Galatasaray‘ın mayıs ayında yapılması planlanan seçimli olağan genel kurulu öncesi başkan adaylığını açıklayan Eşref Hamamcıoğlu, göreve gelmeleri halinde sarı-kırmızılı kulübü dengeli ve şeffaf bir yapıya kavuşturacaklarını söyledi.
Kulübün 3 yıldır divan kurulu başkanlığını üstlenen Hamamcıoğlu, adaylık kararı, planladıkları çalışmalar ve güncel konularla ilgili AA muhabirlerinin sorularını yanıtladı.
Yaklaşık 40 yıldır Galatasaray camiasının içinde olduğunu ve kulüpte birçok birimde görevler üstlendiğini anlatan Hamamcıoğlu, “Son 5 senede Galatasaray’ı Galatasaray yapan çok önemli değerlerin yok olmaya başladığını, erozyona uğradığını gördüm. Bunlar birlikte hareket etme, karşılıklı sevgi ve saygı, dayanışma, şeffaflık, hesap verebilirlik ve paydaşlarla istişare etme gibi konulardır. Bir dirayet eksikliğini hep birlikte müşahede ettik. Galatasaray Genel Kurulu üyelerinin büyük bölümü bundan şikayetçiydi. O bakımdan başkanlığa aday olmam konusunda bana bir teveccüh gösterildi. Ben de bu sorumluluktan kaçmamam, gelen taleplere ve teveccühe duyarsız kalmamam gerektiğini düşündüm. Galatasaray’da başka bir sorumluluk almak üzere yola çıktım.” diye konuştu.
Eşref Hamamcıoğlu, sarı-kırmızılı kulübün önemli mali sorunları olduğunu vurgulayarak, “Galatasaray’ın içinde bulunduğu bazı gerçekler var. Önce doğru teşhisi koymak, sonra doğru reçeteyi uygulamak lazım. Şu anda Galatasaray’ın dengesiz ve disiplinsiz bir mali durumu var. Dolayısıyla diğer adaylar gibi, ‘2-3 yılda mali durumu düzelteceğiz, kara geçeceğiz, düzlüğe çıkacağız.’ diye bir vaadimiz yok. Bu gerçekçi değil.” ifadelerini kullandı.
Sarı-kırmızılı kulüpte mali ve idari anlamda reformlar yapılması gerektiğini aktaran Hamamcıoğlu, şunları kaydetti:
“Galatasaray’ı daha dengeli daha şeffaf bir yapıya kavuşturacağız. Kulüplerin en büyük gideri profesyonel futbolda olduğuna göre, bu alanda mutlaka altyapıya dönüp, kendi kaynaklarımızla kavrulmaya başlamak lazım. Bunun için de acı reçeteyi mutlaka uygulamak lazım. Aksi takdirde önümüzdeki yıllarda Galatasaray olmayabilir. Son 2 yılda Galatasaray’ın finansal borcu 611 milyon liradan 1 milyar 670 milyon liraya gelmiş. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Futbol başta olmak üzere tüm spor branşlarında kendi kaynaklarımıza dönmemiz lazım. Camianın içinde mutlaka barışı sağlamak lazım. Camiamız çeşitli kategorilere ayrıldı, suni düşmanlıklar yaratıldı. Galatasaray’ın tekrar özüne, fabrika ayarlarına, genetik kodlarına dönmesi lazım. Bunlar da etik değerler, dirayetli ve ciddi temsil, Galatasaray’ın haklarının korunmasıdır. Bugün tüm genel kurul üyeleri Galatasaray’ın haklarının yendiğini konuşuyor. Galatasaray’a karşı bir oyun varsa, Galatasaray yönetimleri ve camiası bunları izlemekle yetinemez. Mutlaka aktif davranmak zorunda.”
“Liderlik yapmaya hazırım”
Eşref Hamamcıoğlu, seçimde birlikte hareket etme konusunda diğer adaylardan teklif gelmesi halinde değerlendireceklerini belirterek, “Hem yaş olarak hem de Galatasaray’daki tecrübemle liderlik yapmaya hazırım. Böyle bir yaklaşım olması halinde ekip arkadaşlarımla değerlendiririm. Ekibimi oluştururken, özel hayatlarında, sosyal hayatlarında, Galatasaray kariyerlerinde tecrübeli isimlerle, kulübe ileride de çok hizmet verebilecek, konularında uzman arkadaşları bir potada eritme zihniyetiyle yola çıktım. Aksi takdirde sadece tecrübelileri alırsanız, mesleki bir körlük oluyor. Radikal değişiklikler yapmaktan korkuyorlar. ‘Bu bizde olmaz, kabul edilmez’ derseniz, statüko koyuyorsunuz, o zaman da olduğunuz yerde emekliyorsunuz.” şeklinde görüş belirtti.
