İSTANBUL – Ahmet Esad Şani
Grup Genç’in çeyrek asırlık birikimini taşıdığı “Yılların Ardından” albümüne solistliğin yanı sıra söz yazarlığıyla da katkı sunan İzzet Okumuş, “Bu eser bizim 25 yıldır bu işi niçin yaptığımızın, niye bir arada olduğumuzun bir özeti aslında. Zulme karşı, adalet ve merhametten yana bir solukla itiraz etmemiz gerekiyor. Şarkılar da bu itirazın en güzel yollarından biri.” dedi.
Grup üyeleri İzzet Okumuş, Mahir Arslan ve Murat Polat, müzik marketlerin yanı sıra dijital platformlarda da müzikseverlerle buluşan çalışmalarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Grup Genç’in kuruluş hikayesini anlatan İzzet Okumuş, şu bilgileri verdi:
“1990’lı yıllarda ülkemizde farklı bir sosyolojik hareketlenme vardı. İslam coğrafyasının bir çok yerinde süregelen işgal ve zulme karşı direnişi Türkiye’ye de taşımak için sosyal ve kültürel aktiviteler yapılıyordu. Bunlar büyük salon programları şeklinde tertip edilen organizasyonlardı. Bir tema etrafında konuşmalar olur, sunumlar yapılır ve aralarda bu konuşmaların kompozisyonuna uygun marşlar okunurdu. Bu marşları okuyan korolar vardı. İşte Grup Genç’in ortaya çıkışı bu koroların içerisinden oldu. O korolar içinden bu işi sürekli hale getirmek isteyenler bir araya gelip bir müzik grubu oluşturdu.”
Okumuş, grubun kurucusu Abdullah Taşkıran’ın gayretleriyle 1993’te çıkan “Şehadet Vakti” adlı ilk albümün büyük ilgi gördüğünü kaydederek, “Topluma hem ilginç geldi hem de büyük bir talep gördü. Bunu diğer albümler takip etti. Sırasıyla 1994’te ‘Kan Toprağa Düşünce’, 1997’de ‘Yüreklere Yürüdük’, 1999’da ‘Sevdaları Yaşamak’, 2002’de ‘Yarının Adı Umut’ ve 2010’da ‘Sözü Var’ albümleriyle bu geleneği devam ettirmeye gayret ettik.” ifadelerini kullandı.
“Zulme karşı merhametten yana bir soluk”
Önceki 4 albümden seçilen 21 eser ile 25. yıla özel hazırlanan bir şarkının yer aldığı “Yılların Ardından” albümünü dinleyicilerin beğenisine sunduklarını dile getiren Okumuş, “Bu eser bizim 25 yıldır bu işi niçin yaptığımızın, niye bir arada olduğumuzun bir özeti aslında. Zulme karşı, adalet ve merhametten yana bir solukla itiraz etmemiz gerekiyor. Şarkılar da bu itirazın en güzel yollarından biri. Bu albüm aslında ayrılık ve gayrılığın ortadan kalkması için vicdani bir sesleniş.” diye konuştu.
“Birlikte eseri 25 yılımıza ışık tutan bir manifesto gibi”
Mahir Arslan da saz ile sözün aynı istikamette olması gerektiğini söyleyerek, şarkılar aracılığıyla topluma neler verebilecekleri ve dertlerini nasıl ifade edebilecekleri düşüncesiyle yola çıktıklarını kaydetti.
Şarkıların insanların yüreğine dokunabildiğine işaret eden Arslan, şunları söyledi:
“25. yıl albümünü taçlandıran ‘Birlikte’ eseri, bıkmadan usanmadan her şeyiyle 25 yılımıza ışık tutan 3 dakikalık bir manifesto gibi. Kara Zulüm, Şehitler Ölmez, Yolun Yolum, Mescid-i Aksa, Güneşi Tutamadım, Kızıl Lale gibi birçok eser de albümde yer alıyor. Grup Genç olarak sanatımızla, sözümüzle manevi bir iklimde bu yolculuğumuzu sürdürmek, Peygamberin tarif ettiği güzel ahlak çizgisinden çıkmadan bu serüvenin içinde yer almak istedik.”
“Şehitler Ölmez eseri, dillere pelesenk oldu ve kitlelere maloldu”
Albümdeki birçok esere yorumuyla katkıda bulunan Murat Polat ise eserlerin çoğunun somut hikayelere dayandığını aktararak, 1991’de Müslüman Genç dergisinde yayınlanan Şehitler Ölmez şiirinin, dönemin sosyal ve politik faaliyetleri içindeki gençler tarafından salon programlarında okunmak üzere marş olarak bestelendiğini ve albümdeki eserin kaynağının bu marş olduğunu söyledi.
Polat, “Ferman” eserinin Gorajde Katliamı’nın ardından yazıldığının altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Okuduğumuz eserlerin bir çoğu bir olayın hassasiyeti ve duygu yoğunluğuyla yazılmış eserler. Grup Genç’in eserlerinin içinde altı boş olanı yok. Artık bu konuda iddialı olabiliriz. Kolay tüketilebilecek eserlerimiz yok. Hepsinin altı hem teknik hem estetik olarak dolu. Sanatta 25. yılımızdayız. İlk defa böyle bir arşiv albüm yaptık. İnşallah bundan sonra yeni çalışmalarımız birbirini takip edecek. Albümde 21 klasik, 1 yeni eser var. Bizim hikayemizi anlattığı için ‘Birlikte’ isimli esere klip çekip ön plana çıkarmak istedik. Birkaç dakikada ümmetin genel durumunu anlatmaya çalıştık. Ümmetin temel parçalarından biri olan Türkiye’nin ve ülkemizdeki Müslümanların öncü rol oynaması gerektiği mesajını veren sanatsal bir klip çalışması oldu. Bu eserlerin çoğunun söz ve müziği grup üyelerine ait. Bazıları da grupta bulunmuş ve daha sonra ayrılmış olan grubun kurucusu Abdullah Taşkıran’a ait.”