Barcelona Küresel Sağlık Enstitüsü’nün yayımladığı rapora göre, araştırmacılar kadının hamileliği sırasındaki yaşadığı yer, bebeğin doğduktan sonraki yaşadığı ortam, çevre, trafik, hava ve gürültü kirliliği gibi çeşitli faktörleri değerlendirdi. Uzmanlar, çocuklar 4 ila 5 yaşlarına geldiklerinde kan basıncı verilerini de inceledi.
Çalışmada özellikle hamileliğin ilk dönemlerinde yüksek düzeylerde hava kirliliğine maruz kalan annelerin çocuklarında kirli havaya maruz kalmayanlara göre daha yüksek kan basıncı tespit edildi.
Araştırmacılar, hava kirliliği seviyeleri yüksek olan kentlerde yaşayan her beş çocuktan birinin, hava kirliliğine maruz kalmayan çocuklara göre daha yüksek kan basıncı değerlerine sahip oldukları sonucuna vardı.
Çalışmanın yazarlarından Charline Warembourg, kentteki havanın okul öncesi çocuklardaki kan basıncının etkilediğini gösterdiğine işaret ederek, insanlara zarar veren çevresel faktörleri azaltmaya yönelik kentsel tasarım ve ulaşım planlamasıyla bu çocukların yetişkinlik döneminde kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinin azaltılabileceğini belirtti.
