İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, muvazzaf askerlerin de arasında bulunduğu tamamı tutuksuz yargılanan 357 kişi hakkında, 2013 yılında “Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma” suçlamasıyla açılan davada yargılananların şikayeti üzerine soruşturma başlattı.
Bu kapsamda sabah saatlerinde İzmir başta olmak üzere Ankara, Adıyaman, Erzurum, Zonguldak, Yalova, Trabzon, Uşak, Antalya, Diyarbakır, Kütahya ve Şanlıurfa’nın da aralarında bulunduğu 18 ilde, aralarında polis memuru ve mülkiye müfettişlerinin de olduğu 45 kişi gözaltına alındı. 12 firari şüphelinin yakalanmasına çalışıldığı bildirildi.
İzmir merkezli 2012 yılında gerçekleştirilen “Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma” iddialarına yönelik operasyonun ardından açılan davada yargılananların şikayetleri üzerine başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınanlar, İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirilmeye başlandı.
Farklı kentlerde gözaltına alınanlar arasında eski İzmir Emniyet Müdürü A.B, emniyet müdür yardımcıları M.A.Ş. ve M.K, şube müdürü T.A, ayrıca halen merkez valisi olarak görev yapan A.K, M.O, S.A, mülkiye müfettişi F.İ. ile Eskişehir Vali Yardımcısı Mesut Kesen’in de yer aldığı öğrenildi.
Zanlıların, “Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma” davasıyla ilgili soruşturmayı yürütürken kanuni yetkileri dışına çıktığı iddia edildi.
“İtirafçıların beyanlarından hareketle yapılmış”
“Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma” davasının bazı sanık ve yakınları, şüphelilerin getirildiği Emniyet Müdürlüğünün Yeşilyurt Semti’ndeki hizmet binası önünde Türk bayraklarıyla toplanarak, bekleyişleri sırasında “Orduya uzanan eller kırılsın”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı.
Söz konusu davanın sanık avukatlarından Murat Ergün, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, gizlilik nedeniyle soruşturma hakkında tüm bildiklerinin yüzde 100 doğrulu olduğunu söyleyemeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bildiğimiz kadarıyla soruşturma kapsamında itirafçılar var. Birtakım itirafçıların beyanlarından hareketle bu operasyon düzenlenmiş. Ayakları yere basan bir operasyon olduğu söyleniyor. İtirafçılardan da bir tanesi, bildiğim kadarıyla eski bir askeri lise öğrencisi. Kendisinin askeri lise döneminde iddia edilen terör örgütünün mensubu olarak eğitildiği, bu kapsamda itiraflarda bulunduğu iddiası var. Bu itirafların çok önemli olacağı kanaatindeyim. Bu itiraflarla sadece ‘İzmir casusluk’ değil, bütünün diğer parçalarını teşkil eden ‘Balyoz, İstanbul casusluk, Poyrazköy, amirallere suikast, kafes’ gibi diğer askeri davaların da çete ve kumpas ayaklarının tek tek çözüleceği kanaatindeyim. Hep beraber takip edeceğiz. Somut gerçekler ortaya çıktıkça da davanın her aşamasında müdahil olacağız.”
