyleydi ama fiilen her alanda bir yerlere bağımlıydık.”
Türkiye’nin geçmişte savunma sanayinde bir yere bağımlı olduğunu, istenilen her silahı alamadığını aktaran Erdoğan, “Eğer biz insansız hava araçlarımızı üretmemiş olsaydık Afrin’de, Fırat Kalkanı Harekatı’nda bugün durum farklı olurdu.” dedi.
“Tepelerine tepelerine indik, inlerine girdik”
Yürütülen operasyonlarda etkisiz hale getirilen teröristlerle ilgili güncel rakamları paylaşan Erdoğan, “Afrin’de durum, son olarak 4108 terörist etkisiz hale getirildi. Kuzey Irak’ta 337 teröristi etkisiz hale getirdik. Yurt içinde 173 tane teröristi etkisiz hale getirdik. Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde bunların tepelerine tepelerine indik, inlerine girdik.” diye konuştu.
“16 saatte FETÖ’yü defettik”
Ülkede çalışan sayısının 20 milyondan 28 milyona ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, “Darbelere, cuntalara teslim olan bir ülkeyle darbecilerin, cuntacıların karşısına sizlerle beraber aslan gibi dikilen, sabah olmadan onları püskürten bir ülkeye aynı nazarla bakılabilir mi? 16 saatte FETÖ’yü defettik. Şimdi kovalıyoruz, onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. İşte Kosova’dan 6 tanesini aldık, geldik, Gabon’dan 3 tanesini aldık, geldik. Nereye giderseniz gidin. Şu ana kadar 80 tanesini getirdik, getirmeye devam edeceğiz.” dedi.
“Başaramayacaksınız”
Ekonomi üzerinden oynanan oyunları boşa çıkardıklarını, çıkarmaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Asıl olan, sizde gördüğüm bu yürek var ya o yürek. Roman kardeşlerim ceplerinde hiç para olmadığı halde yüreklerinin gücüyle asırlardır bu ülkede çok ciddi yaşam mücadelesi verdiler, veriyorlar. Elhamdülillah bizim milletimizde mangal gibi yürek var. Buradan ekonomimize saldıranlara sesleniyorum; başaramayacaksınız, 15 Temmuz’da, Suriye’de, Irak’ta, daha önceki oyunlarınızda nasıl başaramadıysanız şimdi de öyle başaramayacaksınız.”