Trabzon’da, yaklaşık 4 yıl süren çalışmaların ardından coğrafi işaret tescil belgesi alınan Sürmene pidesi, ilçe sakinlerinin yanı sıra yerli ve yabancı ziyaretçilerin ağızlarını tatlandırıyor.
İlçede bir asır önce evlerde “Trabzon yağlısı” ve “Trabzon peynirlisi” adıyla pişirilen, 50 yıldır da fırınlarda yapılan Sürmene pidesi, tadanları hayran bırakıyor.
Yuvarlak açılan hamurunun üzerine bölgedeki yaylalarda doğal yöntemlerle üretilen tereyağı ve salamura edilmiş peynir konularak taş fırında odun ateşinde pişirilen pideye coğrafi işaret tescil belgesi alınması, ilçe halkı ve üreticiler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün, AA muhabirine, belediyenin girişimleri ve destekleriyle yaklaşık 4 yıl süren çalışmaların ardından Sürmene pidesinin nisan ayında Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillendiğini söyledi.
Coğrafi işaret tescil belgesini ilçede pide üretimi yapılan tüm fırınlara astıklarını ifade eden Üstün, “İlçemiz sanayi veya tarım ilçesi değil. O yüzden geriye sadece turizm ve eğitim kalıyor. Bu nedenle bu belge, turizm açısından bizim için çok önemliydi.” dedi.
Üstün, bıçak ve pide olmak üzere iki coğrafi işaret belgeleri olduğunu belirtti.
Coğrafi işaret tescil belgesinin kriterleri bulunduğuna dikkati çeken Üstün, şunları kaydetti:
“Örneğin peynirinin burada üretilmesi lazım, tereyağının burada, yaylalardaki tereyağından olması lazım. İmalatının burada yapılması lazım. Unun da kaliteli olması lazım. Hepsinden önemlisi el emeği göz nuru veren ustalar var. Ustalarımız da maharetli ustalar. Dolayısıyla bu bölgeye pide yemeye gelenler gönül rahatlığıyla yiyorlar.”
“İlçemize gelenler kaliteli pide yiyorlar”
Üstün, ilçede 10’a yakın pide fırını bulunduğunu kaydederek, “Pandemiden önce yaklaşık 25 bin tur otobüsü giriyordu. Bunların bir kısmı çay fabrikasına, bir kısmı bıçakçılara, bir kısmı pidecilere uğruyordu. Pandemiden dolayı bu iş aksadı. Son tedbirlerden sonra vaka sayıları azalınca turlar da yavaş yavaş gelmeye başladı. İlçemize gelenler kaliteli pide yiyorlar, kaliteli bıçak, kaliteli çay alıp gidiyorlar.” diye konuştu.
İlçenin en eski pide fırınlarından birini işleten Savaş Virdil de aile olarak 55 yıldır pidecilik yaptıklarını, babasından devraldığı mesleği uzun yıllardır sürdürdüğünü anlattı.
Sürmene pidesinin peynirli olarak bilindiğini ancak son yıllarda kıymalı, kavurmalı ve karışık olarak da yapıldığını aktaran Virdil, pidenin sırrının hamurunun açılmasından kullanılan malzemenin kalitesine ve pişirilmesine kadar tüm sürecin titizlikle yapılmasında olduğunu vurguladı.
Pidenin, Sürmene’de bir gelenek olduğunun altını çizen Virdil, “Sürmene pidesi aslında buranın yaylasını, suyunu, havasını, yağmurunu anlatır. Usta ellerde, taş fırında pişirilip sıcak servis edilir. Aslında 150 yıllık bir geçmişi var. Salon kültürü olarak son 50 yıldır fırınlarda yapılıyor. Coğrafi işaret belgesi alındı ve dünya markası oldu. Yapandan, uğraşandan, elini taşın altına koyandan Allah razı olsun.” ifadelerini kullandı.
İlçede yaşayan Yıldıray Durmuş ise Sürmene pidesinin tescilli bir lezzet olarak belgelenmesinin bölge açısından çok iyi olduğuna dikkati çekti.
Hasan Keskin de “Aylardır restoranların açılmasını bekliyorduk. Açılınca hemen geldik. Muhteşem bir pide. Trabzon’un da pidesi meşhur ama en iyisi bu. Bundan iyisi yok.” değerlendirmesinde bulundu.