ANTALYA – Abdullah Çatlı
Antalya’nın Akseki ilçesi Güzelsu Mahallesi’ndeki evinde bulunan atölyesinde semer üreten 73 yaşındaki Mehmet Altuner, eskiden kendisi gibi onlarca semerci esnafının olduğu ilçede, at, eşek gibi taşımacılıkta kullanılan hayvanların yerini artık motorlu araçların almasıyla mesleğinin yok olmasından endişe ediyor.
“Bir ben kaldım koca Akseki’de”
Mesleğini gençlere aktaramamasının burukluğunu yaşadığını belirten Altuner, “Benim dönemin ustaları ölüp gitti, yerlerine kimse gelmedi, bir ben kaldım koca Akseki’de.” dedi.
Eskiden köylere çalışmaya gittiklerini, “başlarını kaşıyacak” zaman bulamadıklarını söyleyen Altuner, şöyle devam etti:
“Mesleğimize heves vardı, merak vardı. Hayvan çoktu. Her evin önünde bir hayvan vardı. Etrafımızdaki köylerden semer yaptırmak için gelirlerdi. Hiçbir zaman boş kalmazdık. İş yetiştiremezdik. Şimdi merkep kalmadı. Tek tük tamir gelirse onları yapıyorum ve sanat bitti.”
“Artık senede 2-3 müşteri geliyor”
Altuner, “Eskisi gibi malzeme yok, olan da pahalı. Keçe ve deri bulunmuyor. Her şey zorlaşıyor. Artık senede 2-3 yeni semer yaptırmak için müşteri ancak geliyor.” dedi.
Semerciliğin ata mesleği olduğunu söyleyen Altuner, mutlaka korunması gerektiğini kaydetti.
Semer yaparken 20 farklı alet kullandığını anlatan Altuner, şöyle devam etti:
“Bu zanaat, köpeğin ayağından diken çıkarıp, iğne ile kuyu kazar gibi el emeği ile meydana geliyor. Semerde malzeme olarak ağaç, çuval, kamış, sahtiyan ve keçe kullanıyorum. Semeri iyi yapmazsan hayvanın sırtına oturmaz ve ona eziyet verir. Semerin iskeleti şimşir, kavak, meşe ve dut ağacındandır. Başka ağaçlardan iskelet olmaz. Malzemesi iyi olursa benim yaptığım bir semer 20-30 yıl gider. Ben, severek yaptığım zanaatımın benim ölümümle son bulmasını istemiyorum.”