Büyük İskender’in Anadolu seferiyle Makedonya’dan gelenler tarafından kurulan, daha sonra Bergama Krallığı ve Roma İmparatorluğu’na bağlanan, derin vadilerle çevrili bir yarımada üzerinde yer alan Blaundos Antik Kenti‘nde 2016 yılında başlayan kazı çalışmaları sürüyor.
Uşak Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Birol Can başkanlığında devam eden Blaundos kazı ve restorasyon çalışmalarında, bugüne kadar birçok eser bulundu. Bu yıl kentin giriş kısmında sürdürülen kazılarda, Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen bir hamama rastlandı.
Kazı Başkanı Birol Can, AA muhabirine, kazı çalışmalarının Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 12 aya yayıldığını ve artık aralıksız sürdürüleceğini belirtti.
Çalışmaları özellikle kamusal yapıların yoğunlaştığı merkezi alanda sürdürdüklerini kaydeden Can, şöyle konuştu:
“Blaundos, çevresini dolanan derin kanyonla doğal bir savunma sistemine sahip. Bu vadinin yamaçları boyunca yüzlercesini görebildiğimiz kaya mezarları var. Önümüzdeki yıllarda bu nekropol alanında da çalışmalara başlanacak ve ziyarete açılacak. Bunun dışında kamusal yapıların çoğu akropol olarak niteleyebileceğimiz bir tepenin üstündeki düzlükte kurulmuş. Kentin merkezinde bir ana cadde, bunun çevresinde de dini ve kamusal yapılar yoğunlaşmış. Çalışmalarımız ana caddenin açılmasıyla başladı. Bunun yanında merkezde yer alan Demeter Tapınağı’nın ana caddeye açılan anıtsal kapısının kazıları büyük ölçüde tamamlandı. Burada hala envanter ve dokümantasyon çalışmalarımız devam ediyor. Hem tapınak hem de ana caddeye açılan anıtsal kapının tekrar ayağa kaldırılması için proje hazırlığı içindeyiz.”
“Bir Roma kenti hamamsız düşünülemez”
Kentin giriş kısmında devam eden kazı çalışmalarında Roma dönemine ait bir hamama ulaştıklarını dile getiren Can, Blaundos’ta ilk sistematik kazıları başlatmış olduklarını vurguladı.
Blaundos’un aynı zamanda Uşak’taki tek kazı alanı olduğunu hatırlatan Can, “Daha önce burada bir doktora tezi kapsamında yüzey araştırılması yapılmış. Bu çalışmada stadyum terası olarak adlandırılan alanda çalışmalar yapıyoruz. Roma dönemi için hamamlar önemli kamusal yapılar. Sadece yıkanılan mekanlar olarak düşünmemek lazım. Kentin sosyal yaşamında önemli bir rolü olan kamusal yapılar. Bir Roma kenti hamamsız düşünülemez. Şu ana kadar bir bölümünü açığa çıkardığımız yapının kazılarının tamamlanmasıyla kapsamlı bir restorasyonu yapılacak ve bir koruma çatısıyla örtülerek korunması sağlanacak.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Can, hamamın yapımında kullanılan mermerlerin bölgeye ait olduğunu kaydetti.
Bu sene çalıştıkları alanın hamamın sıcaklık bölümü olduğunu aktaran Can, “Bunu ısıtma sistemleri ile zeminini ve duvarlarını kaplayan mermer levhalardan anlayabiliyoruz. Ele geçen mermerlerde yaptığımız çalışmalar bize bu mermerlerin yerel ocaklardan sağlandığını gösteriyor. Bizim tespit ettiğimiz yapılar geç Roma ve erken Bizans dönemine ait. Isıtma sistemlerine ait çiviler de bunu gösteriyor.” diye konuştu.
Can, hamam tamamen gün yüzüne çıkartıldığında çok gösterişli bir yapı olacağını ifade etti.