AYDIN – FERDİ UZUN
Aydın’da, göçmenlerin ülkelerine gönderileceği zamana kadar bekletildikleri Geri Gönderme Merkezi, yaşam koşulları ve sağlanan hizmetler bakımından dünyaya örnek oluyor.
Yemekhaneden çamaşırhaneye, kantinden spor salonuna, dinlenme odasından kütüphaneye, çocuk oyun odalarından kuaför salonuna kadar birçok imkanla donatılan merkez, ülkelerine gönderilmeyi bekleyen göçmenlere otel ortamında barınma sağlıyor.
Ülkelerindeki çeşitli sorunlardan dolayı yasa dışı yollardan Avrupa’ya geçmeye çalışan göçmenlerin yakalandıktan sonra ülkelerine gönderilmek için bekledikleri Aydın İl Göç İdaresi Müdürlüğüne bağlı Geri Gönderme Merkezi, AA ekibince görüntülendi.
Kent merkezine yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki 40 dönümlük arazi üzerinde bulunan Geri Gönderme Merkezinde 4 kişilik aile tipi odalara ve 12 kişilik koğuş tipi odalar yer alıyor.
Çocukların tüm giyim ihtiyaçlarının karşılandığı merkezde yemekhane, çamaşırhane, kantin, spor salonu, dinlenme odası, kütüphane, revir, ibadethane, çocuk oyun oda ve parkları, televizyon izleme odası ve kuaför salonları bulunuyor.
Suça karışmış kişiler ile yasa dışı yollardan ülkeye giriş yapan ailelerin ayrı yerlerde tutulduğu merkezde, göç uzmanları, 2 psikolog, bir sosyal çalışmacı, bir hukukçu, 3 tercüman, bir gıda mühendisi ve güvenlik personeli görev yapıyor.
Bazı çocuklar, kendilerine özel yapılan çocuk parklarında oyun oynarken bazıları da televizyonda çizgi film seyretmenin keyfini yaşıyor. Yetişkinler için de masa tenisinden basketbol sahasına kadar birçok sosyal aktivite alanı bulunuyor.
Birden fazla yemekhanenin bulunduğu merkezde, özel olarak hazırlanan yemekler hijyen kurallarına göre 3 öğün göçmenlere ikram ediliyor.
“Biz nasıl bir medeniyeti temsil ediyoruz gelip görsünler”
Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, kendi ülkelerinde yaşama şansları kalmamış olan aynı kültürü, aynı tarihi paylaşan insanlara Türkiye’nin kucak açıp sahip çıktığını dile getirdi.
Geri Gönderme Merkezleriyle ilgili Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesinin açıkladığı raporun gerçek dışı olduğuna dikkati çeken Köşger, şunları kaydetti:
“Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi olmayan bir standartta insanları konuk ediyoruz. Hamile olanlara, çocuğu olanlara onların koşullarına uygun şekilde bakıyoruz. Giyimden sağlığa kadar orada kaldıkları süre zarfında insanca bir yaşam sürmeleri için gereken tüm imkanlar sağlanmış durumda. Kendini gelişmiş ülkeler olarak iddia edenler gelsin görsünler, insanca muamele nasıl oluyormuş görsünler. Avrupa’nın göbeğinde insanlar son derece gayri insani koşullarda yaşamak zorunda kalıyor. Mültecilerin kaldığı çadırları da başlarına yıkıyorlar. Biz nasıl bir medeniyeti temsil ediyoruz gelip görsünler.”
“Allah Türkiye’den razı olsun”
Yasa dışı yollardan Türkiye’ye giriş yaptığı için merkezde kalan evli ve bir çocuk sahibi Doğu Türkistanlı Nurali Tohti (22), ülkesindeki sorunlardan dolayı kaçıp Türkiye’ye geldiklerini belirtti. Tohti, “Biz zulümden kaçıp buraya geldik. Ailemle Türkiye’de yaşamak istiyorum. Böyle bir yerde kalacağımızı tahmin etmemiştik. Çocuklarımız burada rahatlıkça oyun oynayabiliyor. Bizler için de oyun sahaları mevcut. Güvenlik görevlisinden yemekhane görevlisine kadar herkes çok iyi davranıyor bize.” diye konuştu.
Iraklı 50 yaşındaki Serdar Fetho ise şu anda hiçbir sıkıntılarının olmadığını belirterek, “Allah Türkiye’den razı olsun. Diğer ülkeler yüzümüze bakmazken Türkiye bize baktı. Allah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan da razı olsun. Bize en yakın ülke Türkiye’dir.” dedi.
Irak uyruklu 41 yaşındaki Hayfa Abdulvahit de merkezde tüm ihtiyaçlarının karşılandığına dikkati çekerek, “Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Burada her şeyimizle ilgileniyorlar. Kendimizi evimizde hissediyoruz. İnanın o derece bizimle ilgileniyorlar.” ifadelerini kullandı.