Galatasaray’ı yönetmenin kolay olmadığını aktaran Hamamcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yönetim kurulu üyelerinin Galatasaray’a vakit ayırabilmesi gerekiyor. Diğer gruplardaki arkadaşlarımız mesleki hayatlarında çok başarılı insanlardan oluşuyor. Hepsine saygım sevgim sonsuz. Yüzde 100 profesyonel çalışan birinin Galatasaray’a hak ettiği vakti ayırması çok zor. İkincisi de mutlaka Galatasaray’da bir yerlerde emeklemiş olmaları lazım. Aksi takdirde şu anda içinde bulunduğumuz yönetim gibi ilk altı ay fotoğraf çektirmekle geçiyor. O bakımdan biraz vakit kaybı oluyor. Galatasaray’ın böyle bir vakit kaybına tahammülü yok. Böyle bir farkla ortadayız. Buna adapte olabilecek aday listelerden arkadaşlarım varsa da tabii ki kabul ederiz. Biz ‘Galatasaray’a güven’ sloganıyla yola çıktık. Birleştirici, bütünleştirici olmaktan bahsediyoruz.”
Sportif başarıdan bağımsız gelir modelleri oluşturmak gerektiğini anlatan Hamamcıoğlu, seçilmeleri halinde özellikle dijital dönüşüme ağırlık vereceklerini ifade etti.
“Sayın Mustafa Cengiz’in aday olması en büyük temennim”
Hamamcıoğlu, mevcut başkan Mustafa Cengiz’in kongrede rakibi olmasını çok istediğini dile getirerek, “Sayın Mustafa Cengiz’in aday olması en büyük temennimdir. Son üç yılda başkanlık yaptı. Bir takım sağlık sorunları var. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Allah sağlık versin. Başkanlığa aday olsun ve hep birlikte seçime girelim. Genel kurulumuz Sayın Cengiz’e bir görev verdi, görev döneminin sonunda da tekrar genel kurula gidip güven tazelemesi kendisi açısından da camia açısından da iyi olur. Tüzüğümüze göre 29 Mayıs’taki seçimlerin yapılması konusunda ısrarcı olduğumu bir kere daha belirtmek istiyorum. ” açıklamasında bulundu.
Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle kulübün 2019 ve 2020’deki mali genel kurullarının yapılamadığını hatırlatan Hamamcıoğlu, “Mali genel kurulların kalabalık olması nedeniyle yapılamamasını normal karşılıyorum. Ancak seçimli genel kurul, toplantılı bir genel kurul olmak zorunda değil. İzin almaya da gerek yok. Sadece ilgili makama gerekli tedbirlerin alacağına yönelik bir dilekçe veriyorsunuz. İlgili birimler de kontrolleri yapıyorlar. Dolayısıyla tedbirler alınırsa, seçimin yapılmaması için bir neden yok. Bu niyetle alakalı bir şey. Galatasaray camiası bunu bekliyor. Yönetimi mutlaka ama mutlaka tüzüğün emrettiği şekilde seçimi yapmaya davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bu yönetimin performansını hiç iyi bulmuyorum”
Eşref Hamamcıoğlu, Mustafa Cengiz başkanlığındaki yönetimi başarılı bulmadığını anlatarak, şunları kaydetti:
“Mevcut yönetimin performansından bahsetmek çok zor. Çünkü mevcut yönetim çok uzun süredir üç kişi toplanıyor. O bakımdan buna yönetim diyemeyeceğiz. Maalesef Galatasaray’ın olmazsa olmaz değerlerine çok zarar verici kararlar aldılar. Başarılı sayılabilecek işlerini de bu densizlikleriyle gölgelediler. Bunlar hesap vermeme, şeffaf olmama ve ‘Ben yaptım oldu’ şeklinde alınan kararlar. Sizi bu göreve getiren genel kurula ‘vesayet organı’ tanımlamasını yaparsanız, bu Galatasaray’da karşılıksız kalmaz. Aşağı yukarı 25-26 ay boyunca Galatasaray’ı kara geçirdik diye beyanlarda bulunursanız ve mart ayında verdiğiniz raporlar bunun aksi çıkarsa, hesabını birinin vermesi lazım. Popülist yaklaşımdan dolayı hatalı transferler yapmışsanız, mali disiplinden bahsedemezsiniz. Galatasaray camiasını bölüp yönetmeye çalışırsanız, sosyal medyada kendi güdümünüzde olan hesaplardan Galatasaraylılar için linç uygulaması yaparsanız, bunlar Galatasaray’a bir fayda sağlamaz. Mutlaka bunun hesabını genel kurulda vermek zorundasınız. O bakımdan ben mali ve idari olarak bu yönetimin performansını hiç iyi bulmuyorum.”
