İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gölyaka Kaymakamlığı ve Gölyaka Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde “eğitim seferberliği” kapsamında salgın öncesi başlatılan okuma yazma kurslarına, Kovid-19 tedbirleri kapsamında geçen yıl ara verildi.
65 ila 80 yaşlarındaki 40’ın üzerinde kadın kursiyerin eğitimlerini yarıda bırakmalarını istemeyen Halk Eğitim Merkezi yetkilileri, “Nerede Okumak İstiyorsan Orada Varız Projesi”ni hayata geçirdi.
Proje kapsamında öğretmenler, 4 ay boyunca belirli aralıklarla kursiyerlerin evlerine giderek eğitime devam etti.
Zaman zaman bağ ve bahçedeki işlerine ara vererek haftada 2 gün verilen eğitimlere katılan kursiyerler, azimleri ve öğretmenlerin desteğiyle okuma yazma öğrendi.
İlerlemiş yaşlarına rağmen okuma yazma hayallerini gerçekleştiren kadınlar, çevrelerinden takdir topluyor.
“Okumanın yaşı yok”
Gölyaka Halk Eğitimi Merkezi öğretmeni Edanur Kileci, AA muhabirine, yaşları ilerlemiş kursiyerlerin azminden etkilendiklerini belirterek, okumanın yaşı olmadığını dile getirdi.
Salgın nedeniyle kursiyerlerin Merkeze gelmeye tereddüt ettiğini aktaran Kileci, “Ne yapabiliriz’ dedik ve ‘Nerede Okumak İstiyorsan Orada Varız Projesi’ni geliştirdik. Biz, kursiyerlerimizin ayağına gittik. Bir veya 2 kişilik dersler verdik ve son aşamaya geldik.” diye konuştu.
Kileci, kursiyerlerle aile gibi olduklarını aktararak, “En yaşlı kursiyerimiz 80 yaşında. Küçük gruplarla eğitim yapınca sıcak ilişkiler kurulabiliyor. Eğitim sürecinde çok yakın olduk birbirimize. Amacımız, onların hayatının kolaylaşmasını sağlamak. Onların kimseye muhtaç olmadan işlerini yapabilmesi bizi çok mutlu ediyor. Burada çok farklı hayat hikayeleri var. Bu hikayeleri dinlemek, onlara yardım edebilmek bize çok büyük mutluluk oluyor.” ifadelerini kullandı.
Kursiyerlerin, bağ ve bahçe işlerine ya da diğer meşguliyetlerine ara vererek eğitime katıldığını anlatan Kileci, “Onlar mutlu, biz de mutluyuz. Onlar istekli, biz onlardan daha çok istekliyiz.” dedi
“Okuma yazma öğrenmek içimde bir ukdeydi”
Okuma yazmayı 77 yaşında öğrenen Nuriye Çoban da hayalini gerçekleştirdiğini belirterek, “Yaşım gençken öğrenmek isterdim ama çok geç kaldım. Okuma yazma öğrenmek içimde bir ukdeydi. Gençliğimde öğrenmiş olsaydım hayatta daha iyi yerlere gelebilirdim.” diye konuştu.
Okur yazarlığın hayatını kolaylaştırdığına işaret eden Çoban, şöyle devam etti:
“Gezmeye çıktığımda hep birilerine sormak zorunda kalıyordum. Şimdi okuyorum ve sormadan işlerimi yapıyorum. En çok da imza atamamak zoruma gidiyordu. Şimdi artık parmak basmıyorum, imza atıyorum. Kendime güvenim geldi. Hocalarımız tarlada veya evin önünde iş yaparken geliyor. Biz de işlerimize ‘eğitim molası’ veriyoruz. Ben bu yaşta okuma yazma öğrendim. Okumanın yaşı yok.”
Kursiyerlerden 80 yaşındaki Gülizar Şanlı ise okuma yazma öğrenmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Allah’ıma şükürler olsun, bana okuma yazma öğrenmeyi nasip etti. Bunu bilmeyenler de mutlaka öğrensin. İsteyen öğrenir. Okumanın yaşı olmaz. Allah bize bunu nasip edenlerden razı olsun.” ifadelerini kullandı.