Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, “Gazze’deki kardeşlerimize yapılan zulüm vahşi zulüm. İsrail’in hunharca, gaddarca zalimce yaptığı kaçıncı defa. Bu zulüm bitsin. Dünya bunu görsün. Dünya bunun durdurulması için gerekli teşebbüsleri yapsın. Biz ilk günden itibaren bunu lanetledik” dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Konya’ya gelen İhsanoğlu, Birlik Parkı’nda karşılandı. Türk bayrağı ile objektiflere poz veren İhsanoğlu, konvoy eşliğinde kent merkezine geldi. Hacı Veyiszade Camisi’nde cuma namazını kılan İhsanoğlu’na Filistin atkısı hediye edildi.
Seçim otobüsünün ön camından vatandaşları selamlayan İhsanoğlu, Mevlana Müzesi’ni ziyaret etti. İhsanoğlu, Mevlana Müzesi önündeki açıklamasında, bu şerefli yolculuğa sevgiyi, saygıyı, ekmeği büyütmek, ekmek teknesini güvenli şekilde devam ettirmek için, ülkenin birlik, beraberlik ve bütünlüğü için çıktıklarını, başka bir maksat için yola çıkmadıklarını söyledi.
Demokrasi yarışında herkese saygılı olduklarını belirten İhsanoğlu, herkesin de aynı saygı içeresinde davranmasını beklemenin de kendilerinin hakkı olduğunu dile getirdi. Bu yarışın herhangi bir makam için olmadığını vurgulayan İhsanoğlu, şöyle konuştu:
“Devletin tepesi için, en yüce makam için, bu makam için yarış, sevgi saygı içerisinde olmalıdır. Hedef birlik beraberlik olmalıdır, dirlik olmalıdır. Fitne fesat, tefrika yaratmak olmamalıdır. Etrafımızdaki sıkıntıları görüyorsunuz. Ateş çemberi bizi sarmıştır. Etrafımızdaki devletler bölünüyorlar, insanlar çatışıyorlar ve binlerce insan öldürülüyor. Milyonlarca insan başka yerlere sığınmak durumunda kalıyorlar. Biz, birlik ve beraberliğimizi korumamız lazım. Türk milleti birlik ve beraberliğini koruması lazım. Biz asırlar boyu bu topraklarda bir ve beraber yaşıyoruz. Bundan sonra da bir ve beraber yaşayacağız birliğimiz dirliğimizi koruyacağız.”
Boynundaki iki şala dikkati çeken İhsanoğlu, birini Filistinli kardeşlerinin, diğerini de Mevlana Müzesi’ni ziyaretinde Konyalı bir vatandaşın verdiğini söyledi.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin aşıkların kabesi olan bu mekanında sulh dileğinde bulunduklarını anlatan İhsanoğlu, şunları kaydetti:
“Bu sulh Orta Doğu’ya geçsin. Filistin’e geçsin. Gazze’deki kardeşlerimize yapılan zulüm vahşi zulüm. İsrail’in hunharca, gaddarca, zalimce yaptığı kaçıncı defa. Bu zulüm bitsin. Dünya bunu görsün. Dünya bunun durdurulması için gerekli teşebbüsleri yapsın. Biz ilk günden itibaren bunu lanetledik. İlk günden itibaren Güvenlik Konseyi’nin toplanmasını istedik. Ama ne yazık ki Güvenlik Konseyi’nin kararı eksik çıkmıştır. Bir ateşkes kararı çıkmıştır. Fakat, İsrail’in orantısız saldırısı savaş suçlarının içinde olmasını kınamamıştır. Zalimle mazlumu, gaddarla mağduru bir arada mütalaa ederek ikisini bir arada ateşkese davet etmiştir.”
“İsrail ilk defa ceza mahkemesinin hakimlerinin önüne getirilmelidir”
İhsanoğlu, 2009 yılında yaşanan bu tecrübenin yeniden denenebileceğine işaret ederek, şöyle devam etti:
“İslam ülkeleri Filistin devletinin bu uluslararası ceza mahkemesine gitmesine destek vermelidir. Orada İsrail ilk defa ceza mahkemesinin hakimlerinin önüne getirilmelidir. Sırf heyecanla suçlamak yetmiyor. İsrail’i suçlayacağız. ‘Katil, cani, zalim, gaddar’ diyeceğiz. Fakat bunu demekle problemi çözmüyoruz. Problemi çözmek için uluslararası gücü kullanacağız. Bu güç bizde var. Yeter ki, rasyonel, akılcı şekilde Filistinli kardeşlerimize destek verelim. Burada bu teklifi bir daha yapıyorum. Dün canlı yayında yapmıştım. Çünkü ben bu tecrübeyi bizzat yaptım, yönettim ve netice aldım. Temenni ederim ki bu bir daha yapılsın.”
Konyalılara da seslenen İhsanoğlu, zor durumdaki Filistinlilerden yardımlarını esirgememelerini istedi. Filistin’e yardımları Türkiye Diyanet Vakfı, Türk Kızılayı ve hayır cemiyetleri vasıtasıyla yapabileceklerini vurgulayan İhsanoğlu, şunları kaydetti:
“Ben çok destek verdim. Siz de muhakkak imkanınız ölçüsünde yardımcı olacaksınız. Bizim bu kardeşlerimizin yanında durmamız lazım. İsrail yerle bir ediyor. Her üç beş senede bir bugünlerde gördüğümüz zulümleri, insan haklarını çiğneme faaliyetlerini yapıyor. Tekrarlıyor. İnşallah bir daha olmaz. Muhakkak ki biz , karşısında doğru şekilde duralım. Uluslararası ilişkilerin gereği olarak adımlar atalım.”