Eşref Hamamcıoğlu, Galatasaray’ı, Türkiye’nin yurt dışındaki en önemli markası olarak gördüklerini belirterek, “Bu markayı da prestijle ve itibarla sağlayabilirsiniz. Bugün maalesef Galatasaray’ın temsilinde çok ciddi bir sorun var. Tutarsızlık, doğru ifade edememe, zamanlama hatası var. Olağan iletişim araçlarını doğru kullanamama var. Bütün bunlar maalesef Galatasaray markasına itibar anlamında zarar vermektedir.” şeklinde konuştu.
“Fenerbahçe yönetiminin böyle bir fantezi yaklaşımı oldu”
Eşref Hamamcıoğlu, Fenerbahçe Kulübünün 1959 yılından önceki şampiyonluklarının sayılması için Türkiye Futbol Federasyonuna yaptığı başvuruyu ciddi bulmadığını dile getirerek, “Bu girişimi değerlendirmek bile çok zor. Fenerbahçe yönetiminin böyle bir fantezi yaklaşımı oldu. 1959’dan önceki şampiyonluklar sayılsın, bunlar yıldızlara dönüştürülsün, onlar da paraya dönüşsün… Bu güzel bir şey ama önce bir mevcudu iyi yönetsinler. Mevcut başarısızlıklarından tarihe dönerek bir şey çıkartmak çok afaki. Bu kadar para harcadıktan sonra henüz bir başarı sağlanmamış olmasının verdiği panikle bunları yapmış olabilirler, onların tasarrufudur.” değerlendirmesinde bulundu.
Hamamcıoğlu, 1959 yılından önce standartlara uygun bir lig olmadığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Evet başarmışlar, kupalar almışlar bunu inkar edemezsin. Ancak bir ay süren bir turnuva olmuş, deplasman yok, 3-4 takım üçer gün arayla oynuyorlar, maç yapıyorlar Fenerbahçe kazanıyor. Tebrik ederiz, başarılarının devamını dileriz ama bunlar Avrupa futbol otoriteleri tarafından benimsenmiş, Türkiye’nin de içinde olduğu bir standarda uygun işler değil. Bunları saydırmaya çalışmak çok afaki bir iş. Ona bakarsanız lig standartlarına uygun olmayan Türkiye kupaları var, Galatasaray’ın da bunları saydırmaya başlaması lazım. Fenerbahçe’nin bu konudaki iddiasını biraz şeye benzetiyorum… Biliyorsunuz dünyaca kabul görmüş güzellik yarışmaları vardır, bir de yöresel yarışmalar vardır. İşte Tekirdağ kiraz güzeli, şampuan güzeli gibi. Dolayısıyla çok ciddi bulmuyorum.”
“Fatih Terim, Galatasaray için çok önemli bir kaynaktır”
Göreve seçilmeleri halinde teknik direktör Fatih Terim ile bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapacaklarını vurgulayan Eşref Hamamcıoğlu, “Fatih Terim hoca kulübümüzün divan kurulu üyesidir. Bu zamana kadar Galatasaray’ın futbolda gösterdiği başarıların en önemli mimarlarından biridir. Fatih Terim’in kulüple bir sözleşmesi var. Bu sürenin sonuna gelindiğinde ve biz de yönetimde olursak, sözleşme değerlendirilir. Biz bir vizyon ve mali yapılandırmayla göreve geleceğiz. Sevgili Fatih Terim de iyi bir Galatasaraylı olduğuna göre, bu vizyon ve mali yapılandırma çerçevesinde yönetime en büyük desteği verecektir. Günü gelince yönetimimiz Fatih Terim hocayla oturur, durumu değerlendirir. Yönetimimiz ahde vefayı hiçbir zaman unutmaz. Fatih Terim hoca Galatasaray için çok önemli bir kaynaktır.” şeklinde görüş belirtti.
Sarı-kırmızılı takımın şampiyonluk şansının devam ettiğini aktaran Hamamcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Üç puanlı sisteme baktığımızda Galatasaray, Fatih Terim yönetiminde finale çok iyi giren bir takımdır. Çok şanssızlıklar yaşadık, sakatlarımız çoğaldı, pandemi var, cezalar var… Şartlar bizim için olumlu olmamakla beraber Galatasaray bunlara sığınmaz. 11 kişi çıkarlar, aslanlar gibi oynarlar. Takım halinde mücadele edersek, sezon sonunda ipi göğüsleyeceğimize inancım hala tam. Daha önce de bunları yaşadık. Yeter ki cesaretimiz kırılmasın. Tüm Galatasaray camiasının buna inanmasına ve pozitif enerjiye ihtiyaç var.”